Tüm dünyada milyonlarca hayranı / kullanıcısı bulunan bilgisayar oyunları birer birer sinemaya uyarlanır oldu son günlerde. Fantastik evrenleri, türlü çeşit çok sayıda ilginç karakteri, aksiyon dolu hikâyeleriyle beyaz perde için çok uygun birer malzeme olan bu oyunlar hayran kitlesinin genişliğiyle gişe anlamında umut vaat eden yapımlar oluyorlar genellikle. Bu seriye eklenen son halka perdeye Japonya’dan konuk olacak olan Kralın Kılıcı: Final Fantasy XV. İsmi sizi yanıltmasın; bir serinin 15. bölümü değil Kralın Kılıcı. Daha önce sinemaya uyarlanan ancak ilk kez böyle büyük bir prodüksiyonla seyirci karşısına çıkacak olan filmin adı oyun evreninden geldiği için böyle. Square Enix tarafından hazırlanan ve PlayStation 4 ve Xbox One’da oynabilecek olan oyun Final Fantasy evreninin 15. Bölümünü oluşturacak ve 29 Kasım 2016’da tüm dünyada piyasaya sunulmuş olacak.
Yüzüğün gücünü elinde tutan bilge Luna
Lucis krallığı ve Nifleheim imparatorluğu arasında uzun yıllardır süren bir savaş vardır. Lucis barışçıl bir krallıkken Nifleheim güçlü bir orduya sahip, işgalci bir imparatorluktur. Kutsal bir kristal tarafından korunan Lucis krallığı kristalin sağladığı güçle korunur; başkentleri İnsomnia’yı saldırılardan koruyan bir görünmez kalkan vardır. Şehrin ve krallığın bir diğer koruyucusu ise Kinsglaive denilen bir özel birliktir. Gücünü Lucis kralı Regis’in sihirli yüzüğünden alan bu özel birlik ve askerleri ülkelerini Nifleheim ordusundan korurlar. Nyx Ulric’in öncülüğünü yaptığı bu ekip iki devlet arasında imzalanacak olan barış antlaşması sayesinde rahata ereceklerini düşünürlerken Nifleheim’ın hain planları karşısında tekrar savaşmak ve canları pahasına Lucis’i savunmak zorunda kalacaklardır.
Sean Bean yine kral rolünde
Motion Capture yani hareket yakalama teknolojisiyle çekilen Kralın Kılıcı’ndaki animasyonların son derece gerçekçi olduğunu söylemek mümkün. Bir bilgisayar oyununu sinemaya uyarlarken uzun metraj yerine animasyon tercih etmiş olmak oyun evrenine daha çok benzeyen bir evren yakalamak fikrinden kaynaklanmış olabilir. Filmdeki karakterlere sesleriyle hayat veren Sean Bean, Lena Headey, Aaron Paul gibi ünlü oyuncular bu karakterleri kendileri canlandırmış olsaydı filme gişe anlamında daha büyük bir katkı sağlayabilirlerdi diye düşünmek yerinde olacaktır. Yine de animasyon teknolojisinin geldiği noktaya ve motion capture ile yaratılan karakterlerin gerçekçiliğine bakacak olursak filmi gerçek bir uzun metrajdan ayırmanın zaman zaman zorlaştığını da söyleyebiliriz.
Asi asker Nyx krallığın kurtarıcısı oluyor
Kralın Kılıcında anlatılan hikâyenin içerdiği büyülü bir yüzük, o yüzüğün sadece kendisini hak eden ellerde değerli olacak olması, kötülerin eline geçince onlara zarar verişi, Nifleheim’ın askeri gücü ve istilacı politikaları, prensesler ve krallığın veliahtı prensler gibi öğeler sinema tarihinin iki önemli efsanesi Yüzüklerin Efendisi ve Yıldız Savaşları ile benzerlikler gösteriyor ve seyirciye tanıdık geliyor diyebiliriz. Senaryodaki ufak tefek aksaklıkları ve kadın karakterlerin altının yeteri kadar çizilmemesi gibi sıkıntıları olan filmin bir diğer eksisi ise karakterleri seyirciye tanıtırken eksik bıraktığı noktalar. Kral Regis’in yerine geçecek olan ve film boyunca kedisinden seçilmiş kişiymişçesine bahsedilen Noctus’un ortalarda görünmeyişi de olay örgüsünün inandırıcılığını zedelemiş bir miktar.
Oyundan filme uzanan evren
Genel olarak bakıldığında animasyonunun kalitesi, başarılı şehir tasarımları, dövüş sahnelerindeki koreografilerin güzelliği ve zarafetiyle göz dolduran Kralın Kılıcı: Final Fantasy XV, öncelikle oyunun hayranlarını sonra da oyunun evreniyle tanışmak isteyecek seyirciyi sinemaya çekecektir. İlk defa böylesine büyük bir hamleyle Hollywood’a açılacak olan şirketin ileriki yıllarda genişleyen oyun evreninden başka öyküleri de seyirciyle buluşturmayı denemesi kuvvetli bir ihtimal gibi görünüyor. İyi seyirler.