İzleyicinin karşısına ilk olarak 15. !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’nde çıkan Naciye, daha önce kısa filmleriyle tanıdığımız Lütfü Emre Çiçek’in ilk uzun metrajlı filmi. Başrollerinde Derya Alabora, Esin Harvey ve Görkem Mertsöz’ü izlediğimiz korku gerilim türündeki film yarın gösterime giriyor.
“Türkiye’de korku denince akla hemen in cin geliyor ama benim filmimde gerçek hayat gerilimi mevcut”
Türkiye’de korku sineması dendiğinde akla gelen cinli perili filmlerin uzağındaki senaryosuyla dikkat çeken Naciye bir karakter ve seri cinayet filmi olarak adlandırılabilir. Bengi eşi Bertan’la sıkıntılar yaşayan hamile bir kadındır. Hayatında kendisini sürekli arayan ve konuşmak isteyen başka bir erkeğin varlığının yarattığı gerilim Bertan’ın ona danışmadan adada bir ev kiralamasıyla iyice büyür. Gönülsüz de olsa Bertan’la birlikte adaya, bu evde kalmaya giden Bengi’yi tatsız sürprizler ve kâbuslarla dolu bir hafta sonu beklemektedir.
Kiraladıkları evin sahibi olduğunu düşünen Naciye adındaki kadın bu eve o kadar bağlanmıştır ki oraya adım atan herkesi acımadan öldürür. Filmin kurgusundaki Naciye’nin çocukluğuna ve evin Bertan’la Bengi’den önceki kiracılarının başına gelenlere dair geri dönüşlerle sıkıntının Naciye’nin sorunlu geçmiş çarpık çocukluğunda, annesi ve kardeşiyle olan hastalıklı ilişkisinde olduğunu öğreniriz. Ada halkıyla normal ve sıkıntısız bir iletişimi olan Naciye gözü gibi baktığı evinde hem büyük sırlar hem de kendinden başka insanlar saklamaktadır.

Çiçekli elbiselere bulaşan kan
Korku sinemasında ıssız yerlerdeki, bahçesini otlar bürümüş, büyük ve eski evler sıkça kullanılagelmiş mekânlar olmuştur hep. Naciye de işte böyle eski, büyük, çok katlı bir evi kendine merkez almış, sahibiyle arasında kurulan yıkıcı etkiden faydalanarak seyirciye gerilim dolu dakikalar yaşatmayı denemiş. Başta bir Alfred Hitchcock’un Sapık filmi olmak üzere türün birçok tanınmış klasiğine göndermeler barındıran film en büyük gücünü başrol oyuncusu Derya Alabora’nın inandırıcı performansından alıyor. Esin Harvey ve Görkem Mertsöz’ün oyunculukları da yerli yerinde ancak başta evin önceki kiracıları olmak üzere diğer yan rollerin çok başarıyla canlandırıldığını söylemek mümkün değil.
Geri dönüş sahnelerinde Naciye’nin nasıl gözünü kan bürümüş bir katil haline geldiğini başarıyla aktaran film günümüzde geçen kısımlarda senaryo ve devamlılık anlamında sıkıntılar yaşıyor. Korku sineması türünün gereği olarak teknik anlamda büyük ustalık gerektiriyor haliyle ve Naciye’de başta ses tasarımı olmak üzere teknik anlamda problemler var. Bu tür yazınsal ve teknik problemlerin bir ilk filmde karşımıza çıkabilecek olağan problemler olduğunu belirtelim. Amerika’nın saygın korku filmi festivali Screamfest’e katılan ve ödül alamasa da seyirci tarafından beğenilen film korku sinemasının konu sıkıntısı yaşadığı ve tek bir kalıba sıkışıp kaldığı ülkemiz için yerinde bir çaba her şeye rağmen. Sinemamızı ne kadar çok desteklersek perdede görmeyi arzuladığımız iyi filmlere o kadar çabuk ulaşırız diye ekleyip iyi seyirler dileyelim.