Elçin Sangu, Glamour Türkiye'nin ilk sayısında: Fazlasıyla güzel!

HİÇ PİŞMANLIĞI YOK
Hayat tecrübelerin toplamından ibaret. Bugün her birimiz, hayatımızın bir dönemine müdahale etme şansı verilse, dönüp bir şeyleri düzeltmek isteriz. İnsan, yaşamak istedikleriyle, pişmanlıklarının toplamıdır. Elçin Sangu bu tanımlamanın bir istisnası gibi. “Biraz klişe gelebilir ama bu hayatta yaptığım hiçbir şeyden pişmanlık duymadım. Olmuşsa olmuştur, yaşanmışsa yaşanmıştır. Bunu bir pişmanlık olarak almamak lazım ama geçmişe dönsem, konservatuarı yeniden okuyup daha iyi bir yerde bırakabilmeyi isterdim.
 
KİRALIK AŞK NEDEN TUTTU?
Tüm başarı hikayelerinin ortak bir noktası vardır; kırılma anları. Öncesi ve sonrasını birbirinden o kadar derin çizgilerle ayırır ki o kırılmalar… “Aslında Kurt Seyit ve Şura’da oynarken gelen tepkilerden iyi bir şeyler yaptığımı anlamaya başlamıştım. Ama tam anlamıyla ‘oldu bu iş’ dediğim nokta Kiralık Aşk’tır. Öyle çok uzun süre geçmesi de gerekmedi; birinci bölümü izledikten sonra emin olmuştum bu işin tutacağından. İlginç bir sihri var bu dizinin.

Bir kere Defne karakteriyle çok uyuşuyorum ben. O sakarlığı, şapşallığı, gülmeyi ve eğlenmeyi sevmesi… Kendim gibi birini oynuyorum; seyircinin olumlu tepkisinin birinci sebebi bu bence. Bir de artık insanlar mutsuz şeyler görmek, duymak istemiyor. Günlük yaşamlarında fazlasıyla geriliyorlar zaten. Eve gelip televizyonu açtıklarında da kendilerini gülümsetecek bir şey görmek istiyorlar. İşte Kiralık Aşk tam da bu isteğe karşılık veriyor.”


Yazı devam ediyor...
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER