Ekranda Halit Ergenç, Bergüzar Korel ve Onur Saylak’ı görünce size izlemezseniz çarpılacakmışsınız hissi veren Vatanım Sensin’in sürpriz yumurtası diyebileceğimiz Hilal, son zamanlarda izlemekten en çok keyif aldığımız kadın karakterlerden biri… Miray Daner’in içten oyunculuğuyla kalplerimizde kendine sağlam bir köşe kapan bu tatlı kızçeyi size tanıtmaktan gurur duyduğumu belirtiyor ve müsaadenizle başlıyorum anlatmaya.

Gözlerinde bizden esirgemediği hırsı ve o hırsın altına sakladığı hüznüyle bir küçük kız Hilal… Babasına aşık büyümüş, küçük yaşta yetim kalınca da uğruna babasını şehit verdiği vatanını koymuş kalbine. Konu vatansa, Hilal için gerisi elbette teferruat. İzmir’in işgalini Selanikli Binbaşı Cevdet’in kızı olarak karşılıyor ama bir anda Yunan Albay Cevdet’in kızı olarak buluyor kendini. Hem yaşadığı toprakları hem de taparcasına sevdiği, vatan sevgisini emanet aldığı babasını (ay bir de kısmetse kalbini ^^) Yunan’a kaptıran Hilal, gönül verdiği Milli Mücadele’ye bir de babasına duyduğu öfkeyi katıyor.

Memleketin elden gidişine, düşmanın zulmüne, bulunduğu topraklarda yaşanan acıya tahammül edemiyor. Olan bitene sessiz kalmak içine sinmiyor, o da ne düşünüyorsa kağıda döküyor. Ama kendi kimliğiyle değil, bir erkek isminin ardına saklanarak yazıyor sokaklarda gizli gizli dağıttığı bildirileri. Yazıların altına kendi imzasını atarsa ciddiye alınmayacağını, hatta “kız başına” böyle işlere kalkıştığı için kınanacağını biliyor. O yiğit, delikanlı, adam gibi adam Halit İkbal’in aslında bir kız çocuğu olduğunu bilse biraz hasetten biraz da hiddetten kulakları kızaracak beyefendileri bıyık altından gülerek izliyor; alkışları sessizce kabul ediyor.

Hilal’in bir diğer çatışması da henüz tanışmadığı aşk… Sevda nedir bilmiyor, yüreğindeki o boşluğu hiç yoklamamış ama onun da sırası gelecek elbet. Aşkı hiç tahmin etmediği birinden, hiç tahmin etmediği bir zamanda öğrenecek. Yakışıklı bir teğmen var, Yüce Meryem sevdiğine bağışlasın, Yunan olur kendisi. Yakın çevresi kısaca Leon diyor ama ben ona uzun uzun zamansız kopan sarı fırtına demek istiyorum. Sırf gururundan babasına duyduğu sevgiye dahi teslim olmayan Hilal’in, Leon’un sevdasına düşüp de bunu kabullenemeyişini, kendiyle tutuştuğu kavgaları görmek için sabırsızlanıyorum.

Miray Daner, Hilal’in gözlerinde hem korkusuz bir kadını hem de o küçük kız çocuğunu şahane güzel taşıyor. Bir de hisli ki sormayın… Ranini Tv’nin tatlı yazarı İclal Tuna’nın deyişiyle, ilaç prospektüsü okusa gözlerimiz dolacak. Daha 17 yaşında o güzel gözlere o kederi nasıl yükledi, uzun uzun dinlemek isterim. Hilal’i oynarken duyduğu heyecanı ömrünün hiçbir anında kaybetmesin, yolu bahtı açık olsun!