Bugün
bir oyuna misafir oluyoruz, başlıktan da anlaşıldığı gibi
oyunun adı "Lütfen Kızımla Evlenir Misiniz?"
Hayat
arkadaşı vefat ettikten sonra tek amacı ölmeden önce kızını
evlendirmek olan bir anne ve bankacı olarak çalışan, evliliğe
inanmayan mutsuz umutsuz kızı. İşte böyle analı kızlı bir eve
misafir olup, hayatlarına tanıklık ediyoruz biz de. Hikâye aslında
çok bildik, belki de yan komşunuzun kızı Ayşe kaba tabirle evde
kalmış ve hayat yüzüne gülmemiştir, düşünün bir anneniz var
hayatınızdaki tüm erkekleri olası 'koca' ilan ediyor. Bu anne
sizin anneniz de olabilir. Allah başa vermesin ne diyeyim.
Şebnem
Burcuoğlu geçen sene bir kitap çıkarttı "Kocan Kadar Konuş"
diye, izninizle kitaptan bir alıntı yaparak devam etmek istiyorum
yazıya.
"Türkiye'de
kadınların DNA'larına kodlanmış olan evlenme saplantısı, ne
yazık ki bizim ailede daha yoğun. Millete ailesinden genetik miras
olarak mavi göz kalır, bize bu evlenme saplantısı kalmış.
'Sinek kadar eri olanın dağ kadar feri olurmuş' atasözü,
anneannem Peyker'in lafıdır. Yani o sözü söyleyen ata, bizzat
benim anneannem. Sözün özü, kocan varsa varsın, yoksa da
geçmiş olsun. Hele ki bir de 30'una gelip de bekâr kaldıysan bu
dünyada yatacak yerin yok!"
Hadi
neyse bu kadar da vahim değil durum, konu çok dağılmadan bende
asıl konuya geleyim.
Değerli
yazarlarımızdan Muzaffer İzgü'nün 1997 yılında yazdığı
"Lütfen Kızımla Evlenir Misiniz" oyunu, İstanbul Devlet
Tiyatrosu tarafından 2013 yılında sahneye konuldu. Oyunun
yönetmenliğini Mutlu Güney yapıyor, oyunda Hanife Şahin, Hülya
Çelik Kalebayır, Ali
Ersin Yenar, Ahmet Dizdaroğlu, Mustafa Lebip Gökhan yer alıyor.
Konusu
bize son derece tanıdık gelen oyuna Beykoz Ahmet Mithat Efendi
Sahnesi'nde gittim. Açıkçası oyunun eleştirilerini pek okumadım.
Oyunun başlangıcında düşük bir ritmi olsa da, her ne kadar
sıradan ve klişelerle dolu konulara değinse de, sonuna doğru sizi
alıp götüren bir kurgusu olduğu kesin. Oyundaki anne rolünü
oynayan Hanife Şahin, evinizden biri gibi, hatta anneniz bile
olabilir. Öyle ki, 14. Direkler arası Seyirci Ödülleri ve Ekin
Yazın Dostları 2014 Tiyatro Ödülleri'nde 'Komedi Dalında Yılın
Kadın Oyuncusu ödülünü alarak rolünü taçlandırmıştır.
Kendisini bizde buradan tebrik
ederiz.
Bir
kadının evlenmeden önce gördüğü örnekler ve sorgulamaları,
sevgiye inanamayışı, umutsuzluğu, mutsuzluğu, kalbini kapatması
'Nurhayat' karakteri ile Hülya Çelik Karabayır çıkıyor
karşımıza. Bence karakteri üzerine giymişti, biraz abartılıydı
daha da iyi olabilirdi, neticesinde izlerken sevdim. Annesinin
kendisini bir an önce baş göz etme çabalarından sıkılmış,
sadece biraz huzur isteyen bir kadın Nurhayat, ama annesinin bulduğu
taliplerle de eğlenmiyor değil.
Aslında
Nurhayat'ın derdi daha çok dayatılmış evlilikler, annesinin
babasının gölgesinde ömrünü geçirdiğini, şimdi babası
öldüğünde bile hala onunla yaşamaya devam ettiğini, tek başına
varlığını sürdüremediğini, yalnızlığını eleştiriyor.
Yer
yer evlilik üzerine uzun tartışmalar eleştiriler yer alsa da
bazen düşündüren, bazen güldüren, bazen de hüzünlendiren bir
oyun.
Sonlara doğru oyuna giren 'Rıdvan' karakterinden ilk başta
bir elektrik alamasanız da sonradan toparlıyor. Oyun 2.5 saat
sürüyor, aslında bir tiyatro için uzun diyebilirsiniz ama inanın
fark etmiyorsunuz. Hayatınızdan giden 2.5 saate üzülmeyeceksiniz
diyebilirim.
Gidin derim, tiyatro iyidir güzeldir.
Tabi
bunlar benim iyi kötü görüşlerim, bir hatam olduysa affedin.
Lütfen siz de yorumlarınızı, görüşlerinizi yazın.
Sevgiler,
Meryem
Akkurt
Oyunun tanıtımını izlemek isterseniz;
Oyun
detayları için; tıklayınız.