● Bize biraz kendinden bahseder misin Kaan?
Kaan: Bahsedeyim bahsetmesine de ben bu mülakatı gereksiz buluyorum bu konuda bir anlaşalım. Benim zaten bir kafem var ve orada mutluyum. Buraya da Gökçe beni sürüklediği için geldim. Bu sıralar hayatımdaki tek aksiyon Gökçe... Motosikletimi ilk aldığımda benim için güzel aksiyondu, hız yapmak falan ama Gökçe’ye kadarmış. Gökçe’den hızlısı yok mesela, bela çekmek konusunda. Şimdi “Bunun seninle ne alakası var?” diye soracaksınız. Ben de bilmiyorum. Gökçe’nin yanından neden ayrılamadığımı, neden ona yardım ettiğimi ya da ona neden “Hayır” diyemediğimi… Sanırım, onunla vakit geçirmeyi çok seviyorum. Bana ihtiyacı var, Demir’i tavlamak için… Benim ise bakışlarımla tavlayamayacağım kadın yok ama o kadınları dönüp hatırlar mıyım? Başka sorularınız varsa sorun, formaliteler tamamlansın gideyim. Bir aşçımız bile yok anlıyor musunuz?
● Sence, sahip olduğun en iyi/en kötü özellikler neler?
Kaan: Bence kötü bir özellik kategorisinde değil ama tek gecelik ilişkilerimden yakınanlar olduğunu biliyorum. Onun dışında yardımsever biriyim. Tanışalı 48 saat geçmemiş olsa da Gökçe’nin hayatının krizini çözmek için kollarımı sıvadım, di mi?
● Bu yaz kendini nerede görüyorsun?
Kaan: Ben anı yaşayan bi insanım, yazın ne getireceğini bilemem. Yaşayıp göreceğiz. Belki de hayatımın aşkını getirir.