Fantastik Canavarlar Nelerdir Ve Biz Bunları Nerede Buluruz?

Film tabii ki olmuş. Ama baştan söyleyeyim, tabii ki Harry Potter'ın yerini doldurmaz. O amaçla gitmeyin, hatta mümkün olduğunca az karşılaştırın. Sonra güzelim filme yazık falan olmasın.

1) Newt Scamander ve aksanıyla olur

Eddie Redmayne'i sevip sevmediğime hala karar verebilmiş değilim açıkçası. Ama izlediği kadarıyla memnun kalmış da birisiyim, burada da kaldım. Aksanının sponsorluğunda izletiyor adam sanki kendisini. Böyle demek de saçma oldu tabii ama yapacak bir şey yok. Newt karakteri de beklediğimden bir doz daha tuhaf ama ilgi çekici çıktı.

Yalnız filmin asıl komedisi kendisinden daha çok elindeki bavulda ve Kowalski karakterinin üstündeydi. Filmde kötü karakterden çok fantastik canavarlar ön plandaydı ve bu durum her şeyi daha iyi yapıyor. Film boyu Newt'ün bavulundan kaçan hayvanları içine geri sokmak için verdiği eğlenceli mücadeleyi izliyoruz, aşk konusu ise pek ön planda değil. İlk yarının eğlencesi daha iyiyken ikinci yarıda da görsel şölen sunuyorlar.

2) Hayvanlar ve Efektler

180 milyon dolarlık bütçenin ne kadarı efektlere gitmiştir bilmiyorum ama ağırlıklı bir kısmının gittiği kesin. Sırf bol bol fantastik hayvan görmekten de değil, iki saatten fazla süren film boyunca olan bitenler o kadar çok efekt gerektirmiş ki bir noktadan sonra kafamda maliyet düşünmeye bile başladım. Bana ne oluyorsa artık.

Yine de 3D olsa da olurdu, olmasa da olurdu düşüncem baki. O kadar da şart değil. Eğer imkanınız varsa gidin altyazılı izleyin, bu da araya sıkışsın. Hayvan isimlerini Rowling'in kitabına sadık kalarak çeviren şahsa da buradan teşekkür etmiş olayım. Bir de filmin yönetmeni David Yates'e. Bu adamın Harry Potter'u çekerken aklı sahi neredeymiş?



3) Dumbledore ve Grindelwald

Film serisinin en ilgimi çeken kısmına hoş geldiniz. İki seriyi birbirinden ayırmaya çalışsam da birçok Potter seven gibi yeni serinin ne kadar bağlantılı olacağını kendimce merak ediyordum. Tarihsel açıdan yaşadığı kesin olan belki de tek karakter Dumbledore tabii ki. Filmin hikayesi 1926'da New York'ta, yani kara büyücü olarak en bilinen ve korkulan ismin 'Grindelwald' olduğu dönemde geçiyor.

Harry'nin çikolatalı kurbağası, Dumbledore kartında yazanlar, onun Gridelwald ile geçmişi ve Dumbledore'un eşcinsel bir karakter olması. Üstelik gelecek filmde Dumbledore'un gençliğinin olacağını ve Grindelwald'ı Johnny Depp'in canlandıracağını film vizyona girmeden öğrenmiştik. Depp'in haberi gelirken ilk filmde kısa bir sahnesinin olduğu da açıklanmıştı. Beklenmedik ve insanın hoşuna giden bir şekilde yapıyorlar bunu.

Ve daha da güzeli: Rowling teyze beş filmlik serinin 1945'teki meşhuuur düelloyla biteceğini de açıkladı.

Böylesi güzel ve bana göre tatmin edici bir kapanış yapan bir ilk filmin ardından müsait bir vakitte gelecek film için geri sayıma da başlayacağım. Bunların dışında benim yazacaklarım bir şeyi atlamıyorsam bu kadar efendim. Harry Potter dünyasına karşı ucundan kıyısından bir ilginiz yoksa bile gidin izleyin filmi. Harry Potter'ı biliyor olmak şart değil zaten. Size şimdiden iyi seyirler.

Son olarak içimde kalmasın: Kızım bana Bellatrix'in ruhunu bağla! Kocasınınki de olur.

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER