Kiralık Aşk: Benim gözümden Defne

Bu hem suçlu hem güçlü haller Defne’ye nereden geliyor acaba? Sevgisi, kaybetme korkusu her hakkı veriyor mu Defne’ye? Hiç suçu olmayan, hiçbir şeyden haberi olmayan Ömer’i geçmişinden dolayı yargılayan ve aşkını ispat etmek zorunda bırakan Defne’yi anlamıyorum. Aslında içinde bulunduğu ruh halini, durumunu anlayabiliyorum ama Ömer’in gözünden bakınca ona hak veremiyorum. Peki kendisi neden hiç düşünmüyor; “Bu adam, ona seni yıkacak bir sırrım var ama sana anlatmayacağım dememe rağmen neden hala benimle ya da neden beni zorlamıyor ona anlatayım diye?” O zaman Defne’nin de dürüstlüğünü kanıtlaması gereken bir konu yok mu? Ömer’in sevgisinden bu kadar eminken şüpheye düşüren ve ondan bu sevgiye kendisini inandırmasını isteyen Defne, neden aynı ihtiyacı kendisinde hissetmedi acaba? Defne’siz bir hayat düşünemeyen ve onu kaybetmek istemeyen Ömer kendisini yıkabilecek sırrı (Ki böyle bir sırrın varlığı kesin ama Defne’nin Ömer’i suçladığı şeyler kendi kafasında kurdukları.) öğrenmek için sevdiği kadını zorlamamayı ve güvenmeyi seçti. Şimdi neden ve nasıl bu adamın aşkından şüphe ediyoruz anlamıyorum. Ömer’i, sağlam gerekçeleri varken Defne’ye güvenmedi diye suçlarken şu an Ömer’e güvenmeyen Defne’yi neden suçlamıyoruz? İlla taraf tutalım diye söylemiyorum ama Ömer’i anlamamız için yazıyorum bunları. Defne’nin kendisine sırrı anlatmasını bekledi Ömer ondan uzak durmaya çalışarak fakat bunu yaparken onun canını yakmadı ya da sevgisini ispat etmesini istemedi. Onsuz yapamayacağını anladığında ise Defne’nin kendisini ikna etmek için hiçbir çabası olmamasına rağmen onunla olmayı seçti. Defne sakladığı büyük bir sırra rağmen, Ömer’i kendisine inanması konusunda ikna etmeyi gereksiz görürken, Ömer adı gibi emin olduğu sevgisi için neden Defne’yi ikna etmesi gerektiğini düşünsün?

Defne’nin geldiği hal, bencilliği ve özgüven eksikliği beni düşündürüyor, yoruyor. Bencilliği diyorum evet çünkü sadece Ömer’siz yapamayacağı ve onu sevdiği için, ona hiçbir şey anlatmamayı seçiyor ama bu oyun yüzünden de bütün saçmalıklarının sonucunu Ömer’e ödetiyor.  Defne’nin özgüven eksikliği olduğunu hepimiz biliyoruz. Ömer’e ve onun sevgisine olan güvensizliğini de birkaç bölümdür iyice görmüş olduk. Belki Ömer’in kendisini sevdiğini biliyor ama sanırım duymaya ihtiyacı var. Son bölüm Ömer’in “Seviyorum.” ve “Düşündüğüm, umursadığım yalnız sen.” deyişini duymamayı tercih etti ama demek ki kendisinin beklediği, istediği başka insanlara gösterilmesi, söylenmesiymiş. Ömer’in kendisine söyledikleri ya da gösterdiği sevgisi şu an onun için bir anlam ifade etmiyormuş. Partide Ömer yanına gittiğinde ve o sözleri söylediğinde Defne’nin güçlü bir şekilde Ömer’in yanında durmasını ve yerini göstermesini beklerdim birtakım Defne’lerin hep kaçtığını unutarak. Şimdi Ömer toplantıda aşık olduğunu ve nişanlısının Defne olduğunu oradaki birkaç adama söyledi ve yüzüğü taktı diye Ömer’in aşkına güvenmiş mi oluyor Defne? İyi o zaman, umarım Defne bundan sonra Ömer’in aşkından şüphe etmez ve onun yanında durmayı becerebilir.

Biri size güvenmeyebilir yaptıklarınızdan, söylediklerinizden ya da söylemediklerinizden dolayı hatta bu yüzden sizi hayatınızdan çıkarabilir. Eğer gerçekten güvenmeyeceği şeyler yapmışsanız ve o kişi sizin için önemliyse ona karşı dürüst olarak güvenini kazanmaya çalışırsınız. Defne’nin durumuna bakıyorum. Ömer’i “Güvenmiyorum.” sözünü söyleme noktasına kendisi getirdi ve sonrasında bir açıklama da yapmadı ya da ikna etmeye de çalışmadı. Onca yüküne, yalana rağmen “Defne’nin bir bildiği vardır diyemedin.” dedi. Her şeyi bilmeme rağmen ben bile diyemedim o sözü, Ömer nasıl desin? Sonrasında her defasında Ömer’in “Güvenmiyorum.” sözünü yüzüne vurdu. Şimdi ben size sormak istiyorum; Defne Ömer’e hiçbir şey anlatmamayı seçerek Ömer’e ve sevgisine güvenmemiş olmuyor mu? Ve ayrıca bu sır ortaya çıktığında -ki artık Defne anlatsa bile çok geç diye düşünüyorum- Ömer bunca zamandır bu kadar şeyi saklayan ayrıca saklamaya devam etmek için üzerine bir sürü yalanlar söyleyen Defne’ye (onu kaybetmemek için yaptıklarına rağmen) nasıl güvenecek? Ben şuna inanıyorum; birinden onu kaybetmenize neden olacak bir sır saklıyor olsanız, hatta o kişi size yeterince güvenmiyorsa bile –ki özellikle de bu sebeple- yapacağınız en doğru şey; ona karşı dürüst olmaktır. Bu durumda affedilmeniz daha kolaydır çünkü ne olursa olsun dürüst olmayı seçmişsinizdir ve bu çok değerlidir. O kişi kızar, sizi en başta anlamaz ama onu kaybetme riskine rağmen anlatmış olmanız, size tekrardan güvenmesi konusunda çok büyük bir adım olur. Defne anlatmıyor, sıkışmadığı müddetçe anlatmayı da düşünmüyor ve üstüne daha birçok şey yapıyor.  Kaybetme pahasına dürüst olmanın kazandıracağını düşünemiyor Defne ve benim gözümde günden güne kaybediyor. Ömer’den her geçen zaman kendisini sevgisi konusunda ikna etmesini beklerken, onu zor durumlara düşürürken, Defne’nin mağdur olması ve haklılığı gözümde anlamını yitiriyor.

Şunu da söylemeden edemeyeceğim; Defne’nin Ömer için yaptıklarını hep kutsallaştırılıyor. Şaşırıyorum bazen okurken çünkü onun yaptıklarını sevdiği için yapacak birçok insan var. Yani zor gününde herkes sevdiğinin yanında olur, destek olur bunları yapmazsa bir tuhaflık vardır. Asıl mesele her şeye rağmen dürüst olabilmektir. Mesela annesinin ölüm yıldönümünde Ömer’in kendisine anlatmamasına rağmen yanına gitmesi Defne’yi yüce gönüllü yapmıştı. Hayır! Kendisi Tranba yüzünden yine Ömer’e yalan söyleyip yanında çalışamayacağını söylediği için, bal gibi de haksız olduğunu düşündüğü için takılmadı Ömer’in kendisine anlatmamasına. Sonrasında da gidip Ömer’e “Seni hiç bırakmayacağım.” demesi de klasik Defne ama sırrı anlatmadığı sürece verdiği sözlerin bence bir anlamı yok. Defne’nin sevgisini, çabasını artık sadece Ömer’in her şeyi bilmesi gerektiğini düşündüğü, temiz güzel bir sayfa açmak istediği, Ömer’i daha fazla bu anlamadığı durumlar içinde bırakmak istemediği için oyunu anlatmaya karar vermesi, benim gözümde değerli kılacak. Bu durumda Ömer’in Defne’sine, her şeye rağmen kendisine, Ömer’ e güvenmek ve dürüst olmak yakışır.

Yazı devam ediyor..
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER