Hayata tutunduran sahneler

Hayata tutunduran sahneler
Dünya öyle saçma bir yer haline geldi ki aklımız sürekli karışık, kalplerimiz hep yangın yeri. Yarım saat internete girmesen, döndüğünde ne bulacağını bilemiyorsun. Misal daha geçen hafta yaşanan bir mesele sanki aylar önce olmuş gibi geliyor çünkü güne sığan vukuat sayısı dünya tarihinin zirvelerinde seyrediyor. Mecburen tutunacak bir yerler arıyoruz, aklımızı başımızda tutmak için elimizden ne geliyorsa onu yapıyoruz. Formüllerimden bir tanesi, muhteşem dörtlü Neşeli Günler-Bizim  Aile-Mavi Boncuk-Gülen Gözler filmlerinden bir tanesini izlemek. Sadece ben değilim elbette böyle yapan, milyonlarca insan var bu filmlerden herhangi bir tanesine on dakikadan fazla bakınca iyileştiğini hisseden. Her filmin en sevdiğim sahnesini paylaşmak istedim ben de, anlattıkça çoğalırız belki diye.

Neşeli Günler-Ziya’nın hep yalancı olması

Hayattaki en temel kaygımızın turşu suyunun iyisinin limonla mı yoksa sirkeyle mi yapılacağı olabilme ihtimalini bize hissettirdikçe mutlu eden filmlerden biri Neşeli Günler. Aynı şeylere gülüp aynı şeylere ağlamanın hiç tanımadığın insanlarla seni bir aile yapabileceğinin memleketteki en temel öğretilerinden. Filmin en şahane karakterlerinden biri şüphesiz yıllarca iki aileyi de idare eden ve hepsine sürekli yalanlar söyleyen Ziya. Şener Şen’i neden bu kadar sevdiğimizi adeta kafamıza vura vura hatırlatan bu sahneyi hep beraber izleyelim isterim.

 

Bizim Aile-Yaşar Usta’nın hayat dersi

Bu sahne o kadar etkileyicidir ki üzerine tek bir kelime etmek bile gerekmez aslında. Yaşar Usta’nın cesareti hangimizi umut doldurmamış, hangimize ‘Yakarım bu gemileri, dönüp de arkama bakmam’ heyecanıyla hayata bağlamamıştır? Hayattaki en kıymetli şeyin aile, en büyük gerçeğin emek olduğunu bu sahneden öğrenen bir daha unutmaz elbette. Münir Özkul’un efsane hallerinden biridir, hemen izleyelim.


Yazı devam ediyor...

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER