Kiralık Aşk: Benim gözümden Defne

*Fikret’in armayı veren kız olduğunu da Ömer’in geçmişine saygı duyduğundan ya da Ömer’in bilmesi gerektiğini düşündüğünden değil ortaya çıktığında zor durumda kalmamak için anlattı Defne. Yani mesele tam olarak dürüst olmak değildi. Fikret’in anlatma ihtimaline karşı ilk anlatan kişi olmaktı.

*Merak ediyorum acaba Defne ne zaman “Yeter artık ne olursa olsun.” kıvamına gelecek? Daha ne olması gerekiyor acaba? Daha kaç yalan daha söylese dayanamayacak ya da daha ne kadar sırrın altında ezilse patlayacak ve anlatacak? 40. bölümde acaba şimdi Defne gerçekten anlatacak mı her şeyi dedim ama Defne yine sorunlardan kaçmayı tercih etti ve Ömer’le birlikte olmayı seçti. Buradan “Hep senin istediğini yaşıyoruz.” diyen Defne’lere tekrar selam. Ben o anı romantik bir an olarak izleyememiştim. Yine Ömer’in bilmediği ve nedense sorgulamadığı bir durum, yine kaybetme korkusuyla alınmış bir karar ve açığa çıkmamış şeyler… Kıskançlık ve kaybetme korkusu olmasa Defne’ler ne ederdi acaba düşünmeden edemiyorum.

* Yazıdan bağımsız ama Ömer’in durumuyla ilgili birkaç şey söylemek istiyorum. Hiçbir şeyden haberi olmayan ya da hiçbir şeyi anlamlandıramayan Ömer’i gördükçe üzülüyorum, kızıyorum. Ömer’in oyunu anlaması imkansız ama etrafında olup bitenleri anlamaya çalışmalı artık. En azından parçaları birleştirmeli. Mesela Defne’ye, “Neden yazlık eve gittin?” ya da “Anka kuşunu veren kızın Fikret olduğunu sen nereden biliyorsun?” diye sormaması gerçekten garip. Ömer’in hikayede bazen salak yerine konması zoruma gidiyor. Defne’nin Fikret’i kıskandığından dolayı yazlık eve gittiğini düşündüyse sonrasında herhalde beraber olduklarından bu sorunun kapandığını düşünmüş olacak ki üzerine hiç düşünmedi. Ayrıca Defne’nin hep gergin olan hallerini fark edip üzerine düşünmemesi beni şaşırtıyor. Mesela Defne, Ömer gece Fikret’e gitmesin diye Ömer’e gitmişti ve kapı çaldığında “Fikret mi geldi? Sude mi? Neriman Hanım mı?” diye gerilmişti. Ayrıca Fikret, Yasemin’e geldiğinde Defne’yle o halleri de şüphe uyandırıcıydı. Ömer Defne’ye güveniyor ve arada yaşanan şeylerin o anlık basit şeyler olduğunu mu düşünüyor acaba? Daha büyük şeylerin peşine düşmüyor bu yüzden. “Defne’nin sırrı var evet ama bunun dışında Defne kendisine karşı açık ve dürüst çünkü Defne yalan söylemeyi bile beceremiyor.” bunları düşünüyor sanırım Ömer çünkü hiçbir şeye kafa yormamasını artık açıklayamıyorum. Belki de Ömer kafasında oturtmuştur her şeyi; “Defne biliyordu Anka kuşunu veren kızın Fikret olduğunu ve Fikret’le aralarındaki o gerginlik bu yüzdendi. Defne de onu kıskandı ama abartılacak bir durum yoktu.” diye düşünüyorsa bile bizim sorgulayan, düşünen Ömer’i duymaya ihtiyacımız var. Ve bence Defne’ye sormasa bile kendi başına bir şeyleri hatırlayıp sorgulaması lazım artık Ömer’in. Etrafında olup bitene dikkat eden, üzerine düşünen Ömer’ler görmek istiyorum artık. Biliyorum kendisi net ve açık, etrafındakileri de öyle sanıyor o yüzden paranoya yapmıyor ama artık ortada bir tuhaflık olduğu çok net. Özellikle Sinan’ın “Defne’yle konuşmanız lazım. Yalan söyleyemediği için patlayacak yakında.” sözlerini falan düşünmesi lazım Ömer’in. İnan Ömer, kimse sana “Paranoya yapıyorsun.”  da demeyecek.

Sonuç olarak benim gözümde hikayede anlamlandıramadığı, bilmediği şeyler olan Ömer, Defne karşısında yeterince suçlu olamıyor çünkü eşit şartlarda değiller. Ne zaman ki Ömer bu olayı öğrenir, o zaman ikisine de tamamen tarafsız bakabileceğim. Defne, oyun ve onu anlatmaması yüzünden kötü durumlara düşüyor ve çok çabalıyor. Onun bu çabaları karşısında, Ömer aşkı için hiçbir şey yapmıyor gibi görünüyor ama unutmayalım ki Defne oyun olmasa veya bunu gizlemese bunların hiçbirini yapmak zorunda olmayacaktı. İzlerken artık taraf tutmak gibi bir duyguya kapıldığımı hissediyorum ve bence söz konusu onların aşkıysa böyle bir şey olmamalı. Biri içinde bulunduğu oyun yüzünden suçlanıyor diğeri yeterince sevgisini göstermediği, çabalamadığı için. Bizi bu noktaya getiren oyunun ortaya çıkmaması ve ben artık oyun ortaya çıkmalı diye düşünüyorum çünkü yoksa yakında Deföm diye bir şey kalmayacak herkes Defne ve Ömer diye ayrılacak. İkisini de anlamaktan uzaklaşmamalıyız daha fazla. Defne anlatsın sırrı; rahatlasın, özgürleşsin. Acılarımızı çekelim, bitsin. Sonrasında zaten gerçek Ömer ve Defne’yi izleyeceğimiz güzel günler gelir. Sevgiler…

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER