Fazilet Hanım ve Kızları: Olur olur, bal gibi olur!

Açılın Egemenler, Fazilet Hanım ve Kızları geliyor
Eda Nurçin
 
Tanıtımlarını izlediğimden beri başlayacağı tarihi aklıma not edip merakla beklediğim Fazilet Hanım ve Kızları ile sonunda tanıştık. Kim nedir, kimlerdendir? Pek bilmeden, araştırmadan hatta kadronun tamamı hakkında bir bilgi sahibi olmadan başladım ilk bölümü izlemeye. Evet, "şu sebeple beni kendine çekti bu dizi" şeklinde ifade edemiyorum ama bir yerden yakaladığı kesin Fazilet Hanım ve Kızları’nın. Beni yakaladığı noktayı keşfetmek için bir sonraki bölümü merakla bekleyeceğimi söyleyebilirim en azından. Şimdiden herkesin emeğine sağlık, yolu açık olsun.
 
Henüz fragmanlarından şahit olmuştuk Fazilet Hanım’ın nasıl özelliklere sahip bir anne olduğuna. Her anne evladı için en iyisini ister. Kendi için en iyisini de isteyip evlatlarını da kullananlar var tabii. Fakat Fazilet Hanım’ın devamlı dile getirdiği geçmişinden anladığımız kadarıyla kendi yaptığı hataları kızlarının da başına gelsin istemiyor. O da haklı. Evlatlarının yazısını elleriyle yazmaya çalışan Fazilet’in yaptıklarını onaylamıyorum asla. Fakat körü körüne kızarak "bu nasıl iştir" de diyemiyorum. Tamam, evlatlarının geleceği için kendini parçalıyor, aradan kendisini de çıkarmak istiyor ama bunun için küçücük kızının gençliğini harcıyor. Yine! Para olsun, evi olsun, hayatları değişsin istiyor. Büyük kızı Hazan üzerinde işlemeyen planlarını, küçük kızı üzerinden tekrar devreye sokmaya çalışıyor. Bilemiyorum, Fazilet Hanım'la ilgili düşüncelerimi dengede tutmakta zorlanıyorum, kafamda net bir fikir oluşturmak için ilerde yaşanacakları görmeliyim sanırım.
 
Egemenler! Klasik, herkesin gözünün üstünde olduğu İstanbul’un en meşhur ailelerindenler. Biri çapkın, biri iş delisi, diğeri iş delisi kardeşin yanında işlerden dışlanan üç erkek ve bir kız evlat. Yengenin de hakkını yemeyelim zira kendini olmasa ortalığı karıştırıp renklendirecek kimse kalmayacak koca ailede. Dünya tatlısı ve mutlusu anne babanın, evlatlarıyla beraber  dışarıdan rüya gibi görünen hayatları tabii ki içerden sanıldığı gibi değil. Ne zaman, kimin, kusursuz hayallerin ötesinde bir hayatı olmuş ki zaten? ‘Her şeyin başı sağlık, sağlık olmadan para pul neye yarar?’ mesajını açık açık verip, mutlu görünen aile tablosunu baya baya ilk bölümden kırdılar gözlerimizin önünde. Bir tarafta yalı karşısında titreyen, heyecandan nefessiz kalan Fazilet Hanım, diğer tarafta para içinde -gerçek anlamda- boğulan bir aile, Egemenler! Bu iki ailenin hikayelerinin ilk kesişmelerini sevdim. Geri kalan çatışmalarını da görmek için sabırsızlanıyorum.
 
Bölümde en hoşuma giden ve izlettiren nokta oyunculukların muhteşem ötesi olmasıydı sanırım. Başta Fazilet Hanım karakteriyle izlediğimiz Nazan Kesal. Bölüm boyunca oynadığı karakterinin her yönünü bana aralıksız hissettirerek ve inandırarak hayran bıraktı. Deniz Baysal’a da erkek fatma görünümlü, asi rol çok yakışmıştı. Babasını kaybetmenin yanında anne sevgisini kaybeden bir kızın üzüntü ve kırıklığını sonuna kadar hissettirdi Hazan'la. Anne baskısıyla da olsa hafiften şöhret olma arzusunu içinde taşıyan Ece’nin de, çok daha açılarak büyüyecek bir karakter olduğunu düşünüyorum.

Egemengillerden Sinan’ı klasik çapkın evlat rolünü layığıyla yerine getirecek bir Alp Navruz gördük.  Bunun yanında Tolga Güleç’i de rolüne çok yakıştırdım fakat kendisi kafamda bir önceki rolünden -Poyraz Karayel'cilere selam olsun- hala kopamadığından olsa gerek görür görmez önyargılı oldum. Yakındır kırılır yargılar sorun değil. En çözemediğim karakter olan Yağız Egemen’i kafamda oturtmaya çalıştığım sırada bölüm sonu otel odasında görmemizin hemen ardından gelen fragmanın garipliğiyle bir ‘noluyoruz ya?’ dedim, en şoklusundan. İçinden garip psikopatımsı bir şey çıkacaksa eğer Çağlar Ertuğrul’un, izlemesi güzel olabilir diye düşünüyorum.
 
Genel anlamda dizinin üzerinde ağır bir hava varmış gibi düşünsem de oyunculuklarıyla ve hikayenin merak ettiren tarafıyla haftaya da Fazilet Hanım’ın yanında olacağım gibi görünüyor. Cumartesi akşamlarım da başka bir diziye daha sözüm olması ise bu dizi için benim kafamda tek eksi diyebilirim. Gönül isterdi başka bir gün olsun Fazilet Hanımcım fakat diğer yandan da tam cumartesi akşamına uygun bir dizi olduğunu kabul ediyorum maalesef. Bulacağız bir orta yol elbet. Başlangıç olarak bol reyting ve şans diliyorum tüm ekibe. Tekrardan emeklere sağlık…
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER