Bir Pantene Altın Kelebek
ödüllerini daha geride bıraktık. Gece ile ilgili söylenebilecek, bir çoğu zaten
internetlerde konuşulan çok mevzu var ancak ben sadece çok bayıldığım bir andan
bahsetmek isterim. Bu an, Meryem Uzerli’nin İlker Kaleli’ye En İyi Erkek Oyuncu
ödülü vermeden önce yaptığı konuşmadan başka bir şey değil elbette. İzlemeyen
varsa önce tekrar bir izleyelim isterim.
‘En İyi Erkek Oyuncu ödülü
veriyorum ama ben aslında adam seçmeyi beceremiyorum’ temalı konuşmasını
duyunca Meryem Uzerli’yi neden çok sevdiğimi bir kez daha hatırladım. Bu kadar
komplekssiz, bu kadar kendiyle barışık ve bu kadar zeki bir insanı her zaman
aramızda göremiyoruz maalesef. Sadece Altın Kelebek değil, memleket sınırları
dahilinde yapılan ödül törenlerinin bir çoğunun aşırı sıkıcı geçmesinin ve
izlerken başkaları adına utanmaktan koltuktan koltuğa zıplamamızın nedeni de bu
zaten. Ödül almayanın hiç gelmemesi, ödül alanın ödülüyle beraber törenin sonunu
bile beklememesi, sunucunun ‘Tamam tamam töreni iki saatte bitireceğim’ diye
güya şakalar yapması hep bundan. Bir barışsak kendimizle, azıcık rahatlasak,
kendimizi dünyanın en tepesinde görmekten ve ‘O kadar rakipsizim ki Allah’ım
nerelere gideyim?’ diye her gün aynalara sormaktan vazgeçsek neşemizi
bulacağız. Meryem Uzerli de Almanya’da değil de bu topraklarda büyüseydi
yakaladığı bunca şöhrete rağmen böyle bir insan olabilir miydi acaba? Onu bu
kadar özgür kılan Alman tarafıysa eğer, ‘batının ahlaksızlığı’nı almaktan
korkutularak geçirdiğimiz cümle seneleri batının kendiyle barışıklığını ve
samimi özgüvenini alarak geçirseydik keşke demekten başka bir şey gelmiyor
elimden.
Her şeye rağmen kıymetli bir ödül olarak gördüğüm Altın Kelebek'i kazananları tebrik
eder, kazanmayanlara bir sonraki tören için şimdiden başarılar dilerim. İyi seyirler.