Biraz başa sarayım olayları.. Zeytinburnu'na kanal binasına gelip, kapıda biraz (biraz mı?) oyalandıktan sonra içeri girdim. Güvenlikten geçtikten sonra da eski Un Fabrikası, yeni televizyon kanalı olan binanın modern tasarlanmış koridorundan geçerek, Pazar sabahının bomboş Haber Merkezi'ne geldim. Murat Güloğlu gelmeden önceki yarım saati de etrafı gözleyerek geçirdim. Yuvarlak formda düzenlenmiş Haber Merkezi'nin duvarlarında ekranlar var. Her kanalı izliyorlar. Pazar olduğu için bütün masalar boş. Ortalık pek ıssız. Bir de Ana Haber saatinde gelip, telaşa bakmak lazım, diyorum. "Cıvıl cıvıl olur buralar" diyorlar.

Haber merkezine gelince önce Çalar Saat'in yönetmen Savaş Yıldız ile tanıştım. Masasındaki bilgisayarda az sonra yayına alacağı Zeki Müren haberini hazırlıyordu. Açık söylemem gerekirse set set gezmekten, Haber Merkezi'nin ciddiyetini özlemişim. Daha sonra Çalar Saat'in editörü Öznur Turalıoğlu ile tanıştım. Öznur, yabancı dizi izleyen, yerli dizilerden uzak durmaya çalışan genç bir anne.. "Çocuk sahibi olduktan sonra hassasiyet eşiğim inceldi. Bütün gün haberlerde şiddet, acı ve ölümle muhatabım eğer televizyon izleyeceksem dramadan, göz yaşından uzak durmak istiyorum" diyor. Diyelim ki çok önemli bir haber çıktı. Yayına almak için prosedür nedir, diye soruyorum. "Önce haberin güvenilir bir kaynaktan gelmesi, görüntüsünün olması gerekir. Kaynak doğrulandıktan sonra biz yayına girebiliriz. Eğer bizi aşan bir durum olursa da müdürümüzden onay alırız" diyor. Aklıma zaman zaman sosyal medyada yükselen, "nerde bu haber?" serzenişleri geliyor. Haberin önümüze gelmek için katettiği -önem derecesine göre değişmeyen- hassas bir yolculuğu var. Haber, cidden sorumluluk işi tabii..

Hem çok sakinler, hem de heyecanlılar. "Çalar Saat Hafta Sonu" için her gün/bölüm yayına verilmek üzere ortalama 30 haber hazırlıyorlarmış. Çalar Saat'in yayınlayacağı haberler de zaten bir gün önce yayınlanmış haberlerden derleniyor. Tıpkı hafta içi sabah versiyonunda İsmail Küçükkaya'nın da yaptığı gibi onlar da Fox Tv Ana Haber'in arşivini kullanıyorlar. Sokağa muhabir çıkarıp özel haber kovalamıyorlar. Murat Güloğlu bu konudaki sorumu "Aralara günlük gazete yorumları, birikimimizi, olaylara bakış tarzımızı da katınca zaten çok farklı bir akış oluyor" diyerek açıklıyor. Masa başı sohbetimiz devam ederken saat 06:35'te Güloğlu'nun makyaj ve kostüm için aramızdan ayrılması gerekiyor.