Annem Sinema Öğreniyor
adlı kısa filmiyle dönüm noktası yaşayan Nesimi Yetik’in ilk uzun metrajı Toz Ruhu, gündelikçi olarak evlere temizliğe
giden, arabesk müzik tutkunu, hayatı konusunda çekidüzene daha hassas davranan
bir adamın öyküsünü anlatıyor.
Filmin ana karakteri Metin Tosyalı, özellikle minimalist
filmlerde göze çarpan depresif karakterlere göre çok sağlam bir şekilde
çizilmiş. Metin Tosyalı’nın küçük dünyasına arabesk şarkılarla beraber askerden
dönen yeğeni, evine gündeliğe gittiği Suzan Hanım’a manikür pedikür yapan Neslihan’ın da girmesiyle Metin,
karakter açısından daha belirgin özellikler taşıyor. Metin’in hem arabeske, hem
işine gösterdiği titizlik hem de çevresindeki bu insanlara karşı sergilediği
tutum karakter anlatma açısından zekice düşünülmüş bir tercih. Metin,
konuşmasıyla, hatta ağzından çıkacak hemen hemen her kelimeyi ölçüp tartan biri
olmasıyla çok farklı bir erkek karakter profili yaratıyor. Nesimi Yetik’in
komşusundan esinlendiği bu karakter her
ne kadar mizacıyla biraz saf ve çekingen görünse de bu ön yargıyı Metin,
giydiği renkli gömleklerle, cebindeki kocaman teyple (üstelik kulaklık
kullanmıyor) ve arabesk tutkusunu çevresine de yansıtmasıyla kırıyor.
Bu sahnede Metin'in karakter yapısı daha net anlaşılıyor. Dikkat!
Filmin en güzel yanıysa arabesk filmlerin genel dramatik
yapısını değiştirmesi bir anlamda. Zira Metin evet arabesk müzikle yaşıyor.
Hayatında bir hobi olarak görse de yaşama sevinci de o. Ama bu Metin için bir
mutluluk kaynağı aynı zamanda. Yani arabesk dinliyor diye kasvetli bir çevresi
veya depresif bir kişiliği yok. Sigara da içmiyor mesela. (Alkol alıyor ama
gayet çizgiyi bozmadan) Ki bana kalırsa arabesk müzik de bir sanattır. İlla
dinleyenin veya ortamın negatif bir havaya bürünmesine gerek yok diğer
filmlerdeki gibi. Duyguların belki de en apaçık ortaya çıktığı ‘arabesk müzik’
imgesini taşıyan kayda değer yaklaşımlarıyla Nesimi Yetik’i tebrik etmek lazım.
Tansu Biçer’in bu ikinci başrolü. Neden Tarkovsky Olamıyorum’daki ilk başrolüne göre gerçekten daha
iyi. Sesini bile karakterine uygun kullanırken, mizansenleri de bir hayli
kuvvetli. Yani Altın Koza’da aldığı ödülün de hakkını veriyor. Ona eşlik eden
Selin Yeninci, Ertuğrul Aytaç Uşun da çok iyi.
Ercan Kesal ve Nadir Sarıbacak'tan sonra artık Tansu Biçer de minimalist filmlerin aranan yüzü olmaya aday!
Açıkçası son yıllardaki minimalist filmlerde metafor ve
çıkış noktalarına daha çok odaklanıldığı için hikaye ve karakter cephelerinde sıkıntılar mevcut. Hepsi olmasa da bazılarının bu
sıkıntılarla göze battığını söylemek zorundayım. Senaryo açısından hikayenin
akıcılığı ne kadar sağlam tartışılır… Ancak dramatik yapı açısından sarkmayan
bir anlatım ve iyi çizilmiş bir karakter profili var. Ayriyeten açık uçlu
finaliyle hatta olay örgüsüne hakim sürprizlerle seyircinin de düşünmesine izin
vererek sipariş filmlerine dönüşen yerli minimalist yapımlar içerisinde
kaliteli bir yere oturuyor.
Filmin Notu: 5/3.5
Toz Ruhu from Gezici Festival on Vimeo.