Bodrum Masalı: Suya düşen bir kelebek

Bodrum Masalı: Suya düşen bir kelebek
Faryalı’nın vurulmasıyla birlikte Bodrum Masalı sezon finali öyle kederli geldi ki, sezon boyu gözlerimden kalpler çıkarak izlediğim Su-Kelebek çiftinden bahsetmem için biraz vakit geçmesi gerekti. Sezon arasını Su’nun Londra’ya gidip gitmeyeceğini merak ederek geçiririz diye hayal etmiştim halbuki.


İyi ki açmadın o telefonu

Su’yu ilk tanıdığımızda ismi ile müsemma incecik, çok zarif, ailesiyle kemanına çok düşkün, güzeller güzeli ve hayatında hiç zorluk yaşamamış bir kız gördük. Ne yalan söyleyelim ilk tümsekte düşüverecek gibi gelmişti biraz bana. Onunla geçirdiğimiz neredeyse bir yılın sonunda Su hala çok güzel, hala çok zarif, hala ailesiyle kemanına çok düşkün ama artık biliyoruz ki kaya gibi sağlam ve kendi ağırlığının on katı yükleri bana mısın demeden taşıyabilen aslan parçası bir kız. Annesine destek oldu, lokantaya yardım etti, pizzacıda çalıştı, eski kusursuz hayatının bir parçası olan sevgilisinden ayrıldı, arkadaşlarından uzak kaldı, çok sevdiği babasının ne kadar berbat bir insan olduğu gerçeği ile yüzleşti ve bütün bunlar olurken evet bazen birkaç damla gözyaşı döktü ama hep çabuk toparladı kendini, gurur duyduk onunla.


Size kıyamam 

Su’nun bu kadar çabuk yenilenmesinde, gerçek Su’yu bulmasında en büyük paylardan biri de şüphesiz Kelebek’e ait. Ergüven Ailesi’ni havaalanında karşılamaya gittiği o ilk günden beri Su’ya yanık olan Kelebek öyle güzel, öyle içten sevdi ki onu, Su bu sevgiyle büyüdü resmen. Abisiyle birlikte yaşayan, hayatı boyunca kendi başının çaresine kendisi bakmış, Bodrum’da tanımadığı insan, çözemeyeceği mevzu olmayan Kelebek, o ele avuca sığmaz hallerinden beklemediğimiz bir özenle baktı Su’nun gözünün içine, onun bir damla üzüntüsüne mani olabilmek için kendisi suya düşüp ölmeye razı oldu hep. Kendi elleriyle gitti yaptırdı Su’nun kemanını, gitti buldu Maestro’yu. Su’yu yanında tutabilmek için keman tutkusuyla arasına girmeye çalışmak yerine onun yeteneği ile gurur duymayı seçti ki gerçek aşk bunu gerektirmezse neyi gerektirirdi? Sezon finalinde Su ile aralarında geçen şu diyaloğa şahit olan kim onun ne kadar güçlü olduğuna hayran kalmadı?

-Ben Aslı’ya ilk seni sevdiğimi söylediğimde ne dedi biliyor musun? Suya düşen kelebeğe ne olur? Ölür.
-Öyle deme.
-Ben bunu göze aldım Su. İnsan hayatında kaç defa aşık olur ki, dedim.

Su ve Kelebek ilişkisi taşıdığı onca ağırlığa ve gençlerin hayatlarındaki tüm problemlere rağmen aşırı tatlı bir ilişki olmayı başardı. Birbirlerine laf sokmalarından kıskançlıklarına, kavgalarından sevgilerine her anlarını inanarak, başlarına bir şey gelmesinden korkarak, onları gördükçe hayata umudumuzu tazeleyerek izledik. Yazanın, yönetenin ve onlara böylesi güzel can veren gencecik oyuncular Dilan Çiçek Deniz ve Hilmicem İntepe’nin de ellerine sağlık. 

Önümüzdeki sezon çok mutlu bir çift görürüz umarım. İyi seyirler dilerim. 


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER