Homeland: Yine mi başlıyoruz, kaldığımız yerden?

Yine bi kızıl, yeni bi kızıl...
Bölüm Carrie'nin Almanya'da inşaa ettiği mutlu mes'ud hayatından kesitler vererek başladı. Carrie'nin kızı yuvaya başlamış. Anneciği de kendine yine bir kızıl-sarı kafa bulmuş. Her konuda olduğu gibi kadının erkek zevki de stabil! Bu arada Homeland neden her sezon en az bir kez Kerem Bürsin ile görüşüyor anladım. Çünkü o da kızıl kafa.. Carrie'nin hayatına girmiş gibi görünen  Alexander Fehling'in (Jonas) de Alman asıllı bir oyuncu olması bizımla fazla yürümeyeceği anlamına gelir mi göreceğiz ilerleyen bölümlerde.. Muhtemelen ve sağ kalırsa Carrie Mağdurları Derneği eş başkanı olur. Hayırlısı..

Bu arada kızı dahil etrafında zevk ya da dert üreten ve hikayesi ana aksa bir şekilde dokunan herkesin kızıl kafalı olmasını metaforik algılıyorum. Saul ve Quinn'in şeklen de olsa bu çemberden uzak kalmaları manidar... Karışık kuruşuk ajanlık işlerine tövbe ettikten sonra Almanya'da (tıpkı Saul gibi) mukim bir şirketin güvenlik şefi olmuş. Düring adındaki şirket Almanya'nın köklü ailelerinden birine ait. Carrie de 9-5 mesaisini yapıp, evine dönüyor. Pazar günleri de kiliseye gidiyor. Eminim, çaktırmadan yaşadığı bu sıkıcı hayattan kurtulmak için dua ediyordur. Ki kurtuluyor da! Pazartesi sabahı patron diyor ki "Lübnan'a gidiyoruz. Yardım götüreceğiz"

Bak şu Allah'ın işine ki serinin beşinci bölümünün adı: Better Call Saul

Carrie de bu yolculuğun güvenli hale gelmesinden sorumlu elbette eski bağlantılarına güvenmek zorunda.. Bölümün bu kısımları açıkçası biraz sıkıcı ilerliyor. Saul ile karşılaştığı an da dahil olmak üzere ağır yürüdü hikaye.. Tadını çıkara çıkara yürüdü diyemeyeceğim. Esnedim biraz izlerken.. Tabii Saul'u rol model seçmiş her ne olursa olsun eteğinin gölgesinden ayrılamayan Carrie için bu karşılaşma yıkıcı oldu. Saul sizce de bu hikayenin aslında kötü adamı değil mi? Yine kadını gördü verdi gazı alttan, işini kötüledi, hayatta aldığı pozisyonu kötüledi. Sinsi sinsi kontağı çevirdi ve Carrie'yi kullanıma hazır hale getirdi bence.. Bölüm aksiyon severleri kesmez ama ajan entrikası sevenleri mutlu edecektir kuşkusuz.

1361 adet CIA dosyası, pıt diye iniverdi sanal seks pazarlamacısı minnak Alman gençlerinin önüne.. İnanılır gibi değil!

Bu arada Saul'u Amerika'dan Berlin'e kadar getiren olayın oluşum sahneleri inanılır gibi değil. İzlemesi çok keyifliydi ama işte "böbürlenme Padişahım" dedirten türden bir zafiyetle dosyalar gidiverdi! Homeland'in sezon açılışı fikren de, şeklen de sert cümleler kuran bir bölümdü. Hem şakayla karışık dosyaları CIA'den çalan gençlerin sözleri, şakaları hem de Quinn'in davet edildiği bilgilendirme toplantısında sarf ettiği cümleler aslında İslam dünyasından yayılan teröre ve Esad-Işid- Suriye üçlemesine karşı drama marifetiyle sert göndermeler taşıyordu. Quinn'in "Çare ne" sorusuna verdiği cevap bence dizi tarihine altın harflerle kazınır. Biz daha masaya rakı şişesi koyamıyoruz, RTÜK'un saçma sapan sansürleriyle uğraşıyoruz. Hoş, ipimizi salsalar bizden bu derece başarılı yergi ve eleştiri metinleri, sokağın fikrini dramaya taşıma yöntemi de çıkar mı emin değilim.

Homeland'in örtülü ya da açıktan verdiği politik dersler (!), parmak sallamalar ve çeşitli vesilelerle, çeşitli portallarda iddia edildiği üzre İslamofobik yorumları kaşıyan tavrıyla çok ilgilenemiyorum; duruma dair entelektüel birikimim izin vermiyor diyelim. Ben, daha çok hikayenin dramatik yürüyüşüyle muhatap olmayı seviyorum. Hâlâ da Carrie'nin geçireceği değişimi görmeyi bekliyorum. Bir türlü de beklediğim kırılmayı göremiyorum. Her sezona başkalaşmış gibi başlasa da kervan yola girince Carrie aynı çıkmaza düşüyor. Kısmet. Bipolar treniyle daha nereye kadar gider bu hikaye, bilmiyorum.. O yüzden de her sezon biraz daha az zevk alıyor, "Dur biriksin de öyle izlerim" diyerek aylarca izlemeyi unutuyorum. Yaratıcılarının da bu durumu çok umursadıklarını sanmıyorum. Siyasi drama severlere keskin çaprazlar sunuyordur elbette ama bana eskisi kadar zevk vermiyor hikaye..

Özetle, sanırım bu sezonu da "dur hele bi biriksin de bakarız" diyerek kenara kaldıracağım..

Böyle işte..
R.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER