2015 değerlendirmesi, 2016'dan ilk izlenimler..

Artık televizyonda trendleri belirleyen baskın bir sezon kavramı kalmadı. Geçmişte eylül ayında başlayan sezon, en geç haziran ortasında okullarla birlikte tatile girer, hemen ardından yaz ekranı başlardı. Şimdi Yaz Ekran'ında başlayan işler ana sezon projelerine rakip oluyor.  Dolayısıyla birazdan okuyacağınız değerlendirmeler 2014-2015 sezonunu değil, sadece 2015 yılını kapsamaktadır. Unutmayalım kişisel bir değerlendirmedir. Yani adını arşa da yazmış olsa kişisel hafızamda yer etmediği için bahislemeyeceğim işler olacaktır. O zaman başlayalım...

2015 yılında televizyona 49 haftalık dizi giriş yapmış. Yani 49 dizinin de ilk bölümleri 2015 yılı içinde başlamış. Bunlardan 30'u aynı yıl içinde ekrana veda etmiş. 2015 yılında reyting ve share bazlı kanal sıralaması ise şöyle oldu. Fox Tv tüm gün Total ve 20+ Kadın grubunda yılı ilk kanal olarak bitirdi. Total'de PT'nin lideri ise 3.87 ortalama ile Star Tv oldu. Kanal D, AB'de tüm gün lideri olurken, diğer kategorilerde de ilk beş kanal arasında kalmayı becerdi. Acun Ilıcalı'nın göz bebeği Tv8, 2015'i 4.06 ortalamayla 20+ABC1'in ve 4.06 ortalamayla AB'de PT lideri olarak tamamladı. Atv, yılın ikinci yarısında atağa geçti ama bu ataklar onu listede ilk 3'e oynayan kanal haline getiremedi. Show Tv'nin de listede ilk 5'e girmediğini düşünürsek 2016'da pastadan alacağı payın daha da azalacağını ön görmek falcılık olmaz. Rakamlara bakarsak kağıt üzerinde sivrilen bir ticari başarıdan bahsedemeyeceğimizi, neredeyse tüm kanalların günü kurtarmaya odaklandığını görüyorum. Sanırım bu yarıştan en karlı çıkan, detaylarına hakim olmasam da muhtemel 5 yıllık yerleşim planlamasına adım adım uyan Fox Türkiye olmalı...

Kanallar da, yapımcılar da kazanç kapısı olarak yurt dışı satışlarını tek geçiyorlar. Henüz satılan dizilerden işin diğer ortakları yani yazar ve oyuncular ve dahi rejisörler dikkate değer paylar almıyor. Ancak 2015 bu anlamda da yani yurt dışı açılımı bazında da çok parlak bir yıl olmadı. Bireysel başarıları kenara koyarsak, Güney Amerika ayağının açılması, Uzak Doğu'da elde edilen münferit satış başarıları koca bir sektörü taşımaya çalışırken; Orta Doğu ve Rusya bacağı politik sebeplerle iyice daraldı. Şirket bazında cirolar katlanmış olsa da büyük resimde sıkıntılar var. 2015'te yurt dışına en çok satılan işlerin de çoğunlukla eski tarihli diziler olduğunu düşünürsek 2014-2015 etiketli dizilerin (yani şu andaki panelin beğendiği işlerin) yurt dışı satış rakamlarında ciddi zorlanmalar var.

Dünyaya dizi satan ikinci ülke, bu başarıyı sürdürülebilir hale getirmekte ciddi anlamda sıkıntılar çekiyor. Gelecek hakkındaki tahminler de, çözümler de tam anlamıyla (af buyur) "iki ucu boklu değnek" tadında ilerliyor. Yurt dışına satmak için dizi yapsan yerli müşteri izlemiyor; yerli müşteriye iş yapsan yurt dışına satarken anandan emdiğin burnundan geliyor. Asıl önemlisi satılabilir kalitede iş sayısı gün be gün azalıyor. Bu anlamda 2016 da zor bir yıl olacak hatta gerekli düzenlemeler ve tedbirler alınmazsa 2017 için de yurt dışı piyasası oldukça karanlık bir tablo çiziyor.

Aslında sektör anlamında genel bir umutsuzluğum var ama umarım bu kişisel karamsarlığım olarak kalır ve televizyon 2016 da çağ atlayarak feraha çıkar..

Rakamlar ve genel resim böyle, umarım bir hata yapmamışımdır. Rakamla uğraşınca bazen takdim tehir kaçınılmaz olabiliyor. Şimdi gelelim içeriklere...