Yeterince ağladık, yeterince hüzünlendik
artık intikam zamanı geldi demiştik. İntikam zamanı geldi çattı. Alınan her
intikamda da öyle bir haz verdi ki bizlere anlatması zor. Nedendir bilinmez bu
kanun kaçağı olma durumu her dizide, filmde çok hoşuma gidiyor. Filinta'da da
gitti. Gerçi nasıl gitmesin, Mustafa’dan öyle sağlam kanun kaçağı oldu ki
dillere destan. Sağda solda anlatmadığım kimse kalmadı.
Kanun kaçağı olmak, adam asmak pek
hayra yorulacak bir iş değil ama işler de öyle karıştı ki adalet çizgisinden
çoktan çıktı bile. Ayrıca Pir’i Abdullah da "Caizdir, sultanım." dedi. Bu
intikam işi de burada bitmez. Önce pehlivanlar gitti, şimdi sırada paşalar,
bankerler var. Mustafa’nın da, Ali’nin de öleceği yok zaten. Anlayacağınız
önümüzdeki haftalarda seyir zevki tavanlarda bir Filinta bekliyor bizleri.
Reytingler de oldukça iyi gidiyor. Filinta'nın hak ettiği reytingler değil bunlar
fakat gözle görülür bir yükselme var, özellikle AB’de.
Olur olur, bal gibi olur.. Yeni gelen oyuncular rollerine cuk diye
oturmuşlar. Ahmet Mekin tam o tipte bir oyuncu zaten. Hazım Körmükçü’nün canlandırdığı
Akbar Eyyam karakterinin de uzun zamandır arayış içinde olduğumuz kötü adam
olduğu kanısındayım. Boris’in müziğiyle giriş yapmasında da olabilir fakat beni
epey etkiledi. Planları biraz aksak geliyor olsa da Miloş’u öldürebilecek kadar
yetkisi var. Miloş’u öldürebilecek kişinin de en tepelerde olması gerekir. Yüce
Meclis’in en yukarılarına da aksak planlar yaparak gelinebileceğini sanmıyorum.
Süreyya’nın eski kocası, Edmund Sultan olması da kafamı epey kurcaladı. "Acaba
Süreyya da mı?" dedim durdum...
Tüm bölüm boyunca gözlerimi Mustafa’dan
alamadım. Adam gittikçe daha da yukarıya çıkarıyor çıtayı. Yakışıklılığı olsun,
oyunculuğu olsun üstüne koyarak ilerliyor. Bu bölümde de girdiği aksiyonların
bini bir para. O sahnede adamın kolunu nasıl kırdı öyle ya? Şaştım kaldım. Bir
yandan da efekt mi, makyaj mı bilemiyorum ama kolun kırılmasının ardından
Mustafa’nın yüzüne sıçrayan ve kolun üzerinden gözüken kan "Vay be!" dedirtti. Bölüm boyunca kullanılan "Bu topraklar üzerinde oyun oynamaya
kalkışan ve buna yataklık eden herkes, cehennem de yerini alacak! Duyan
duymayana, gören görmeyene anlatsın!" replikleri de oldukça başarılıydı.
Şahsen sabah kalktım gittim, duyan duymayan, gören görmeyen herkese
anlattım.
Karaman'ın koyunu sonra çıkar oyunu^^
Ulu Hakan artık tahtta. Alınacak intikamlar,
sorulacak hesaplar var. Şehzade Mehmet’in, Abdülhamit olması biraz hızlı ve
tuhaf oldu, ne yalan söyleyeyim. Şehzade Mehmet birden Sultan Abdülhamit oldu.
Araştırma yapsam da Abdülhamit’in Mehmet adına sahip olduğuna dair bir bilgi
bulamadım. Yine de birden Abdülhamit kesilen Şehzade’nin, pardon Sultan’ın
bundan sonraki hareketleri tarihe paralel olacaktır. Bölümde de ufak ufak
verildiği gibi yakın zamanda Ruslar ile münakaşa yaşayacağız anlayacağınız. Önce
Balkanlar birbirine girecek, peşinden de 93 Harbi gelecek.
Yazı devam ediyor..