Dijital dünyaya olan hassasiyetimden ötürü
dijital üzerinden süregelen tüm çalışmalar hem çok iyi hem de çok başarılı olsun istiyorum. Başarılı
olsun ki devamı gelebilsin. Bugün Masum ve Fi Çi Pi için heyecanlanmamın en
büyük sebebi de bu.
Masum, BluTV’nin ilk yerli online dizisi olarak
yayın yolculuğuna başladı. 8 bölümlük sezonunun iki bölümünü izledik.
Bilgisayarımı birtakım sıkıntılarım olsa da memnun bir şekilde kapattım. Ama
kişisel beğenilerim farklı olsaydı memnun ayrılır mıydım? Bilemiyorum.
Sanat filmi olarak adlandırabileceğimiz
filmleri izlemek için sinemalara koşan kitledenim. Dolayısıyla temposuz olsa da
reji ve oyunculuk çıtası yüksek işleri izlemek bana inanılmaz keyif verir. Ama
bahsi geçen iş film değil de dizi olunca projenin daha farklı bir hedef
kitlesine yönelik tasarlanması gerektiğini düşünüyorum. Masum, bir film olsa
temposuna da sesimi çıkarmazdım ama 8 bölümlük bir yolculuk için fazla durağan
başladı hikaye.
Senaryosu Berkun Oya tarafından yazılan Masum'un ilk bölümünde, hikayenin devamına dair merak
uyandıracak bir cold open aradı gözlerim. Mesela Taner’le ilgili
bir sahne şahane olurdu. Zaten elde 8 bölüm varken uzun bir süre Yusuf’un
dağılmış ailesini ve ailenin kendi içindeki çatışmalarını ilk andan izlemesem
de olurdu.
Sinema dilini de sevdiğim Seren Yüce,
alışılagelmiş anlatım diliyle dizi dinamiğini çok güzel harmanlamış. Yer yer
salt sinema tadı alsam da Masum’dan sonra bir dizi daha çekecek olsa onu da
mutlaka seyrederim. Su gibi akıp giden rejisi sayesinde hikayenin durağanlığını göz ardı ettim.
Ayrı ayrı çok sevdiğim oyuncuları bir araya
toplayan bir kadroya sahip Masum. Seren Yüce’nin reji hakimiyeti de salepin
üzerindeki tarçın gibi tamamlamış bu lezzetli oyunculukları…
Haluk Bilginer’i izlemeyi özlemişim. Hoş,
yarın başka bir projede izlesem, ertesi gün yine özlerim. Usul usul izletiyor
Cevdet’i, biraz da gizem katıyor karakterine. Bir tiradı var ateşin başında,
hiç susmasın istedim o an. Hep konuşsun kulağımın dibinde.
Ali Atay’ı yıllardır izleyip seven biri
olarak özellikle ilk anlardan birinde ‘Mecnun’a bürünmesi beni biraz rahatsız
etti. İlerleyen sahnelerde Mecnun’u andırıyor olsa da başka bir karakterin
içine girmiş olmasına sevindim. Mecnun karakterini de, Leyla ile Mecnun’u da
çok seviyorum ama bu demek değildir ki Ali Atay’ı sadece Mecnun olarak
izleyeyim. Umarım geri kalan bölümlerde de Mecnun’u anmak zorunda kalmam.
Yazı devam ediyor...