DC çizgi romanlarından ekrana uyarlanan Legends of Tomorrow, Arrow ve The Flash'ta tanıştığımız süper kahramanları bir araya getiyor. Bir anlamda televizyonun Justice League'i olan dizide Hawkgirl, The Atom, Dr. Martin Stein, White Canary, Hawkman, Captain Cold, Heat Wave ve Rip Hunter gibi kahramanları göreceğiz. Flash ve Arrow da ara ara bu diziye konuk olacak.

Yorum: Eğer çekilen pilotu bir güzel saklamadılarsa ve benim bulamamam gibi bir durum söz konusu değilse bir pilot dahi çekmeyecek kadar kendilerine güveniyor gibiler. Gerçi birçok bölümde karşımıza çıkan karakterlerin nesini test edebilirler, onu da bilmiyorum.  Şahsen The Flash yerine Arrow’a daha yakın bir dizi tercih ederim, izleyip göreceğiz. Tek bildiğim, başarının yüksek ihtimal olduğu.

Belçika yapımı Cordon dizisinden Amerikan televizyonuna uyarlanan Containment'ta nereden geldiği belli olmayan bir virüs şehre yayılmaya başlıyor. Durumun fark edilmesiyle virüsün yayıldığı alan karantina altına alınıyor. Ancak bu hastalığı nasıl tedavi edebilcekleri, virüsün nasıl yayıldığı gibi detaylar bilinmiyor. Sorun giderek ulusal bir probleme dönüşmeye başlıyor. Dizide David Gyasi, Christina Moses, Chris Wood, Kristen Gutoskie, Claudia Black, George Young, Hanna Mangan Lawrence ve Trevor St. John rol alıyor.

Yorum: Etkileyici bir şekilde açıldığını itiraf etmem gerek. Ama zaten böyle bir konuyu ele alan dizi ancak böyle açılabilirdi, orijinal bir bakış açısı olduğunu söyleyemeyeceğim. The CW dizilerini ne kadar sevdiğim malum. Sektörün en iyi dizileri arasında parıl parıl parlayan Jane the Virgin ve The 100’a ev sahipliği yapan kanaldan bahsediyoruz sonuçta. Julie Plec’i hiç sevmediğim gerçeğiyle bunu dengeleyerek diziye başladım, olumsuz bakmamaya çalıştım. Beğenmedim diyemem, hikayenin nereye gideceğini merak ettim. Bir Helix kadar saçmalayamayacağını da düşünecek olursak şans tanınabilir. Ama The CW akışı zaten tıka basa doluyken tutunabilir mi, ondan emin değilim işte. Haddinden fazla yakışıklı başrolün (The Vampire Diaries’den Chris Wood – hayır, porno ismi değil) hastalanmasından ve çocukcağızın helak olmasından duyulan endişe kızları ekrana kitler tabii de… Umarım bu dizi için çok çok çok (yüz tane daha “çok”) daha iyi bir işi (dilimin ucunda bir iş var ama, evrene mesaj yaymayalım) harcamazlar.

Bu yeni dizi, Rebecca Bunch ismindeki genç ve bekar bir kadının eski aşkına geri dönme macerasını konu edecek. Rebecca, 10 sene önce ayrıldığı Josh'la New York'ta karşılacak. Onun West Covina, California'ya taşınacağını öğrenince, işini gücünü bırakıp onun peşinden gidecek. Aynı yerde yaşamanın aşklarını yeniden alevlendireceğine inanacak. 

Yorum: BAYILDIM. AŞIK OLDUM. ÖLDÜM VE BİTTİM. Sadece 5 kişi falan izleyeceğiz bu diziyi sanırım, biliyorum. Absürt bir müzikal romantik komediden bahsediyoruz sonuçta. Showtime için hazırlanıp sonra kardeş kanal the CW'ya kaydırılan dizinin meme ve küfür dolu pilotunu izledim ama ulusal kanalda bunlar olmadan da deli eğlenceli olacağı kesin. Esas kızımız en az Jane the Virgin’in Gina Rodriguez’i kadar dev bir keşif olabilir.