● En iyi yönetmen dalında ödüle layık görülen Çağrı Vila Lostuvalı ödülü Poyraz Karayel dizisi ile aldı. Ancak bildiğiniz üzere geçtiğimiz sezonun sonunda koltuğunu devretmişti. Buna rağmen sahneye çıkıp Poyraz Karayel ekibine ettiği teşekkürü ve iyi dilekleri ne olursa olsun ekip olmanın ne kadar önemli olduğunu bir kere daha anımsattı.

● Gece boyunca gülümseten nadir anlardan biri de küçük yıldızların birbirine ödül teslim anıydı. Ödülün yeni sahibi “Anne” dizisi ile hepimizi ağlatan Beren Gökyıldız’ın teşekkür konuşması yine hepimizde “yanak mıncırma” isteği yarattı. Pek tabii geçen senenin kazananı Ataberk Mutlu'yu da unutmamak lazım.. Aslında Altın Kelebek’te son iki yıldır en önem verdiğim kategori “En İyi Çocuk Oyuncu.” Geleceğin yıldızlarının büyümelerine şahit olmak, birçok oyuncuya taş çıkarmalarını izlemek son derece keyif verici.. Aday olanların hepsinin yolu açık, şansları bol olsun..

● Böylesine prestijli bir gecede elbette ünlü isimlerin ne giydiğini, geceye nasıl hazırlandıklarını da merak ediyoruz. Ranini ve paylaşımları sağ olsun, kırmızı halıda denk  gelemediğimiz tüm ünlülerin fotoğrafları önümüze düştü. Sıradan bir izleyici olarak izniniz ile gecenin en şık üç kadınını; Burcu Biricik, Neslihan Atagül Doğulu ve Yasemin Allen olarak seçiyorum.

● Ödül töreninde sahnede en çok görmek istediğim ekiplerden biri Hayat Şarkısı idi. Dediğim gibi ödülleri, hak edilip edilmediğini sonsuza dek tartışabiliriz. Benim gönlümde başta Burcu Biricik olmak üzere diğer kategorideki tüm adaylar ödülü hak eden isimlerdi. Hayat Şarkısı ekibi, ödül alamamasına rağmen sosyal medyada paylaştıkları fotoğraflar ile gecenin tadını en güzel çıkaran ekip olduklarını hepimize gösterdi. Birlikte iş yapmanın yanı sıra “ekip” olmanın kıymetini bilen ve bunu bizlere yansıtan tüm Hayat Şarkısı’na kalbimin en güzel kelebeklerini gönderiyorum..

● Banu Alkan diye haykıran beyefendi ve orada yaşanan kaos hakkında en ufak bir fikrim yok. Ancak yayının sesinin kesildiği o andan itibaren tören iyice baş aşağı gitmeye başladı. Ah canlı yayın kazaları...

● Müjdat Gezen’in sahneye gelmesi ile dinmeyen alkışlar ve elbette gecenin en şık, en zarif adamı Cüneyt Arkın’ın konuşması, eskiye özlem duyduğumuz şu günlerde beni oldukça duygulandırdı.Cüneyt Arkın’ın oğlu eşliğinde sahneye gelip “Ben Cüneyt Arkın 90 dakikalık filmin 60 dakikasında uçan adam şimdi oğlundan yardım alarak yürüyor.” cümlesi ve beraberinde kopan alkışlar gecenin en güzel detaylarındandı. Konuşma sırasında ismi anons edilmeden sahneye çıkan Elçin Sangu’nun aceleci tavırlarını da heyecanına verelim. Öyle ki Cüneyt Arkın bile ne olduğunu anlayamadan “Ne oldu yavrum bir şey mi diyeceksin?” diyerek şaşkınlığını gösterdi. Neyse ki sonradan gelen Barış Arduç her zamanki “ailemizin ferdi” tavırları ile durumu toparladı. Cüneyt Arkın’ın “Barış.. Türkiye’ye Barış..” anonsunu da gülümseyerek bir köşeye bırakalım... Allah kendisine sağlık ve sıhhat versin, başımızdan eksik etmesin.^^

● Fatih Portakal’ın “En İyi Erkek Haber Sunucusu” ödülünü aldığı konuşmasında “Bu ödülü işini adam gibi yapan gerçek gazeteciler adına alıyorum.” cümlesi ise sosyal mesaj beklediğim gecede yüreğime su serpti..