Evimizin neşesi Haluk Güney kişisi

Evimizin neşesi Haluk Güney kişisi
Çok sevilirken boğulma tehlikesi geçiren Haluk
Aşk; 3 harf bir kelimeden oluşan, ağızdan bir kerede kolayca çıkıp sorumluluğun tavan noktasında olduğu duygudur. Aşık olunca; yemeden içmeden kesilen, gözünü karartan, ayakları yere basmayan, her şeyi tozpembe gören ve bunun gibi daha nice farklı duyguları yaşayan insanlar vardır. Bir de seyircinin gözünden ekrandaki karaktere duyulan aşk vardır. Hadi en başa dönelim…

"Büyük aşklar nefretle başlar” sözünü duymayan kalmamıştır. Patronun en iyi çalışanıysanız, patronunuz sizi seviyorsa bu çok güzel bir durumdur. Pekiii Hulusi Kentmen sevecenliğindeki patronunuzun şımarık, ukala, burnu havada bir çocuğu varsa!.. Üstelik siz bir bayansanız ve patronun oğlu varsa durum pek de iyi değildir.

Kahramanımız kimse ve yaşı kaç olursa olsun babasının biricik evladı, annesini kaybetmiş (yıllardır aynı film klişeleri) olduğu için içinde hâlâ kocaman bir çocuk yatıyordur. Dışarıdan kaba, sert, acımasız, kendini beğenmiş görünmesi bir bakıma kendisinin savunma mekanizmasıdır. Tüm bu genelleme durumları Baba Candır’ın Haluk’u içinde geçerlidir. Haluk’un patron oğlu, annesini kaybetmiş, ukala olması ve ilk başta Ece’yi (patronun asistanı) babasına asılan, onu elde etmeye çalışan sıradan bir ofis çalışanı olduğunu düşünmesi elimizdeki verileri doğruluyor.

İzleyenler bilir, izlemeyenler için de kısa bir özetle Haluk Güney dediğimiz şahsa ilk başta gıcık olanların sayısı epey fazlaydı. Hani Haluk’a gıcık olan 1 milyon kişi toplayabilirim deseniz hiç de abartmış olmazdınız. Peki neler oldu da Haluk için fikirlerimiz 180 derece değişti. Hayran olduğumuz adam oldu.  




Yazı devam ediyor..
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER