Hüseyin Cevher: Bir baktı, kalbimizi bin yaktı...

Hüseyin’i bir baba, bir eş, bir oğul, bir ağabey ve bir aşık olarak değerlendiriyorum. Teker teker bakalım mı? Haydi gelin.

Hüseyin’in babalığı hakkında sayfalarca yazarım sanırım. Ve kurduğum her cümle, Hüseyin’e kızgınlıkla dolu olur. Ceren gibi güzel, akıllı bir kızı olan bir adam Hüseyin. Ama kızını bir gün bile parka çıkarmış değil. Kızını “Prensesim!” diye sevip arada kucağına almaktan başka bir işe yaramış değil. Hal böyle olunca soruyorum ona; “Neden?” Hüseyin gibi naif birinden dolu dolu bir babalık izlemek isterim, haydi yaz boyu bunu telafi et Hüseyin. Minik Ceren'i mutlu et...

Hüseyin’in babalığına ne kadar kızıyorsam Zeynep’in anneliğine de kızıyorum. Artık Hüseyin ve Zeynep’i çift olarak değerlendirmek ne derece doğru tartışılır ama Hüseyin’in Zeynep’i aldattığını da görmezden gelemem. Zeynep kötü kalpli, Zeynep sevilmeyen bir karakter olabilir ama bu durum Hüseyin'in onu aldatmış olduğu gerçeğini değiştirmez. İstemeden yapılan bir evlilikte sevgi bekleyemem ama saygı başka bir şey.

Bir oğul olarak süren varlığı ise bence Hüseyin’e en çok yakışanı. Hüseyin, güzel bir evlat. Bunu asla tartışamam. Yer yer yükselen sesi bile güzelliğini pekiştiriyor. Çünkü sesi yükselirken bile ailesini düşünüyor Hüseyin. Bayram Bey'e de, Süheyla Hanım'a da çok güzel evlatlık yapıyor.

Peki ya Hüseyin nasıl bir ağabey? Hüseyin ve Kerim arasında vazgeçilmez bir ağabey-kardeş ilişkisi olduğunu düşünmüyorum nedense. Birbirlerini çok seviyorlar, birbirlerine destek oluyorlar ama sanki bir şey olacakmış da aralarındaki saygı, sevgi tuzla buz olacakmış gibi hissediyorum. İnşallah yanılıyorumdur çünkü birlikte çok güzeller.

Yazı devam ediyor...
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER