1965’in 12 Eylül’ünde başlayan hayatına sayısız proje
sığdıran Ahmet Mümtaz Taylan, yıllarca Devlet Tiyatroları’na emek verdi.
Kendisini tiyatro sahnesinde izlemeyi çok isterdim.
Uzaktan Kumanda, Yılan Hikayesi, Kumsaldaki İzler, Zeybek
Ateşi, Çaylak, Baba, Sultan Makamı, Arap Saçı, Kurşun Yarası, Sahra, Çapkın,
Daha Neler, Ezo Gelin, Son Bahar, Leyla ile Mecnun, Kötü Yol, Ben de Özledim,
Cinayet, Güzel Köylü, Hayat Şarkısı, Saruhan...
Gazino Bülbülü, İstanbul Kanatlarımın Altında, İnşaat, Yazı
Tura, Okul, Hırsız Var!, Beyza'nın Kadınları, Sen Ne Dilersen, Şaşkın,
Avrupa'da Bir Günün, Anlat İstanbul, Emret Komutanım Şah Mat, Cenneti Beklerken,
Eve Dönüş, Mavi Gözlü Dev, Made in Europe, Bayrampaşa: Ben Fazla Kalmayacağım,
Geçerken Uğradım, Zeynep'in Sekiz Günü, Kadri'nin Götürdüğü Yere Git,
Gölgesizler, Sonsuz, Ejder Kapanı, Kaptan Feza, Adını Sen Koy, Kars
öyküleri, Ben Hatice, Saklı Hayatlar, Bir Zamanlar Anadolu'da, Kurtuluş Son
Durak, Sen Aydınlatırsın Geceyi, Kelebeğin Rüyası, Kırık Kalpler Bankası...
Ve dahası...
Bu eserlerle sinema ve televizyon seyircisinin kalbine
dokunan Taylan, kalemiyle de edebiyat severlerin gönül telini titretiyor. Bir
de attığı tweetler var ki, al duvara as! Hayat Şarkısı’nın her yeni bölümünden
önce onun tweetleriyle ekran başına geçmek nasıl da keyif katıyor akşamıma. O tweetler bazen hüznüme ortak oluyor, bazense neşeme neşe katıyor...