Bayram Cevher
Bayram Cevher… Koltukta uyuyakalmasıyla, yemek sofrasına
verdiği önemle, azarlamalarıyla, merhametiyle öyle gerçek ki. Bayram Cevher’in
babalığı üzerine daha önce de konuşmuştuk fakat bu konu üzerine destan yazsam yine de
doymam.
Hüseyin’in erken yaşta büyümesine de, Kerim’in bencilliğine
de sebep Bayram Bey’di aslında. Bir çocuğunun üzerine taşıyabileceğinden fazla yükü
yükleyip, diğer çocuğunu biraz daha serbest bırakmış. İki çocuğuna eşit
davranmamış ama çocuklar büyüdükçe hatalarının da farkına varmış bir baba o. Kişisel olarak Hüseyin'i ve Kerim'i büyütürken yaptıklarına itirazlarım var ama hatalarına rağmen öyle güzel çocuklar büyütmüş ki, bu yazıda oralara uzanmak istemediğimi fark ettim.
İlk zamanlar kızardım, söylenirdim ama şu anda görüyorum ki
bugün bizim sevdiğimiz Hüseyin de Kerim de Bayram Cevher’in eseri. Süheyla
Hanım’ın da etkisi tartışılmaz ama ben en çok Bayram Bey’den etkilendiklerini
düşünüyorum.
Bayram Cevher, hatalarından ders alabilen bir baba.
Özellikle Cevher Holding’le ilgili kararlarında Hüseyin’e de Kerim’e de kulak
vermesi bile benim için bu noktada önemli.
Bayram Bey, sadece Hüseyin ve Kerim’in değil Bade’nin de
babası. Açıkçası Süheyla Hanım’ı aldatmasını, pişkin bir şekilde Bade’nin
annesini eve getirmesini yanlış buluyor, rahatsız oluyorsam da Bade’nin o
evdeki varlığını seviyorum. Bade’nin annesiyle sevişip, sonra da “Git çocuğunu
kendin büyüt!” dememesi ya da aldırmaya zorlamaması da bu noktada etken.
Neticede Bayram Bey, “Ben erkeğim, istediğimi yaparım.” algısına sahip olsa da
yaptıklarının sonuçlarına da katlanabilen birisi. Bu durumun yıllar sonra
ortaya çıkmasını da dramanın gerekleri olarak yorumluyorum. “Vay efendim, neden
sakladı?” demeyin, aldatma olayından ben de sonuna kadar rahatsızım.
Ama tatlı bir babadır Bayram Bey, yeri geldiğinde kızsam,
kırılsam da babalığını seviyorum. Çocuklarına bakarken gözlerine oturan yaşama sevincini de, arkalarından söylediği “Hey maşallah ya! Tövbeler olsun, çok güzeller ya…” repliğini de... Dedeliği mi? Dedeliğine ise bayılıyorum...