Söyleşinin kaliteli gıybet kısmına geldiğimizde, moderatör
can alıcı soruyu sormadan önce, soruyu cevaplamadan pas geçme haklarının
olduğunu, bunun yanında ciddi ciddi çözüm önerisi sunabileceklerini ya da
şakayla karışık geçiştirebileceklerini söylüyor. Soru şöyle: Bu sene Oscar’a
aday gösterilen senaryoların hangisini elden geçirmek isterdiniz? Herkes dip
dibe otururken sorulacak soru mu şimdi bu!
Bana sorulsa kibar kibar, herkesin senaryosunun eşsiz
olduğunu ve katiyen hiçbirini değiştiremeyeceğimi (yalan) söyler, geçiştirirdim
ama yakın zamanda Oscar’a aday gösterilmediğimden konunun benimle alakası
yok. Neyse ki konukların birçoğu benden
daha cesur da pas geçmeden adam akıllı cevaplar veriyorlar.
Charles Randolph (The Big Short) biraz sert çıkarak, Steve
Jobs’un hayatını anlatan “Jobs” filminin birkaç sahnesini değiştirebileceğini
ama en önemlisi, filmin oyuncu seçimine müdahale edip, Michael Fassbender
yerine başka birini işe alacağını söylüyor. Skandal!
Matt Charman (Bridge of Spies), bu sorunun tansiyonunu düşürdüğünü
söyleyerek pas geçerken, en absürd cevap Josh Cooley’den (Inside Out) geliyor:
Buradaki bütün filmleri baştan yazıp, hepsinin sonunu “Altıncı His”e bağlardım.
Drew Goddard (The
Martian), eşinin dostunun önünde daha fazla ağlamamak için, Inside Out’un duygusal sahnelerini
kesebileceğini söylediğinde, filmin yazarı Josh Cooley “Bu senin kendi sorunun,
bizim filmle alakası yok.” diyerek dalgasını geçiyor. Tom McCarthy (Spotlight)
elinden gelse kendi senaryosunu baştan yazacağını ama başka birinin senaryosunu
değiştirme fikrinin hiç cazip gelmediğini söylüyor.
Andrea Berloff (Straight Outta Compton) Carol filmini 1930’larda Hollywood’da geçecek şekilde baştan
yazabileceğini, Jonathan Herman (Straight Outta Compton) ise Martian filminin sansürsüz (küfürlü) versiyonunu
izlemek istediğini belirtiyor.
Çok uzun bir söyleşinin en eğlenceli ve can alıcı
noktalarını aktarmaya çalıştım ama takdir edersiniz ki bazı şeyler kağıda
dökülemiyor. Konuşma boyunca şakalar havada uçuştu durdu ve fakat bunun için
“orada olmanız gerekirdi.” Grubun en
espritüelleri, açık ara Inside Out
yazarı Josh Cooley ile The Big Short yazarı
Charles Randolph’tu. Söyleşi boyunca ilginç bir şekilde, Akademi Ödülleri
adaylıklarına damgasını vuran ırk tartışması hiç açılmadı. Bu bilinçli bir
tercih miydi bilemiyorum ama konukların hiçbirinin bu konuya değinmemesi
dikkatimi celbetti; özellikle Straight
Outta Compton gibi hip hop kültürünü ve Afro-Amerikalıların müzik
dünyasındaki yerini anlatan filmin birbirinden beyaz iki yazarı baş köşede
otururken.
Bunun dışında, yazarların en favori zaman geçirme tekniklerini ve
kariyerlerindeki en kötü anları öğrendiğimiz eğlenceli ve yer yer ilham verici
bir söyleşiydi.
Bütün adaylara Oscar yarışında başarılar diliyor, ödül
töreni sezonunda ayaklarını sıcak, başlarını soğuk tutmalarını tavsiye
ediyoruz.