Hayri! Yiyecek düşünme adımız obura çıkacak...
Yine aynı sebepten , gerçek takvimimizle eş zamanlı ilerleyen yapılarından dolayı, tüm yaş gruplarındaki izleyicide olduğu gibi küçüklerin de merakını cezbediyor olabilirler, dönem dizileri yerine güncel işleri cazip bulmaları bundan olmasın? Bayram sabahı Ayşe Usta'nın atölyesindeki bayramlaşma ritüeli, Kiralık Aşk'taki yılbaşı hediye çekilişi ve Zeynep ile Ozan'ın mutfağında pazar kahvaltısına özel pişen omlet... Hepsi benzer değil mi?
Sona kalan, benzer bulmakla kalmayıp, izlenmesine onay verme sebebim olan o en kıymetli şey ise, bu çizgi / yetişkin dizilerindeki sosyal tavır. Farketmişsinizdir ki isimleri geçen animasyon işlerin yanı sıra, Kiralık Aşk ve Bir Erkek Bir Kadın İki Çocuk'ta da, televizyon sektörünün izin verdiği ölçüde ortak değerlerimizi vurgulayan, çocukların hak ettikleri dünya düzenini işaret eden göndermeler mevcut. Dostluk, barış, empati, hoşgörü, misafirperverlik, imece, sanat severlik, okuryazar olmak gibi değerlerin eksik bırakılmadığı kurgular izliyoruz. Çocuk ya da büyük fark etmez, hangimiz Rafadan Tayfa'nın yaptığı gibi Nuri Bakkal'ı darboğazdan kurtarmak istemeyiz ki? Ya da neden Kiralık Aşk'ın Defnesi gibi yardımsever, Ömeri gibi kitap dostu olmayalım? Bunlar ve benzerleri gibi, gösteriş uğruna olmayan, kamu spotu mecburiyeti taşımadan eğitici olabilen yapımlar, çocuklarımızın dünyasından eksik olmamalı. Yarının büyükleri, bugünün yetişkin dünyası eğlenceliklerine kontrollü olarak katılabilmeliler ki, medya okuryazarlığını aileleri kanalıyla öğrenebilsinler, değil mi?