Cesur ve Güzel’de ilk günden beri en ilgimi çeken karakterlerden biri Nihan Büyükağaç tarafından canlandırılan Adalet Soyözlü -şimdiki adıyla Adalet Korludağ- oldu. Zira Tahsin Korludağ gibi zor bir adamın hayattaki en büyük sığınağı olmak öyle kolay kolay taşınacak bir yük değil ve Adalet bunu büyük bir zarafetle yapıyor, hem de yıllardır.

Üstelik öyle evde oturup Tahsin’in yolunu gözleyecek, o olmasa yolunu kaybedecek bir kadın da değil. Eczacı bir kere, kendi işi var. Son derece sağduyu sahibi birisi gördüğümüz kadarıyla, Tahsin ve Adalet çiftinden bahsedeceksek önceliğin hep Tahsin olacağını çoktan farketmiş ve bu yüzden söylenmeyi aklından bile geçirmeyi bırakmış. Dünyadaki en tahammül edilmez şey kendi seçtiği hayatı bir mahkum gibi dertlenerek yaşamaktır, Adalet bunu yapmıyor. Tahsin Korludağ’ın hayatındaki ikinci kadın olmaksa tercihi, bunun sonuçlarını biliyor ve yaşarken kimseyi yormuyor.

Önceliği Tahsin’e vermeye o kadar alışmış ki, yıllardır taşıdığı aşkını ve bağlılığını Sühan ve Korhan’a ceza vermek için yapılan bir evlilikle süslemekten bile rahatsızlık duymuyor, duyuyorsa da bize belli etmiyor. Tamam, Tahsin Bey Sühan’a çok güzel anlattı onu, ‘Bu kadın beni seviyor’ dedi gözleri parlayarak ama bu bile korkunç bir bencillik değil mi aslında? ‘Neden evlendin onunla?’ sorusunun evrensel doğru cevabı "çünkü onu seviyorum"dur nazarımda, ‘çünkü beni seviyor’ değil.

Henüz bilmediğimiz çok nokta var Adalet Hanım'la ilgili. Dizideki çoğu karakterin olduğu gibi onun da geçmişi karanlık. İzlediğimiz bu güçlü, görmüş geçirmiş ve dünyaya pabuç bırakmayan kadın ne oldu da böyle oldu, hayatını Korludağ gölgesinde geçirmeye karar vermeden önce neler yaşadı? Sühan ve Korhan’la ilişkisi nasıl olacak, Cesur onun hayatını nasıl değiştirecek? O soğukkanlı tavırlarının arkasında ne var ve ne zaman çıldırışına şahit olacağız? Yazanın da oynayanın da ellerine sağlık diyor ve Adalet Hanım’ın bundan sonraki hamlelerini merakla bekliyorum.