EVREN (45) (MURAT AYGEN)
Evren bir oteller zinciri sahibi. Türkiye’nin en popüler tatil beldelerinde ve iş merkezlerinde sahip olduğu otellerin yanı sıra yurtdışında da yatırımları var. Elindeki hemen her şeyi başta karısı Yıldız ile sonradan ise kendi kendisine yapmış, sadece 15 yılda neredeyse sıfırdan büyük bir servete ulaşmış.
Çevresindeki hemen herkes, en başta ailesi, Evren’in hikayesini buraya kadar biliyor. Çünkü çocukları, haftanın beş gününü başta Bodrum olmak üzere şehir dışında, hafta sonlarını İstanbul’da geçiren, onlar için çok çalışan bir adam olarak tanıdıkları babalarından şüphe etmiyorlar, etmelerini gerektirecek hiçbir şey de yok görünürde. Sadece Ateş öfkeli babasına. Evren de ona sert davranıyor kendi deyimi ile adam etmek için onu. Genellikle gereksiz bir sertlik tutumundaki… Eşi Yıldız da onu güvenilir bir adam olarak biliyor zira kendisi dürüst bir insan ve tüm dürüst insanlarla ortak bir zaaf paylaşıyor; herkesi kendisi gibi biliyor, bir insanın neden yalan söyleyebileceğine dair argümanları yok. Hikayenin gerisini ise Evren’i gerçekten tanıyanlar biliyor ancak.
Evren iş hayatına daha 18-19 yaşlarındayken, doğup büyüdüğü Bodrum’da ufak bir otelde çalışarak başlamış. O tip otellerde hep gördüğümüz hem garson hem tesisatçı hem şoför hem bellboy olan İsviçre çakısı gençlerden biriymiş. Sabah kahvaltıyı da o veriyormuş, akşam yemeğini gece yarısına uzatan müşteriyle sofra muhabbetini de o götürüyormuş. Otelin sahibi, bugünkü karısı Yıldız’ın babası. Evren ve arkadaşı Faryalı otelin bütün yükünü çekiyorlarmış. Faryalı aynı zamanda Yıldız’ın sevgilisi olduğu için bir lokma önde gibi görünüyormuş ama Evren’in hırsı da yabana atılacak gibi değilmiş, canla başla çalışmış.
Askerliğini yapmak için otelden ayrı kaldığı dönemde, Yıldız ile Faryalı’nın ayrıldığını öğrenmiş. Aslında gelecek için planlarını o zamandan yapmaya başlamış. Gece 3-5 nöbetlerinde kurduğu plan, önce eski iş yerine dönmek, daha sonra Yıldız’ın gönlünü kazanmak, onun babasından aldığı destekle de otelcilik işinde büyümekmiş. Bu planını da dönüşte aynı şekilde uygulamaya koymuş. Faryalı ile arasını bozmayı göze alarak Yıldız’la sevgili olmuş, o kadar büyük hedefleri varken bir arkadaşı üzmek küçük bir bedel olmuş onun için. Yıldız’la evlenip projelerini kayınpederine kabul ettirdikten sonra Allah ona yürü ya kulum demiş. Doğru insanları tanımak, rakiplerinin zayıf anlarını kollamak gibi becerilerini hayatı boyunca iyi kullanan Evren, kısa süre içinde yükselmiş. Faryalı ile başladığı, iş söz konusuysa arkaya bakmama prensibini de hiç bırakmamış, insanların sırtına basmaktan çekinmemiş.
Yıllarca pek çok kapıyı açmasını sağlayan hırsı, onun çöküşünü de hazırlamış aslında. Elinde kalan tek şey, her şeye başladığı oteldeki payı artık. Yıllarca Faryalı’nın durumuna üzülen ve çabası nedeniyle onu ödüllendirmek isteyen Yıldız’ın babası, otelin yüzde 50 hissesini ona vermiş. Babası ölünce de Yıldız, yılların yükünü omzundan biraz olsun atabilmek için kendisine kalan yüzde 50’yi de Faryalı’ya devretmeye karar vermiş. Evren ise bu durumu sindirememiş. Faryalı’nın kendisine ait turizm acentesine borçlanmasını sağlamış, sonra da otelin yarısına sahip olmuş kağıt üzerinde. Kendince hakkı olan payı geri aldığını düşünmüş Faryalı acentenin sahibinin Evren olduğunu anladığında çok geç olmuş. Evren, Yıldız’a nasıl olup da otelin yarısına sahip olduklarını açıklaması gerektiğinde yalan söylemekten de çekinmeyecek. İçten içe kıskanıyor Faryalı’yı hala. Faryalı’nın kumar borcuna karşılık otelin yarısını verip para aldığını iddia edecek. Ta ki Yıldız, Faryalı ile görüşüp işin iç yüzünü öğrenene dek.