Kiralık Aşk repliklerin büyüsü 6: Acıların içinde yoğrulan aşk

Asansör sohbetleri volume bilmem kaç “ Sen mutlusun tabii Derya Sude Hanım falan diyodu bir şey mi oldu şirkette? Yok bilmen gereken bir şey değil. Seni ilgilendirmez diyosun? Bilmen gereken bir şey değil Defne ne demek istiyorsam onu söylüyorum. Geçen gün toplantıda söylediğin şeyi düşünüp duruyorum kadınların duruşlarına bakarak ayakkabı tahmin etmek. İşte bana bakınca ne tahmin ediyorsun ne giymeliyim nasıl tahmin ediyorsun? Sen kendini mi çözmeye çalışıyorsun beni mi? Seni haa hayır kadınları çözmeye çalışıyorum mevzuyu anlamaya çalışıyorum? Bak o zaman Defne ödevin bu olsun bak gözlemle yani”
 
Ömer, Sude olayını anlatmak için Sinan’ın evine gider “ Nasılsın? Benim konuşulacak nerem kalmış artık aşta her türlü hükmen malubum ben oğlum anlamıyorum tam öyle değil diyorum bakıyorum öyle çıkıyor Ben yaptım Sude’nin koleksiyonu çaldığını ben söyledim şirkete akıllansın diye ders vermek istedim. Dosyayı masanın üstüne bilerek bıraktım dua ettim almasın diye ama çaldı işte. Aşkın bir insanı değiştireceğini yakın zamanda tecrübe ettim delirtebileceğini yapamayacağı şeyleri yaptırabileceğini. Aşkta her şey mübah mı diyosun yani? Bilmiyorum kardeşim ben de bilmiyorum”
 
Defne de Nihan’a durum tespitini paylaşır “Ben bayağı kazanıcam falan sanıyordum Nihan ya tebrikleri falan kabul ediyordum. Ayyy morardım diyosun. Öyle oldu şov yaptı resmen bide hayran kaldım içim böyle bi şey oldu kızacağıma gidip neredeyse adamın üstüne atlayacaktım”
 
Ömer de Defne'sinin çizimlerine bakar ilk kez “ Çok güzel çok ince ruhla çizilmiş” Defne için tek önemli olan bu sadece sevdiği adamın takdirini kazanmak. Keşke Defne de duysaydı bu sözleri buz şelalesi yüreğinin ermiş karları Defne'ye doğru ılık ılık aksaydı derken Defne'sinden tebrikler mesajı alan Ömer “ Senin koleksiyonunda oldukça iyi” diyerek Defne'min huzurlu ve mutlu bir uyku çekmesine sebep olmuştur.
 
Telefonda anneannesiyle asansörün başında konuşan ve Ö.İ kalemiyle not alan Defne'sinin yanına gönül tellerini titreten ahenkli bir şarkının tüm ruhunu yayılmasına sebep olan hayranlık ve aşk dolu bakarak Ömer gelir “Annanen mi? Evet günaydın. Bakıyorum  Neye? Canım işte gözlemliyorum yani gerçi yenildik ama olsun böyle böyle çok daha iyi olucam sonuçta iyi bir iş çıkardık yani iyi bir rakiptik zorladık sizi ( Ö.İ kalemini boynunda gezdiren bir Defne) Yapma şunu. Efendim? Şunu diyorum yapma. Niye? Yapma işte şey oluyorum kafam karışıyor. Sen ciddi misin? Ciddiyim Defne yapma”
 
Yeni iş için ortak çalışmak zorunda olduklarını kabul eden Ömer ve bombelere gel Defne genlerine kodlanmış keçilik halleri bizleri kahkahalarla mutlu olmamıza vesile olacaktır. Heyecanı tavan yapan profesyonel profesyonel çalışacak olan Defne odasında Ömer’i beklerken Ömer “Ayy sen beni mi bekliyordun kıyamam daha neler” diyerek çalışmak için Zeyneb’i gönderince Defnem dumura uğrar. Etkisi altında daha çok kalmamak için mi gitmemiştir ya da Defne’yi kendine denk mi bulmamıştır muammalar evrenine eklediğim bir muamma daha olmuştur. Ömer’in hamlesine İz’in odasına giderek cevap verir Defnem. İz ile Defneyi konuşurken gören Ömer’in dumura uğrama sırası gelmiştir. Bu işler parayla değil sırayla yapcak bişey yok. Satranç tahtasında karşılıklı hamleler yapıla dursun son hamleyi ŞAH-MAT yaparak AŞK koyacaktır.
 
Mola alanında ya da satranç tahtasında mı demeliyim bilemedim hamleler havada uçuşur “Passionis'i içten fet ediyorsun gördük onu Ne bu şimdi? Sanki anlamadın. Sen İz’in yanına uğradım onu diyosun valla çok kafa kızmış. Kafa ? enerjimiz nasıl tuttu biz niye daha önce birbirimize şans vermemişiz ki yalnız sen böyle bir rahatsız mı oldun bi sinir mi oldun bişey oldun noldu? Defne yapma Ne yapma? Fazla çalışmak iyi gelmiyor bence sana minik bir ara mı versen iyi gelecek bence. Evet bende öyle bir şeyler düşünüyorum bi tatile çıkayım falan diyorum Monterosso’ya falan mı gitsek böyle 3 günlüğüne bi gevşeriz içimiz açılır enerjimiz değişir ben öyle bir fikir söyleyeyim dedim? Şaka mı yapıyorsun? Tabiî ki şaka yapıyorum cık cık cık”
 
Yılbaşı partisinde gözleri birbirini ararken Ömer arkadan yaklaşır Defne'sine ezberleme repliklerde hafızamızda yerini alacak şu sözcükler sunulur ağızlarından yüreklerimize “ İlginç bir yola girmişsiniz? Öyle bir düşünceyle çıktım yola sonuçta sürekli diken üstünde durmak zorunda değiliz rahatlık da önemli. Kadınların kendilerini içinde güvende hissedecekleri ayakkabılarla rahat ettirebiliriz. Güven de? Evet işte rahatlık güvenlik falan. Güvenlik mi istiyorsun? Biraz durulmak en azından rahat bir nefes almak istiyorum. Defne hayat aldığımız nefeslerle değil nefesimizi kesen anlarla ölçülür. Diken üstünde yaşayacaksın tabi her an uçurumun kenarında kontrol edemeyeceğin kadar hızlı giden bir aracın içinde korkarak, heyecanlanarak, titreyerek yaşadığını hissederek soluksuz kalmak yani iyidir”
 
Çalışma kumkuması çiftimiz çalışırken altlı üstlü Şükrü abi gelir “ Yemek siparişiniz geldi iki kişilik. Biri alt kata Defne’ye Götürüyorum. Bana mı? Evet Ömer Bey gönderdi. Bana? Bak sen bile şaşırdın ben nasıl şaşırmayayım Defne yani bazen çok üstüme gelindiğini düşünüyorum ama sana da oluyor mu? Oluyor tabi tamam Şükrü abi bende merak etme. Bu ne şimdi? Çalışıyorsundur acıkmışsındır dedim fena mı ettim? Ayy valla nasıl incesin şimdi ağlıycam gülme sen burda çalışıyorsun ben aşağıda ama birlikte çalışmıyoruz niye? Junior diye mi sen beni kendine denk mi görmüyorsun napıyorsun? Başka işlerim var Yapma şimdi Ömer sen yoksa kafanın karışmasından mı korkuyorsun?” karşı atak anında Defne'den gelir Şükrü abiye bir kutu verir ve Ömer’e götürmesini söyler. Kutuyu açan Sinyora can alıcı bir armağan vermiştir Defnesi bir kavanoz fıstık ezmesi ve bir de kaşık J bizim masalımızda sürekli bir subliminal obje mevzu bahis olduğundan bizden olmayanın anlamayacağı mesajlardır bunlar. Gidip gitmemek arasında direnen Ömer kalbine değil de aklına uyup gardını düşürmez ve gitmez. Nihan’a olanları aktarırken Defnem sinirle şunları söyler “ Gelmedi yani? Uyuz gıcık oldum. Eeee titanyum Evet titanyum insan hiç mi etkilenmez bişeyden ya hayret bişey delircem bana yaklaşınca böyle saçlarımın dibi uyuşuyor ben neler yapıyorum tık yok. Valla acayipmiş adam resmen kendini esirgiyor. Aklı sıra beni yokluğuyla terbiye edecek beni yola getirmeye çalışıyor. Sen neden istiyorsun peki onla çalışmayı. Mesleki canım sonuçta Ömer İplikçi yani ondan öğreneceğim bir sürü şey var Yemedim Yemedi dimi söyleyince bana da bişey geldi”  tespitlerin harikada Defnecim icraat sıfır. Kalbinin ritmi Ömer Ömer diye atarken tespitlerinin hakkını vermek hiçte kolay olmuyor demek ki. Bir de bu tespitleri Ömerim İplikçim yapsa hiç fena olmayacak bana göre yazık Defnemin çektiklerine.
 
Sude gelip Defne'ye her şeyi anlatıp ondan af diler. Defne de Ömer’in onun için yaptığı oyununu öğrenmiş olur. Eskinin su başı önü sevda bakışmaları gibi çiftimizi de asansör önü konuşmaları bulur her zaman ki gibi “ Annanem iyi olmak kolaydır asıl zor olan adaletli olmaktır der doğru aslında sadece iyi olduğun için değil bu kadar adaletli olduğun için de öyle işte. Hiç bir şey anlamadığım konuşman için sağol Defne. Birlikte çalışmaktan vaz mı geçtin? Birlikte haa sen onu diyosun sorun yok hazırım ben tamamdır. Vazgeçtin yani aman neyse ne. CANIM efendim bişey demedim ben DUYDUM”
 
İnsanlara çok kere şans vermek kendine yapılacak bir kötülüğe daha kucak açmak oluyor maalesef. Defnemde bunu daha tecrübe edemediğinden Sude’yi işe alması için Yasemin’le konuşur “ Hepimiz zaman zaman kirli oyunlar oynamak zorunda kaldık. Ama bizi erkeklerden ayıran bir şey var biz kadınlar ikinci şans vermeyi affetmeyi biliriz onlar kadar keskin değiliz zaten gücümüzde buradan geliyor bence” Bu söylediklerine Sude seni çok pişman edecek Defnecim herkesi kendin gibi bilmesen keşke. Hayat işte türlü oyunlarla yolcularına tecrübe adı altında reçeteler sunar olmamız gereken kişi olabilmemiz adına. Her nefes alış veriş arasında edinilen bilgiler ışığında devam eden vadesini bilemediğimiz bir yolculuktur hayat.
 
Bu sefer Ömer Defne'sini çağırır çalışmak için lakin bu sefer de Defne gitmez onun yanına kısasa kısas. Ömer’in aklı çıksın isteyen gözlerinden yıldızlar fışkırsın çıldırsın bayılsın kendini kaybetsin diye hedef koyan Defne Hanım mola alanına gidip kalemiyle oyun oynarken Ömer gelir “ Yapma demedim mi şunu? Anlamadım? Niye gelmedin toplantıya? Gelmedim işte sonuçta şefim geldi. Sen oyun mu oynuyorsun benimle çalışalım diye çağırdım seni dimi? Tamam işte madem geldik şimdi çalışalım. Geçti artık biz hallettik şefinle. Ömer benimle çalışacaksın hem de benim odama gelip deplasmanda yani senin odan da senin masanda değil. O kadar diyosun. Hem de kendi isteğinle er ya da geç geliceksin. Sen ne kadar eminsin böyle. Evet eminim geliceksin”  huzurlarınızda nefes kesici kararlı kendinden ve ne istediğinden emin bir Defne Topal hamlesi. Ömer masasında Ö.İ kaleminin sihirli etkisiyle Birol Namoğlu sesinden Muhtemel AŞK ezgileri eşliğinde Defne Hanım'ın odasına gider.
 
Muhtemel aşk için 
Aştım bendimi
Yolculuk nereye 
Dinlemeden kendimi
Ah ah 
Muhtemelen aşk
Bir anda çocuk oldum 
Saklandı kederlerim
Yumdum gözlerimi 
Sana açtım kendimi
Ah ah muhtemelen aşk
Ah muhtemel aşk için 
Virane oldum
Bir an-ı aşk ömrüme 
Divane oldu
Hiç canım acımadan 
Aşık oldum sandım
Dikenlerin üstünde 
Bir tebessüm yüzümde 

Yazı devam ediyor..
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER