Halı- kilim- “travel” işi yapan esnaf Arif Işık’ın,
G.O.R.A.’ya kaçırılması, gezegeni kurtarıp G.O.R.A. prensesi Ceku’nun kalbini
kazanması ve art niyetli Komutan Logar’ı yenmesinin üzerinden yıllar geçmiştir.
Fırsatçılığını konuşturan Arif Işık şimdilerde ise “uzay” pazarlamaktadır. Bir
oraya bir buraya koşturan Arif’in düzeni eski dostu, Ceku’nun kalbini
kazanmasında büyük rol üstlenen ahbabı 216’nın kendisini ziyarete gelmesiyle
bozulur. Zira insanlar uzaydan gelen bu yabancıyı aralarında görmek istememektedir.
Tek şansları zamanı geriye almaktır ancak 216 kendilerini birkaç saat öncesine
değil yarım asır öncesine, 1969 yılına gönderdiğinde işler beklediklerinden çok
daha farklı gelişir.
İçiyorsam sebebi var
Yönetmenliğini Patron
Mutlu Son İstiyor, Kocan Kadar Konuş
ve Görümce filmlerinin yönetmeni Kıvanç Baruönü’nün üstlendiği Arif v 216’nın senaryosu ise her zaman olduğu
gibi yine Cem Yılmaz imzası taşıyor.
Cem Yılmaz’la yardımcı yönetmeni olduğu G.O.R.A.’dan
tanışan Baruönü ayrıca Ozan Güven ve
Özkan Uğur’la da yeniden buluşma
fırsatı yakalıyor. Kötü adam Besim rolünde Zafer
Algöz’ün, Pembe Şeker rolünde ise Seda
Bakan’ın yer aldığı filmdeki konuk isimler ise Farah Zeynep Abdullah, Şükrü
Özyıldız, Kerem Alışık, Mert Fırat, Mustafa Sandal, Çağlar
Çorumlu ve Ediz Hun.
Tempolu başlayan ve sanki G.O.R.A. ve A.R.O.G. filmlerinin
üzerinden yıllar geçmemiş gibi Arif Işık’ın dünyasına izleyiciyi kısa süre içinde
dahil etmeyi başaran Arif ve 216’nın macerası insanlığa özenen,
insan gibi yaşamak isteyen 216’nın
kendini bu samimi, sıcak, içten dünyaya ait hissetmesiyle başlıyor. Herkesin daha doğal, daha nazik ve daha sevecen
olduğu Yeşilçam'ın siyah beyaz hayatlarına aşık olan 216, kendini insan olarak hissetmeye ise Pembe
Şeker’i tanıdıktan sonra başlıyor. Mutluluk ve umut saçan bu hayatların büyüsü
ise Pertev Oyuncakları’nın sahibi Besim’in 216’yla tanışmasıyla değişiyor; Arif de “bu oyunu bozmak” üzere aksiyon alıyor.
Kilyos'a gidelim..
Arif v 216 filmiyle
Cem Yılmaz izleyici nostalji ve
kahkaha dolu bir zaman tüneline sokuyor. Her saniyesi, her karesi göndermelerle
dolu olan, yerli sinemada pek de aşina olmadığımız Easter Egg’leriyle yalnız
esprilerle değil arka plandaki detaylarla da güldürmeyi başarıyor. Türk
sinemasının birçok ustasına kendince bir selam çakan, duygusal göndermelerin
yanı sıra (Kerem Alışık’ın vedası ve 2016 yılında kaybettiğimiz, G.O.R.A.
filminde de Rendroy olarak izlediğimiz Erdal Tosun’u anması) güldürmeyi de
ihmal etmiyor. 70'leri ve dönemin renkli, umut ve mutluluk dolu atmosferini
yeniden yaratan, hem döneme hem sinemaya hem de o dönemi renkli ve değerli
kılan birbirinden değerli isimlere atıfta bulunan Arif v 216’da Çağlar Çorumlu
ise her zaman olduğu ayrı bir renk, ayrı bir tat katıyor.
![](http://images.ranini.tv/167d1b5e-f0b6-4a84-b6f4-c4618b653bc9.jpg)
Yer yer esprilerin senaryonun önüne geçmesine karşın mizahi
açıdan Cem Yılmaz filmografisinin en yoğun, en tatminkar filmi olmaya aday Arif v 216 bununla da kalmayıp basit bir
komedi filmi olmanın ötesine geçiyor ve izleyicinin kalbine dokunmayı
başarıyor. Prodüksiyonuyla yerli sinema standartlarının yine çok ama çok
üstünde olan Arif v 216 şimdiden 2018
yılının gişede en başarılı filmi olmaya da aday. Yalnız afişler yazılarla değil
filmden kahkahalarla çıkanların yüzündeki mutluluk ve umutla da kendi reklamını
yapacak olan film her yaştan her kesimden insana nitelikli bir komedi vaat
ediyor. 2018 yılına daha iyi bir başlangıç olamazdı gibi iddialı bir laf edersem sanırım pek de haksız
sayılmam.