Aşkla ilk kez
tanıştığında ve aşkın sana hissettirdiği duygudan korktuğunda sana “Kazanıp kazanamayacağını savaştan
bilemezsin. İçinde öyle bir kıvılcım düştüğü zaman hatırına yaşayacaksın,
yaşatacaksın. Korkmayacaksın! Bir bulut tutar diye sırt üstü kendini uçurumdan
aşağı atacaksın, çünkü korku ruhu kemirir Defo. Mutlu olmak istiyorsan, ilk
şart cesur olacaksın, risk alacaksın.” diyerek hayatta risk almadan mutlu
olmanın imkansız olduğunu sana hatırlatan...
Tüm acemiliğine rağmen etrafındaki
tüm kötü insanları unutup, cesaretini toplayıp, bir mucizenin gerçekleşeceğine
inanarak aşkı tatmak istemene rağmen bir yanlış anlama nedeniyle kafa üstü yere
çakıldığında “Göze aldık Defo’cum, ben
sana dedim en fazla ölürüz. Şimdi de yerin üstünde, göğün altında bir yerde
kaldık öylece. Ama unutma herkesin hayatta mucize istemeye hakkı vardır” sözleriyle
seni teselli eden...
Hayatta söylemekten en
çok korktuğun sözleri dile getirmeye karar verdiğinde “Sen şimdi Ömer’e her şeyi anlatınca tam olarak ne değişecek, ne
geçecek eline?” diyerek bunun iyi ve kötü tüm sonuçları görmeni sağlayan, hatta
bununla kalmayıp bu hayatının en zor anını kendisiyle prova yapman için teşvik
eden...
“Gel beni al” dediğinde neden çağırdığını bile sorgulamadan ışın hızıyla kaf dağında
bile olsan gelip seni alan, hiç ağlamadığın kadar ağladığını görmesine rağmen
sen anlatmadığın için seni anlatman için zorlamayan ve konuşmak yerine sana
sımsıkı tüm içtenliğiyle sarılan...
Sevdiğinle aranda fil
gibi duran bir oyun yüzünden onunla olmaktan vazgeçtiğinde ve onun eski
sevgilisiyle yeniden olacağına dair korkup kendi kendini “unutacağım” diyerek kandırdığında sana acı gerçekleri acımasızca “Öyle olmuyor, çıkarıp atabiliyor musun
gömlek gibi. Aşk öyle bir kere geçti mi içine kolay söküp atamazsın. Kökleri
yapışır içine, iliğine, ruhuna işler insanın.” sözleriyle hatırlatarak aşk
doktorluğu yapan...
Kalabalık bir ortamda
herkes yaptığın şeyi neden yaptığını anlamaya çalışmadan üstüne geldiğinde
yanında dimdik durarak seni ellerinden tutup o mekandan çıkaran....
“Aklımda, kalbimde, tüm hücrelerimde Ömer var.
Yeter ki onunla aramı düzelteyim. Ne diğerleri, ne şirket umuruma bile değil.
Bir keresine omzunda yaşamak istiyorum demişti. Şimdi ben de bir kuş olup onun
omzunda yaşamak istiyorum, ömrünün sonuna kadar uçmamaya razı bir kuş. Yeter ki
birlikte olalım.” diyerek kendini
anlatmak istediğinde o anki ruh halin acı gerçekleri duymaya hazır olmadığı
için seni sessizce dinleyen ve hayallerinden seni çekip koparmayan...
Yazı devam ediyor..