Görümce: Böyle Görümce Düşman Başına!

Görümce: Böyle Görümce Düşman Başına!
"Genç aşıklar zor durumda!"
“Bahçelerde börülce oynar gelin görümce

Oynasınlar bakalım bir araya gelince

Şıptaralelli yar elli yar aman

Şıptaralelli yar elli yar aman”

Görümcelik, adına türküler yazılmış bir müessese gördüğünüz gibi. Kaynanalık gibi değil, o kadar zor ve sıkıntılı değil ama yine de gelinler açısından bakılınca durum pek parlak da değil. Birçok üzücü hikâyenin yanında eğlenceli durumlara, fiskos masalarının etrafında kahkahalarla anlatılan anılara sebep olabilen bir durum gelin – görümce ilişkisi. Gupse Özay’ın senaryosunu kaleme aldığı, Kıvanç Boruönü’nün yönettiği BKM yapımı Görümce, bu geleneksel damarımızdan beslenen eğlenceli bir komedi ve bir aşk hikâyesi.


"Gupse Özay rolü için kılıktan kılığa giriyor"

Erkek kardeşi Ahmet’e fazlasıyla bağlı bir abla olan Yeliz, Ahmet’in hayatına giren her kadının kâbusu olan, kardeşinin bu kadınlardan ayırmadan rahat etmeyen bir karakter. Hali vakti yerinde, hatta fazlaca yerinde olduğu için de yoz ve görgüsüz olmuş, tek derdi nasıl göründüğü, ne giydiği, zenginliği ve lüksü olan Yeliz’in hayatta kendinden başka değer verdiği tek kişi kardeşi Ahmet. Ahmet’in hayatına giren en son kadın olan Deniz bir anda can düşmanı haline geliyor çünkü durum bu kez ciddi ve Ahmet’le Deniz evlilik yolundalar. Kardeşini ölesiye kıskanan ve kendisini bırakıp başka bir kadına gitmesini istemeyen Yeliz hemen haince planlar yapmaya ve genç âşıkları ayırmanın yollarını aramaya başlıyor. Filmin çatısını da Yeliz’in bu kötülüklerinin abartılı ve komik durumlar yaratması oluşturuyor. Temposu hızlı ve oldukça enerjik bir film olan Görünce, başkarakter Yeliz’e yazılan rolün fazla abartılı oluşundan dolayı oldukça gürültülü ve bir noktadan sonra seyirciyi yorar hale geliyor.


"Hain planlar devrede"

İki saat süren filmin ilk yarısı tamamen Yeliz’in Deniz’e oynadığı oyunlara ayrılmış. Film ikinci yarısından itibaren yavaşlıyor, tonu biraz ağırlaşıyor ve bir miktar daha ağırbaşlı hale geliyor. Aslında güldürmek kadar düşündürmek gibi bir amacı da olan, bazı toplumsal mesajlar da vermek isteyen film, tüm bunları son kısımlara bırakıp filmin geneline yaymak konusunda başarılı olamayınca niyet iyi de olsa birçok şey yüzeysel ve havada kalmış gibi görünüyor. Karikatür bir karakter olarak yazılmış Yeliz ilk bir saatten sonra daha katmanlı bir karaktere dönüşünce onunla daha iyi bir ilişki kurup filmin içine de daha iyi girmiş oluyoruz. Filmin iki saatlik süresi uzun gibi görünse de bu uzayış yukarıda bahsettiğimiz sonucu sağladığı için filmin avantajı durumuna geliyor.


"Melek mi şeytan mı?"

Gupse Özay’ın oynadığı karakter o kadar baskın, oyunculuğu o kadar enerjik ki Ahmet ve Deniz’i oynayan Buğra Gülsoy ve Eda Ece ne yapsalar sönük kalıyorlar. Senaryosu klasik Hollywood romantik komedilerine oldukça benzeyen ancak bunu ülkemizin geleneksel motiflerine iyi uyarlayan Görümce, sulu sepken, salondan çıkınca pek akılda kalmayacak ancak izlerken seyirciye vaat ettiği eğlenceyi sunabilecek bir film olmuş özetle söylersek. Bir de bu yazıda bahsedemeyeceğimiz, çünkü fragmanlarda da hiç görünmeyen çok tatlı bir sürprizi var. Çok özlediğimiz eski bir dostu göreceksiniz izlerken, ufak bir not olarak belirtmiş olalım. İyi seyirler.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER