43. Altın Kelebek Ödülleri'nin sahipleri belli oldu.
Sunuculuğunu Okan Bayülgen ve Pelin Akil Altan'ın üstlendiği geceyi Kanal D ve CNN
Türk ekranlarından canlı izledik. Ünlü isimler kırmızı halıda geceye nasıl hazırlandıklarını anlatıp etrafa gülücük saçarken,sonrasında da ödül alanlar teşekkürlerini iletirken ben de koltuğuma gömülüp işin renkli kısmına
dahil oldum. Dün geceye dair izlenimlerim de şöyle..
● Kırmızı halı töreni işin başlangıcı, geceyi ısıtan bir olay. "Kırmızı Halının dört atlısı" diye tabir edeceğim, Cengiz Semercioğlu, Sibel
Arna, Ece Sükan ve Onur Baştürk yine ev sahipleri olarak konukları
karşıladılar. Canlı yayınının sorumluluğundan ve meşhur kazalarından elbetteki haberdarım. Ancak özellikle Cengiz Semercioğlu’nun yeni gelen konuğa söz vermek için konuştuğu isimleri
kibarca “kovması” en az karşısındaki kadar ekran başındaki izleyiciyi de rahatsız etti. Ne söz verdiği kişi konuştuğundan anladı ne biz ne olduğunu.. Bir ünlü geldi bir ünlü de Cengiz Bey'in kendini kibarca kovmasını bekledi.
● "Kırmızı Halının dört atlısı" keşke daha güzel ve önceden düşünülmüş, konuklar ve projeleri ile ilgili sorular sorsa diye düşünmeden edemedim. Özellikle Sibel Arna’nın
küçük yıldız Beren’e “Ödülü alırsan sen de ağlayacak mısııın?” tadındaki “tatlı
komşu teyze” sorusunu duyunca bir kere daha başım öne eğildi..
● Gecenin sunucuları Okan Bayülgen ve Pelin Akil Altan işin
üstesinden gelebildiler mi dersiniz? Pelin Akil ekrana yakışan, genç ve enerjik
bir kadın. Yanılmıyorsam Altın Kelebek Ödül Töreni, kendisinin ilk canlı yayın
sunuculuk deneyimi oldu. Böyle bir gecede, bu kadar kalabalık karşısında
heyecanlanması elbette doğal. Hele bir de partneri Okan Bayülgen gibi sağı solu
belli olmayan bir adam olunca sırtındaki yük de ağırlaşmıştır eminim. Ancak yine de zayıf kaldığını belirtmek lazım.
Hele ki “Demeeet Hanıııım, Demet Hanıııım bir şarkı alsaydık.” diye yapmacık bir
şekilde seslenmesinin akabinde dansçıların sahnedeki yerlerini alması bu kadar
da olmaz dedirtti. Okan Bayülgen için söyleyeceklerim biraz daha fazla zira
kendimi Altın Kelebek Ödül Töreni izliyor zannederken birden tüm ünlülerin akın
ettiği bir “Okan Show”un içinde buldum. Özgüven fıçısı Okan Bayülgen’in
sempatik olduğu tek an kızı İstanbul’un kendisini sahneye çağırdığı andı.. İlk
anlarda komik gelen “Töreni gereksiz
yere uzatmayalım.” şakaları bir müddet sonra tat kaçırmaya başladı.. Zira iki
saatte bitireceğim diye iki ayağı bir pabuca sığmayan ve bunu sık sık dile
getiren bir Okan, geceyi iyice çekilmez hale getirdi..
●Okan Bayülgen’e her zaman komik olmadığını ve olması da gerekmediğini, ayrıca uzun yıllardır bizlere pazarladığı “Ben kendimle bile dalga geçiyorum.” tavırlarını bir kenara bırakması gerektiğini söylesek? Kim bilir belki biz de artık güzel ödül törenleri görürüz? Okan Bayülgen’in de “şakasına gülünmeyen adam” olması da beni bir miktar da üzüyor ve bolca başkası adına utanma sendromuna yakalanıyorum..
Mega star En iyi Proje dalında ödül aldı..
● Tarkan’ın mega starlığını tartışacak değilim elbet. Ancak en
“canlı” gibi görünen playback performansı ve arkada boşuna dizilen orkestra da
sanırım mega starlığa dahil... Kırmızı
halıda ve öncesinde "Tarkan çok prova yaptı."gibi büyük cümleler duyunca haliyle
beklentilerimiz de yüksek oluyor. Neyse öğrenmiş olduk ki mega starımız Tarkan
oldukça senkronize şekilde ağzını açıp kapatabiliyor, İrem Derici orijinal
kostümleri ile dünya starları(!) gibi dans edebiliyormuş.
● Meryem Uzerli Türkçe öğrenmeme konusunda kararlı ancak
kendisini mizah konusunda geliştirmekten de geri kalmamış. En iyi erkek oyuncu
ödülünü takdim ederken “Ben en iyi erkeği seçemedim.” itirafı salonda yarattığı
etkiyi bizzat bende de yarattı, güzel güldüm.
● En İyi Kadın Oyuncu ve En İyi Erkek Oyuncu ödüllerini alan İlker
Kaleli ve Burçin Terzioğlu bana göre gecenin en haklı ödüllerinden oldu.
Poyraz Karayel sevdamdandır bilinmez ama ikisini de tebrik ediyorum. Özellikle Burçin
Terzioğlu’nun zarafeti bir kez daha gözlerimi kamaştırdı..
Yazı devam ediyor..