Ya bölüm finali, onun zaten tadından yenmez. Tam da Ömer’in
mankenin Defne olduğunu öğrendiği anda, uyduruk bahanesiyle Defne’nin gelmesi
ve o muhteşem Elçin Sangu oyunculuğuyla yaptığı manevralar. Ömer’in
sıkıştırmasıyla bir bir itiraf etmesini kaç kere izlersem izleyeyim fark etmez,
sanki ilk izliyormuşçasına eğlendirir beni. Hele ki “Feryal Hanım da gelecek
zaten, maşallah saat on. Artık nasıl iş şeysiyse o.” cümleleri ve de Defne’nin o
sevimli hallerini anlatacak söz yok, çok tatlı çok. Ve bu bölüm sonunda artık
Ömer, Defne’nin duygularından emin oluyor. Onlar mutlu, biz mutlu. Yarım
kalacağından habersiz hepimiz uçuşa geçmişiz. Kader ağlarını henüz örmemiş,
tembel tembel takılırken biz yüzümüzde güller açarak bitiriyoruz bu bölümü.
Bu kadar geçmişi yâd etmek yeter sanırım ki, zaten
yaşananları hiç ama hiç unutmadık. Lütfen sen Ömer, Defne’nin itirafından sonra
sen de hatırla. Çektiğiniz, pardon çektiğimiz acılar kimsenin yanına kar
kalmasın. Bu hikâyede, siz artık hiç üzülmeyin. Defne üzerine düşeni fazlasıyla
yaptı çünkü. Evet, hakkını yemeyelim sen de çok şeyler yaptın.
Ama gelinen nokta öyle kritik ki, tüm anahtarlar sende.
Yazımızı bu güzel finalle bitirelim. Geldiğimiz yer güzel,
sonraki bölümler hem güzel hem de ne olduğunu bilmenin rahatlığı var hepimizde.
Ya öküzün en büyüğünü armağan eden, bir de yanında koskoca yaz tatilini bonus
veren sezon finalini ne yapalım? Hayır, korku bir yana, özlem diğer bir yana.
Hangisini tartsak ağır gelir dersiniz? Eşit değil mi, evet biri diğerine ağır
basmaz bence de. Ne yapsak fayda eder bilmiyorum, ama özlüyoruz işte hem de deliler
gibi merak ede ede…
Defne karakterine kattığı şahane oyunculuğu ile gönlümüze taht kuran, sevgili Elçin Sangu'nun doğum gününü kutlar nice sağlıklı yaşlar dilerim.