Şimdi de Murat Boz ve Burak Özçivit soruyor!
M.B: Çok fazla
sordun, yeter. Biraz da sen cevapla bakalım. Geç şöyle ortamıza... Kardeşim
Benim serüvenini sen anlat bakalım kendi gözünden.. Senin açından nasıldı?
A.E: Bu film teklifi
geldiğinde, işin içinde TAFF ve BRK’S Productions olduğu için projeye sıcak
baktım. Zaten Burak’ı da seni de biliyorum. Senaryoyu okuduğumda ‘Zeynep’ ilk
başta çok içime sinmese de menajerim ve yönetmenimiz Mert Baykal’ın
yönlendirmeleriyle filmin çekimlere bir hafta kala, karakter üzerine çalışarak
Zeynep’i ortaya çıkarttık. Şimdi "İyi ki bu projenin içinde yer aldım." diyorum.
Çekim sürecinde bütün ekip inanılmaz keyifli zaman geçirdik.
M.B: Ve ikna oldun...
A.E: İkna oldum, sonra da
projeye dahil oldum zaten. Sete girene kadar karakterle ilgili ufak soru
işaretleri olsa da aklımda, girdiğim an her şey değişti. Bu kadar eğleneceğimi
asla düşünmedim ve bu kadar iyi bir film ortaya çıkacağını beklemediğimi de
net olarak söyleyebilirim.
B.Ö: Kardeşim Benim senin
için ne ifade ediyor?
A.E: Benim için güzel bir
çalışma yazı oldu. Hem sevdim filmi hem de çok eğlendim. Çok iyi geldi bana
orası, oraları. Ben zaten şehir dışında çalışan biriyim. Beş sene şehir dışında
çalıştım ama bu, çalışmak gibi değildi benim için. "Allahım ya, set var akşama
kadar!" demedim mesela hiç. Hep mutluydum. Biliyorsunuz, beni araba tutuyor ama
20 gün arabada gittik. Ona rağmen güzeldi her şey.
M.B: Bizim setimizi diğer
setlerden ayrı kılan şey neydi sence?
A.E: Senin karavandan gelen müziklerin (Gülüyor).
Gerçekten o çok iyi bir şey. Biz setlerde karavanlara bineriz, eğleniriz falan
film geçer ama sette müzisyenin olması farklı. Biz bir karavanda Burak’la
hazırlanıyoruz yan taraftan müzik sesi geliyor. Çok güzeldi.
M.B: Böyle içinde
tuttuğun, bizlerden gizlediğin bir şeyler var mı acaba?
A.E: Allah aşkına, sizce benim
içimde sakladığım bir şeyler olabilir mi acaba? (Kahkahalar)...
M.B: Bizi tanımayan
birileri var mesela onlara bizimle ilgili neler söylerdin?
A.E: Amaaaan, ne diyeyim
şimdi yüzünüze karşı? (Gülüyor). Olmasaydınız derdim bir şeyler... Şaka bir yana
iki şahane insan tanıdım bu sette. Burak için; Dışarıdan göründüğünün aksine,
çocuk ruhunu hiç kaybetmemiş, eğlenceli biri. Senin için ise; Ekip ruhu çok
sağlam, merhametli ve vicdanlı biri derim...
B.Ö: Bir de sen
gazeteciyi oynuyorsun bu filmde gazetecilik nasıl bir şey?
A.E: Çok zor bir meslek
olduğunu düşünüyorum açıkçası. Özellikle benim oynadığım, bir magazinci olduğu
için çok daha zor. Çok saygı duyuyorum bu işi yapan arkadaşlara ve mesleklerine
ama sanırım ben gazeteci olmazdım, çünkü çok zor bir iş.
B.Ö: İşin bu tarafını
fazlasıyla düşündün yani oyuncu olarak?
A.E: E tabi Zeynep’i düşünmem
gerekiyordu ve tüm bu detaylar beni Zeynep’e götürdü.
M.B: Filmde başka bir şey
daha var aslında. Ünlü ve gazeteci ilişkisi. Aslında bir yandan işin ironik
tarafı, sen bir oyuncusun ve sana gazetecilerin ilgisi de var aynı zamanda diğer
taraftan filmde bir gazeteciyi canlandırıyorsun. Senin açından çok enterasan bir
durum.
A.E: Mesela senaryo ilk
geldiğinde sizin kendi durumlarınızla dalga geçiyor olabilmeniz çok güzeldi.
Kendinizle dalga geçiyor olabilmek ve mizah anlayışınız...
M.B: Bence üç karakterin de
kendine has, kendini sevdiren yönleri vardı yani. Benim de Burak’ın da senin
de... Başka bir taraftan da görebildik bence kendimizi bu filmde.Yani evet benim
mesleğim ama oradaki kişi Ozan, Murat Boz değil Ozan. Onun abisiyle olan ilişkisi
ve bu durumun medyaya yansıması.
B.Ö: Filmde ilgili son
söylemek istediğin şey nedir?İnsanlar bu filmi neden izlemeli?
A.E: Benim bir abim ve bir
kız kardeşim var. İzlediğimde sizin mesela sürtüşmeleriniz çok tanıdık geldi. O
duyguyu hissedebiliyorsun yani. Bir de ben yazın çekilen bir filmi bu mevsimde
izlemenin çok güzel olduğunu düşünürüm. Çok güzel bir zamanda giriyor
filmimiz. Total olarak ekibin enerjisinin seyirciye ulaşacağından çok eminim. Şu
sebepten izlesinler diye bir şeyim yok.Bence mutluluk verici bir film,
şimdilerde gerçekten ihtiyacımız var mutluluğa.
B.Ö Kardeş olanlar izlemeli,
aynı zamanda kardeş olmayıp arkadaşlarıyla kardeş gibi olanlar izlemeli. Bence
bu filmin cümlelerinden birisi de bu. İyi hissetmek isteyen herkes gitmeli...
M.B Hayırlısı olsun...
Kardeşim Benim 15 Ocak..
Yıllardır küs olan iki ünlü
kardeşin, babalarının vasiyeti sonrası değişen hayatlarını anlatan ‘Kardeşim
Benim’de Boz (Hakan) ve Özçivit (Ozan)’e, ‘Zeynep' rolüyle başarılı oyuncu Aslı
Enver eşlik ediyor.
Senaryosu Zafer Külünk’e
ait olan, yönetmen koltuğunda ise Mert Baykal’ın oturduğu, TAFF ve BRK’S
Productions yapımı ‘Kardeşim Benim’ bugün (15 Ocak Cuma) vizyonda!