Dizinin konusuna gelecek olursak; Lukas Waldenbeck, motosiklet tutkunu bir lise öğrencisi. Philip'le video çekip izlenmesini sağlayarak tanınmaya çalışıyor. Despot bir babaya
sahip ve aile geleneğini yerine getirmek zorunda, bu sebeple çiftliklerindeki
işlerle ilgilenmesi gerekiyor. Kasabanın kırsal kesiminde kalıyor olsa da
gittiği lisede bir çevre sahibi Philip’in aksine.
Philip Shea alkolik bir annenin oğlu, reşit olmadığı
için de koruyucu aileyle kalıyor ve koruyucu annesi (Helen) kasabanın şerifi.
Bir yandan koruyucu ailesiyle birbirlerine alışmaya
çalışırken, bir yandan da Lukas’a karşı hissettiği çekimle baş etmeye çalışıyor. Lukas da aynı
sorundan mustarip, tek farkla o bu durumu reddediyor. Lukas’a göre kendisi gay değil ama arada bir Philip’i öpmek
istiyor, Philip’e göreyse her şey oldukça net, Lukas’ı istiyor.
Çekilin FBI!
Dizinin polisiye kısmı ise, Lukas ve Philip’in Lukas'ın ailesine ait kulübede vakit geçirdikleri sırada içeriye tanımadıkları dört adam girdiğinde başlıyor. Ryan Kane, onu rehin alan üç kişiyi öldürdükten sonra cinayete şahit olan çocukların peşine düşer. Lukas ve Philip’in başları bir miktar belada olabilir ama bir miktar.
Dizi üç bölüm itibariyle ilgi çekici bir hal aldı, Lukas ve Philip -yani Philkas- ilişkisinden öte, dizinin kendi içinde bir çekiciliği mevcut. Çok bir şey ummadan, beklentiyi az tutarak izlemeye başlanabilecek bir hikaye.
Dizinin benim için önem taşımasının nedeni, yukarıda da belirttiğim gibi standart bir konu içinde eşcinsel bir çift bulundurması. Bu bir nevi sosyal sorumluluk projesi benim gözümde, böyle böyle insanların algılarında kabul görmesini umuyorum. Üstelik çok sevimliler, sadece onlar için bile izlenir. İzledim oradan biliyorum. ^^