Poyraz Karayel: Kelimelere gerekli özeni göstermiyoruz

Mizansenin güzelliği ^^
İzleyiciyi hüzünlendirmeye başka şekillerde devam edeceğinizi dileyerek asıl bölüm yorumuma geçeyim. Poyraz’ın yavaş yavaş insanların karşısına çıkması beni pek bir heyecanlandırıyor. Beklediğim kadar güzel bir karşılaşma oldu Bahri ve Poyraz’ınki. Öncesinde overdose dertten kendini meyhaneye atıp seneler sonra rakıya düşen Bahri Baba’yı, karşısına Poyraz’ın gelip oturmasıyla uzun zaman sonra mutlu görüyoruz belki de. (Bahri ve Poyraz’ı rakı sofrasına oturtmak çok şık hareket; öncesinde Bahri’nin meyhaneye gidişi “Rakıya düşen ekibin dağılmasıyla da bağdaştırılabilir pek tabii.” şeklinde yorumlanmış olsa da. ^^ -special thanks to manzanasverdes-)

Kurufasulye - Pilav

Neyse efendim. Sezon başlangıçları güzel, çünkü uzun zamandır görüşmeyen karakterler de bizler gibi birbirleriyle karşılaşıp heyecanlanıyorlar. Bakınız: Sinan ve Ayşegül’ün yıllar sonra birbirini görmesi. Bu ikiliyi izlemekten de çok keyif aldığım için, şu andan itibaren aynı evde oturacak olmaları düşüncesi beni bir hayli sabırsızlandırıyor. Tabii bir de Poyraz Karayel gerçeği var. Ay yeni mekan filan ama, Sayguner ailesinin evine ısınabilirmişim gibi hissediyorum. Bu arada Ayşegül’ün evine gerçekten tamamen veda mı ettik? Poyraz ve Ayşegül barıştıktan ve birlikte 847316 badire atlattıktan sonra Ayşegül’ün evine yeniden taşınsınlar istiyorum. Zira o Beyaz Ev, Ayşegül dışında kimseye ait olmamalı.

Bitmez çileye düşenlerde bu hafta

Poyraz’ın yoğun bakımdaki İsa’nın eline hasta dosyası ve pilot kalem tutuşturarak ödev yaptırmaya çabalamasını çok sevdim. Uzun zaman sonra Oğuz Atay esintileri duymak iyi geldi. Canlı bomba üzerinden verilen mesajlardan sonra böyle komikli esprili sahneler gelmesi de biraz şey, Poyraz’ca. Neyse, yaratılmış en güzel anti-kahramanlardansın Poyrazcım Karayel. Virüs gibi bir şeysin, çıkarıp atamıyorum seni hayatımdan. 

Yazı devam ediyor..
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER