Elçin Sangu, Glamour Türkiye'nin ilk sayısında: Fazlasıyla güzel!
09 Mart 2016
HİÇ PİŞMANLIĞI YOK
Hayat tecrübelerin toplamından ibaret. Bugün her birimiz,
hayatımızın bir dönemine müdahale etme şansı verilse, dönüp bir şeyleri
düzeltmek isteriz. İnsan, yaşamak istedikleriyle, pişmanlıklarının toplamıdır.
Elçin Sangu bu tanımlamanın bir istisnası gibi. “Biraz klişe gelebilir ama bu
hayatta yaptığım hiçbir şeyden pişmanlık duymadım. Olmuşsa olmuştur, yaşanmışsa
yaşanmıştır. Bunu bir pişmanlık olarak almamak lazım ama geçmişe dönsem,
konservatuarı yeniden okuyup daha iyi bir yerde bırakabilmeyi isterdim.
KİRALIK AŞK NEDEN TUTTU?
Tüm başarı hikayelerinin ortak bir noktası vardır;
kırılma anları. Öncesi ve sonrasını birbirinden o kadar derin çizgilerle ayırır
ki o kırılmalar… “Aslında Kurt Seyit ve Şura’da oynarken gelen tepkilerden iyi
bir şeyler yaptığımı anlamaya başlamıştım. Ama tam anlamıyla ‘oldu bu iş’
dediğim nokta Kiralık Aşk’tır. Öyle çok uzun süre geçmesi de gerekmedi; birinci
bölümü izledikten sonra emin olmuştum bu işin tutacağından. İlginç bir sihri
var bu dizinin.
Bir kere Defne karakteriyle çok uyuşuyorum ben. O sakarlığı,
şapşallığı, gülmeyi ve eğlenmeyi sevmesi… Kendim gibi birini oynuyorum;
seyircinin olumlu tepkisinin birinci sebebi bu bence. Bir de artık insanlar
mutsuz şeyler görmek, duymak istemiyor. Günlük yaşamlarında fazlasıyla
geriliyorlar zaten. Eve gelip televizyonu açtıklarında da kendilerini
gülümsetecek bir şey görmek istiyorlar. İşte Kiralık Aşk tam da bu isteğe
karşılık veriyor.”
Yazı devam ediyor...