Senaryodaki Boşluklar - İşleyişe Dair Hatalar;
Ne demiştik? Bir dizinin başarısında makyözün-kuaförün
bile etkisi vardır. Örneğin ikinci bölümün başında Ali Yusuf ve Aslıhan
karakoldaki sorgu odasında baş başayken, Ali Yusuf’un “Saçın, elbiselerin,
konuşman bile değişmiş” diyen iç sesini dinleriz. Ama karşımızda sekiz sene önceki haliyle bu günkü hali arasında hiçbir fark olmayan Aslıhan vardır -en azından
saçına başka türlü fön çekseydiniz.- Sinema görsel bir sanattır, insanlar
anlattığınız hikâyeye duyduğu zaman değil, gördüğü zaman inanır.
Bugün çok farklı görünüyorsun! Sabah bir çılgınlık yapıp yatağın öteki tarafından kalkmıştım..
Ali Yusuf’un intikam almak için kullanacağı en
önemli koz Saliha ile kuracağı yakınlık. Bu yakınlığı sağlayacak anlar
aynı zamanda 13-25 yaş arası genç kızları ekrana çekmek için en önemli bölümler. Ancak Ali Yusuf’un Saliha için yaptıkları ve birlikte geçirdikleri zamanlar hiçbir
kadının hayallerini süsleyecek kadar romantik anlardan oluşmuyor; ne yazık ki.
Açıkçası Bir Aşk Hikayesini de yazan ekibin elinden çıkan bu senaryodan çok daha duygusal sahneler beklerdim. –Bah’ın muhteşem olan ilk 13
bölümlük kısmından bahsediyorum-
Biz niye bu kadar yakınız? Valla ben de bilmiyorum..
Ayrıca Kara Sado ile Ali Yusuf’un arkadaşlığının
boyutu da havada kalan önemli detaylardan biriydi. Sado, gözü kapalı can alacak kadar karanlık bir
adamken, ona sürekli posta koyan, kovmaktan beter eden
Ali Yusuf’un peşinden neden bu kadar çok koşuyor? En azından birkaç flashbackle
bu ikilinin hapishanede nasıl tanıştıkları, birbirlerini nasıl kolladıkları gösterilseydi de neden Sado, Ali Yusuf’un her yaptığına
eyvallah çektiyor anlasaydık.
Ali Yusuf’un kardeşi Ela ve arkadaşı Halil arasında
birden ortaya çıkan yakınlaşma da yine havada kalan detaylardan biri. Bu ikili
öpüşene kadar birbirlerinden hoşlandıklarına dair tek emareyi 30
saniyelik bir sahne bile izlememiştik, haliyle kimse bu ikisinin birden ortaya
çıkan imkansız aşkına anlam veremedi. Seyicinin hafızasına bu kadar güvenmek, ilginç. İnsan ekran karşısında hapşırsa, olaylardan kopacak.
Ali Yusuf’un kaçak doktorluğu da yine hangi amaca
hizmet ettiği belli olmayan bir detay. Eğer siz hikayenizdeki baş karaktere
böyle bir misyon yüklüyorsanız ısrarcı olmalısınız. Kaçak Doktorluk konusu bir bölüm ortaya çıkıyor, ertesi bölüm yok oluyordu. Hikâyede neye
hizmet ediyor, kime ne faydası var, belli değil.
Ali Yusuf’un ismi de yine neye hizmet ettiği belli
olmayan başka bir detay. Eğer siz bir karaktere iki isim veriyorsanız, muhakkak onun
hikâyenizde bir yeri olması lazım. Ya bir yere göndermedir, ya karakteriniz iki
ayrı adı iki farklı kişiymiş gibi kullanıyordur gibi gibi.. Ayrıca neden dizideki
herkes bu adama “Ali Yusuf” diye hitap ediyor? Türkiye’deki insanların en
azından yarısının çift ismi var ama hayatımda Mustafa Kemal’den başka kimseye
çift isimle birden hitap edildiğini duymadım.
Gelelim bitmek tükenmek bilmeyen o klip tadındaki sahnelere... Evet, Türkiye’deki dizi süreleri inanılmaz uzun. Evet, işiniz çok zor ama sizin
hiç mi elinizde stok bölüm yok? Daha dizi başlayalı üç bölüm olmamışken siz
nasıl olur da yolda yürüyen karakter arkasına müzik dayayarak insanlara 5
dakika boyunca o sahneyi izletebileceğinizi sanıyorsunuz? Daha kimsenin tam
olarak bağlanmadığı bir dizide bu yola başvurursan insanlar 30 saniye
geçmeden o kanalı değiştirir, bunu görmek çok mu zor?
Yetişkin bir Saliha günde..
Saliha neden sürekli uyuyor!?
Aslıhan’ın avukatla öpüştüğünü Ali Yusuf’un görmesi
lazım. Gel gör ki Ali Yusuf’un arabasında o sırada Saliha da var. O zaman ne
yapmalı? Hemen Saliha’yı uyutmalı. Yahu bu kız neden gayet makul bir saatte ve hoşlandığı
adamın arabasında uyuya kalıyor? 16 saatlik şehirler arası uzun yola çıktılar da bizim mi haberimiz yok?
Ali Yusuf, Saliha’ya haber vermeden Kıbrıs’a gider
ona sürpriz yapmak için. Direk karşısına çıksa etkileyici olmaz değil mi? O
zaman ne yapmalı? Bu sefer de Saliha’yı sahilde şezlonglarda uyutmalı. Böylece Ali Yusuf,
Saliha’yı kucaklayıp denize atarak 'eşek şakası' yapabilsin. Bu ve benzeri 4-5 sahne daha var, Saliha'nın uyuduğu..
Senaryodaki devamlılık hatalarına da göz atalım;
Ela’yı ilk gördüğümüzde küçücük bir kızdı ama hastaydı. Sekiz sene sonra gördüğümüzde büyümüştü ama yine hastaydı. Gel gör ki üçüncü bölümün ardından
kıza birden can geldi, hastalık filan kalmadı..
Saliha bayılma problemi yaşamıştı, hatta
ölmek üzereyken Ali Yusuf kurtarmıştı, o da bir yere bağlanmadı. Bir ara
uyuşturucu konusu geçti ama sonra unutuldu gitti..
Aslıhan’ın yaşadığı inanılmaz değişimler de bu
hatalara birer örnek. Tamam, karakterin davranışlarında değişimler olur da bari
biraz zaman geçsin yaptıkları arasında. Misal Ali Yusuf için önce "sensiz
yaşayamam" diyerek intihar etmeye kalkıyor sonra adamı dövdürüp, öldürmekle
tehdit ediyor. Bu kız ruh hastası mı?
Aslında daha sayabileceğim bir çok detay var ama çok
fazla uzatmak istemedim..
Sözün özü Günahkar, ne yazık ki çok fazla olayı hiçbir derinliği olmadan çok hızlı anlatmaya çalıştığı için kaybetti
–bence-.