Bakmaya doyamadıklarımızda bu hafta: Kıvanç Tatlıtuğ

Bakmaya doyamadıklarımızda bu hafta: Kıvanç Tatlıtuğ
Geçtiğimiz hafta GQ Men of the Year ödül töreninde Yılmaz Erdoğan’ın Kıvanç Tatlıtuğ’a Yılın Aktörü ödülünü verirken yaptığı konuşmada hemen aşağıdaki kısmı duyunca ne zamandır aklımda dönüp duran cümlelerin bir kısmını yazmak istedim.

‘Beni rahatsız eden şey, bu kadar yakışıklı olmasına rağmen azimli, çalışkan ve oyuncu zekasının ileri derecede gelişmiş olması. Oysa ki o geri kalan şeyleri biz yapabilirdik. Azim, gayret bunlar bende.’

Yılmaz Erdoğan’ın –doğal olarak- çok güzel anlattığı gibi, fiziksel olarak sonsuz sınırsız bir avantaja sahip olmasına rağmen üstüne bir de oyuncu olarak kendine kattığı ve katmaya çalışmaya devam edecekmiş gibi göründükleriyle Kıvanç Tatlıtuğ izlemeye doyamadıklarımızdan. Cesur ve Güzel’e kadar izlediklerimizi biraz hatırlayalım isterim.



Her ne kadar önceki dizilerinin ne kadar geniş hayran kitlelerine ulaştığını gayet iyi bilsem de, Kıvanç Tatlıtuğ’un kariyerini Aşk-ı Memnu’dan önce ve Aşk-ı Memnu’dan sonra diye ikiye ayırmak isterim zira oyuncusuyla Behlül Haznedar kadar bütünleşen çok az karakter gördüm izlediğim onca dizi arasında. İçindeki güvensizlikleri zenginliğin verdiği şımarıklıkla kapatmaya çalışan, amcasını canı gibi seven ama yine de yasak aşkına mani olamayan Behlül rolünde daha ilk ‘Aramıza hoş geldiniz yengeciğim’ deyip Bihter’in elini öptüğü an inandık, sevdik. Uzun saçlı, kısa saçlı, gömlekli, eşofmanlı, giyinik, soyunuk, teknede, serada her haline bayıldık. Ne zaman kızsak beş dakikada aldı gönlümüzü, çaresizliğine inandık, belki de tüm suç onda olduğu halde biz ona hiç kıyamadık.



Daha Bihter’in yasını tutamamış ve Behlül’ün mezar başındaki sakallı halinin travmasını atlatamamıştık ki, Ezel dizisinde Sekiz olarak çıktı karşımıza. Çok çalışmadığımız yerden geldi ve çok da güzel oldu, pek de güzel oldu. Göründüğü birkaç bölüme doyamadık, ‘Vaay, bunu da yapıyormuş’ dedik.



Bütün bunlar bizi meğer dizilerin en güzeline, karakterlerin en baldan tatlısına hazırlıyormuş. Kuzey Güney’den bahsediyorum elbette. Her konuda süper başarılı abisinin trafik kazasını üstlenmiş, fedakar, iyi kalpli, bir baltaya sap olamadığı için annesi tarafından bile dışlanan, üstüne bir de abisinin aşık olduğu kıza aşık Kuzey Tekinoğlu, Kıvanç Tatlıtuğ’un oyunculuğu ile öyle bir hal aldı ki mahallenin hırt tipi olabilecekken bütün o kargaşadan çekip çıkarmak istediğimiz pırlanta gibi bir adam oldu. Kuzey sevdiği kıza kavuştukça biz mutlu olduk, Kuzey acı çektikçe onunla heder olduk. Kuzey saz çalınca onunla ağladık, Kuzey Makara’yı tutturup para kazanmaya başlayınca ondan bile zengin olduk.

Yazı devam ediyor...
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER