Muhteşem Halit
Niye anlatıyorum
bunları peki? İki nedeni var. Birincisi, bu yazıyı kaleme alan
adamın (ben oluyorum) buna hangi hakla cüret ettiğini anlamanız
için. İkincisi, Halit Ergenç’in nereden nereye geldiğini daha
iyi tasavvur edebilmeniz için. Çok izlenen Aliye ve Binbir Gece
gibi dizilerde görünse de popülarite geri dönüşü açısından
kadın oyuncuların gölgesinde kalan, TV dizilerinin güvenilir
oyuncusu olarak iyi bir profesyonel olduğunu gösteren, kaliteli
sinema filmlerinde rol alıp başarısına katkıda bulunan Halit
Ergenç’in gerçek potansiyeli, ancak ve ancak Muhteşem Yüzyıl
aracılığıyla gözler önüne serilecekti. Sabretmişti ama
sonunda kader karşısına her açıdan avantajlı olduğu bir rol
çıkarmıştı. Çok iyi bir dizide, en önemli, kimsenin
gölgeleyemeyeceği, en kudretli erkek karakteri canlandıracaktı.
Tabii bu avantajlar
tek başlarına yeterli değildi, Ergenç’in de üstüne düşen
önemli bir görev vardı: İşini iyi yapmak. Dizi sektörünün
zorluklarına ve çalışma koşullarının hoyratlığına rağmen
zordu en iyisine ulaşmak. Ama o dizinin ismine, canlandırdığı
karakterin lakabına yakışır bir oyunculuk ortaya koydu.
Muhteşemdi Halit Ergenç. Her öfkeli bakışıyla, her otoriter
azarlayışıyla, yeri geldiğinde sevdalı bakışlarıyla,
hastalanıp canı yandığında, kederlenip ağladığında, dört
dörtlük kostümleri taşıyışıyla, duruşuyla... Muhteşemdi. TV
standartlarını çok aşan bu başarılı oyunculuk toplumun Kanuni
Sultan Süleyman algısını etkileyip değiştirebilecek, istila
edebilecek kudretteydi. Bu kez gölgede bırakan oydu. Gölgede
bıraktığı ise ders ve tarih kitaplarındaki Sultan Süleyman’dı.
SMOKİN CEKETİ: GUCCI GÖMLEK, ŞERİT VE YAKA İĞNESİ: VAKKO