“ Hayat bugünden ibaret değildir hiçbir zaman.
Ben bunu çok küçük yaşta anladım yaşadığım acının en büyük acı mutluluğunsa en
büyük mutluluk olmadığını. Yaşarken farkında değiliz belki ama içimize işleyen
bütün o anlar kişisel tarihimizin bir parçası oluyor işte. Bizi biz yapan belki
buruk bir tebessümle andığımız o hatıralar aslında. Geçmiş acıtarak büyüterek
geleceğe hazırlar bizi” diyerek Ömer
30.bölüme hazırlar bizi. Geçmişin tozlu raflarına geri döndüğümüz bir zaruri
bölümdür 30. Hastalık sebebiyle Defne ve Ömer’in yıllar önceki hallerine geçiş
yaptığımız kaderin ağlarını örerken kahramanlarını nasıl evirdiğini gösteren
bir bölümdür. Ömer’in neden buzdan bir şato inşa ettiğini Defnenin hayatının
zorlu süreçlerini tesadüfen ya da kaderimizin bizlere lütfettiği olmamız
gereken kişilere dönüşmemiz için karşımıza çıkardığı insanlara nasıl adım adım
yaklaştığımızın anlatıldığı bir bölüm.
Çarşamba
cadısı Defoyu önce köşe başında sonra da otobüs durağında gören Ömer o zamanlar
nasılda hayata karşı öfke doluyken karşısına iki kere çıkan peri kızını fark
etseydi ya da sadece fark eden bilinçaltı yerine kendi aklı idrak etseydi hayat
bu şekilde koşar adım gidebilir miydi? Hiçbir şey tesadüf olamaz bana göre
gerektiği zamanı bekliyordur sadece.
Masalımıza
yeni dahil olacak mavi saçlı kız görünür ufuktan. Dengelerin değişeceğinin ama
asla aşkın önüne kimsenin set çekemeyeceğinin ispatı geçmişin ayak seslerinin
simurg haline bürünüp geleceğe yön verdiği bir anka kuşu DEFÖM AŞKI. Ruhumuzun çiçek açmasının tohumlarını getiren
kanatlara sahip anka kuşu DEFÖM AŞKI. Mavi saçlı kızın sebep olacağı her türlü
sinir harbine ve travmaya rağmen gözden düşürülemeyen parlayan ve ışıl ışıl
göklerdeki yerini alan yıldıza ulaşmaya engel olunamayan bir DEFÖM AŞKI.
Bölümde geçen bu şarkı tüm masalın en dokunaklı ve gerçeği anlatan şarkısıdır
bence
BU KALP
SENİ UNUTUR MU?
Yıllar geçse de üstünden
Bu kalp seni unutur mu?
Kader gibi istemeden
Bu kalp seni unutur mu?
Bir hasretli yüzün vardı
İçinde bir hüzün vardı
Söyleyecek sözün vardı
Bu kalp seni unutur mu?
Kalbim seni unutur mu?
Anlamı yok tüm sözlerin
Sensiz geçen gecelerin
Yaşanacak senelerin
Bu kalp seni unutur mu?
Bambaşka bir halin vardı
Fark etmeden beni sardı
Benliğimi benden aldı
Bu kalp seni unutur mu?
Kalbim seni unutur mu?
Bana aşkı veren sendin
Sonra alıp giden sendin
Yollarımız aynı derdin
Bu kalp seni unutur mu?
Oysa düşlerim başkaydı
Birden bire yarım kaldı
Yaşanacak çok şey vardı
Bu kalp seni unutur mu?
Her gün akşam yastığımda
Üşüyorum yokluğunda
Yaşıyorum boşluğunda
Bu kalp seni unutur mu?
Acıyla büyümeyen bir kalp büyüdüm
diyebilir mi? Hayat bazen koca yürekli olmamız için acıları peşin sıra verirken
güçlü bir direniş içinde yaşamamızı öğretirken kaybettiğimiz tüm acı dolu
anlara inat mucizesini sakladığı kuytu köşeden çıkartıp önümüze seri verir
öylece. Sadri ustamın o incelikli akılının dokunduğu Ömer İplikçi olabilir
miydi hiç dokunaklı anlardan çıkan mucizevi ilhamına yön verebilir miydi ustası
olmasaydı hayatında? Usta ve Ömer’in ilk tanışma replikleri yerini alır tam da
burada “Başka yelkenli yok mu? Yok
Koskoca denizde bir başına diyosun yani o çelimsiz haline bakmadan o denizin
ihtişamına tek başına karşı koyuyor yani. Yoktur başka çaresi belki tek çıkış
yolu budur. Yalnızlık diyorsun sanki kendisi seçmiş gibi eldi bana yalnızlığı
ne bileyim böyle hiç başka kapıları zorlamadan atıvermiş kendisini denize
kurban olmayı seçmiş. Geçmişini bilmiyoruz ama neler yaşadığını nelere
katlandığını. Herkesin geçmişinde acılar var önemli olan o acıları nereye
koyacağını bilebilmek ya o acılarla yaşarsın ömrünün sonuna kadar kurban olmayı
seçersin zavallı bir insan olarak devam edersin hayatına ya da eski bir palto
gibi sırtından atar gidersin geçmişini geleceğine ümitle sarılırsın. Peki ya
geçmişi unutamazsan yani bunca şey nasıl unutulur ki? Unutulmaz aslında
unutmamanda lazım Niye? Çünkü o acılar üzüntüler hayal kırıklarıdır seni sen
yapan ama altında ezilmeyeceksin ayağa kalkacaksın evlat dimdik dikileceksin
hayata tutunacaksın. Ya yoksa öyle bir yer Her zaman vardır” gördük ki
Ömer’in sırtına hep bir sihirli el eğmiş bilmese de ailesi sevdikleri ve
Sadri Ustası önüne hep deniz feneri olup yolunu aydınlatmışlar. O sihirli
ellerin uzanmadığı bir hayat biçilmiştir Defneme. İdeallerinden vazgeçmeyi
ailesi için fedakarlık yapıp çalışıp didinmeyi öğretmiştir ona hayat.
Sorumluluk almak zorunda bırakılmış kendi kendinin sihirli değneği olmayı
öğretmiştir hayat ona. Biçare olanın ancak kendiyle çareye dönüşeceğini erken
yaşlarda öğrenmiştir. Hiç gocunmadan hiç kimsenin başına kakmadan hem kaderine
razı hem de kaderine çelme takmak için fırsat kollayan bir kızıl külkedisi
yaratmıştır. Defnemi en iyi anlatan şarkıdır KÜÇÜĞÜM
Küçüğüm daha çok küçüğüm
Bu yüzden bütün hatalarım
Öğünmem bu yüzden
Bu yüzden kendimi
Özel önemli zannetmem
Küçüğüm daha çok küçüğüm
Bu yüzden bütün saçmalamam
Yenilmem bu yüzden
Bu yüzden kendime hala güvensizliğim
Ne kadar az yol almışım
Ne kadar az
Yolun başındaymışım meğer
Geçici oyuncak zaferler
Küçüğüm
daha çok küçüğüm
Bu yüzden bütün korkularım
Gururum bu yüzden
Bu
yüzden çocuk gibi korunmasızlığım
Küçüğüm daha çok küçüğüm
Bu
yüzden sonsuz endişem
Savunmam bu yüzden
Bu
yüzden bir küçük iz bırakmak için didinmem
Küçüğüm daha çok küçüğüm
Sahalara geri dönen Ömer
İplikçi replikleri ve şahane bir şarkı olan ve şahane söyleyen Şebnem Ferah’ın
SÖZLERİMİ GERİ ALAMAM eşliğinde 30. Bölüm sonlanır “ Kökleri geçmişte olan bir
gelecek sahip olduklarımla olamadıklarımla. Geçmişle bugünle sonrasıyla en
önemlisi her şeye rağmen peşini bırakmadığım hayallerimle buradayım”
Sözlerimi
geri alamam
Yazdığımı
yeniden yazamam,
Çaldığımı baştan çalamam,
Bir
daha geri dönemem.
Akıyorsa gözyaşım kurumasın,
Coşup
seven gönlümse durmasın,
Dost bildik anılarım çağırmasın,
Bir
daha geri dönemem.
Hiç bi kere hayat bayram olmadı ya da
Her
nefes alışımız bayramdı.
Bir umuttu yaşatan insanı.
Aldım
elime sazımı.
Yine aşınca çayın suyu boyunu
Belki
yeniden karşıma çıkacaksın.
Göz göze durup bakınca
Göreceğiz, Neyiz
ve nerelerdeyiz,
Bilemiyoruz
Şimdi.
SEVGİYLE SAĞLICAKLA KALIN
MUCİZEMİZ OLACAK ANLARIN FARKINA VARIP KIYMETİNİ BİLMEMİZ
DİLEĞİYLE