Gençlik dizilerinde her genç kızın sorunları vardır ama Rae Earl’ün biraz daha fazla. Ve biraz daha gerçek. Çünkü My Mad Fat Diary aslında gerçek bir hikaye -ve günlük- “My Mad Fat Teenage Diary” isimi ile vaktinde Rae Earl tarafında yazılmış. 

Rae'in psikolojik sorunları dolayısıyla yattığı rehabilitasyon merkezinden çıkmasıyla başlıyor bizim izlediğimiz kısmı hikayenin. Rae konuşkan, arkadaş canlısı, eğlenceli ve kolay sevilecek bir insan olsa da bunları yansıtmakta biraz zorlanıyor, e haliyle onu açacak bir arkadaş grubuna ihtiyaç duyuyor. Dizi de Rae'in o arkadaş grubunu bulması, aralarına girmesi ve ardından yaşanan olayları anlatıyor. Tabii Rae'in bu sırada iyileşme süreci devam ediyor.

Sharon Rooney, Rae Earl'den daha fazla Rae Earl olmuş diyebilirim. Bu karakter için seçilebilecek başka bir oyuncu daha düşünemiyorum. Tüm o mimikleri, karşısındaki kişinin saçmaladığını düşündüğü anda verdiği tepkileri, öfkeden büyüyen gözleri ve duygulandığında kedileşen halleri ile seyirciye Rae'in duygu geçişlerini şahane yansıtıyor. 

Oyuncuların bütünü karakterler ile fazlasıyla uyumlu ama Nico Mirallegro, Finn Nelson kere Finn Nelson. Ekranda göründüğü ilk andan son ana kadar kendisine, salına salına yürüdüğü her anda ona dönen bakışlar kadar hayran baktım. Bunda Nico'nun muhteşem aksanı, sevimliyken çekici görünen suratı dışında Finn Nelson karakterinin etkisi de büyük. 

Hikayenin 1996'da geçmesinin ve İngiliz yapımı oluşunun bize en iyi getirilerinden biri de müzikleri, diziye başladıktan sonra bölümlerde çalan şarkıları listenize eklemeye başlarsanız emin olun dizi bitince şahane bir arşiv edinmiş olacaksınız.

Dipnot: Finn Nelson’ın gerçek kişi ve kurumlarla ilgisi yoktur, tamamen kurgu amaçlı hikayede bulunmaktadır.  Lakin kendisine hayran kalmak işten bile değildir. Bu sebeple arada tekrar etmekte fayda görüyorum; Finn Nelson gerçek değil, Finn Nelson gerçek değil, Finn Nelson gerçek değil.