Klasik bir soruyla da devam edeyim: Neden UnReal? Çünkü bu dizi gerçekçi, yenilikçi ve gayet eğlenceli.
Düşünsenize bir kanalda bir yarışma yayınlanıyor ama diğer yandan bir başka kanalda da aslında onun arkasında neler olduğunu, hangi sürprizin aslında ne derece bir senaryo olduğu anlatılıyor. Bizim ülkemizde olacak iş midir bilmiyorum ama Amerika'da oluyor işte.
Benim UnReal'ı izlemeye başlamamın bir nedeni, Amerika'daki en popüler flört şovu The Bachelor ve yan şovları The Bachelorette ile Bachelor in Paradise'i izliyor olmamdı mesela. Başlarken dizinin işin sürprizini kaçıracağını zannediyordum ama UnReal ile bu tam tersi etki gösterdi. Detayların farkına vardıkça yarışmalardan daha çok zevk almaya, öğrendiklerimle birlikte daha dikkatli bir takibe başladım.
Dizi ikinci sezonuyla medyadaki imajını düzeltmek için yarışmaya katılan bir futbol oyuncusu Darius Beck'i merkez damat adayı olarak sunuyor ve adam zenci. Böyle bir şey şimdiye kadar Amerika'daki hiçbir flört yarışmasında olmamış bir şey olduğu için de oldukça dikkat çekti. Ancak ilk sezonun da aşağı kalır bir yanı yok, hatta ben ilk sezonun damat adayı Adam'ı (
Freddie Stroma) şimdikinden daha bile çok seviyordum diyebilirim.
Dizideki karakterler de robot değil herhalde. Aşk, ihtiras, seks, intihar, ihanet ve yalan... Böyle bir dizide ne ararsanız var. Hem kendi hayatlarında hem de şov için kamera önünde drama 'yaratmak' için arkasında yapılanlarla. Mesela dizinin ana karakterlerinden Rachel (
Shiri Appleby). Drama yaratmakta tam bir canavar olduğunu söyleyebiliriz. Hatta ben ciddi ciddi bununla beslendiğini falan da düşünüyorum. Ancak kelin ilacı olmadığı için başına süremiyor, o da bir mental hastalıktan muzdarip ve zaman zaman uçurumun kenarında bir insan profilinde.
Bir tarafta eski sevgilisi kameraman Jeremy, diğer tarafta yakınlaşmaya başladığı yarışmanın baş aktörü Adam.