Kanal
D’nin, yapımını Most Production, yapımcılığını Gül Oğuz’un üstlendiği yeni
dizisi “Veda Mektubu” yayına başladığı günden bu yana çok konuşuldu.
Dizide
önemli karakterlerden biri olan Seher Karlı’ya hayat veren usta oyuncu Bennu
Yıldırımlar, hem yeni projesi Veda Mektubu hem de hayatı ve kariyeri üzerine
RaniniTV’ye samimi açıklamalarda bulundu.
• Yeni diziniz Veda Mektubu yayın
hayatına başladı. Veda Mektubu nasıl bir iş sizce, tür ve içerik olarak
nasıl özetlersiniz diziyi?
Gül Oğuz başta olmak üzere tüm ekibin
titizlikle çalıştığı, yeni sezonda izleyicilerin de dikkatini çeken bir dizi
oldu Veda Mektubu. Ben de bu dizide Seher Karlı karakterini canlandırıyorum.
Dizimizin konusu; Ziya ve Alanur’un ayrılmasına sebep olan ancak seneler sonra
bu sefer çocuklarının yollarının kesişmesi sebebiyle iki aile arasında yaşanan
hesaplaşmayı anlatıyor.
• Projeler konusunda çok seçici
olduğunuzu biliyoruz, Veda Mektubu’nun sizi cezbeden yanları neler oldu,
canlandırdığınız karakterde bu zamana kadar canlandırdığınız diğer karakterlere
göre ne gibi farklar var, neler heyecanlandırıyor sizi karakterinizde?
Seher, beklenmedik olaylar karşısında
oğluna söz geçirmeye çalışırken, kalbinin kırıkları gün be gün daha da canını
yakıyor. İlerleyen bölümlerde tempomuzun daha da yükseleceğine şahit olacak
izleyicimiz. Güçlü bir oyuncu kadromuz var, Selim Bayraktar ile oynamak da
benim için oldukça keyifli. Her yeni rolde, farklı bir karakter görünümüyle,
tüm ekibin emeğiyle yoğrularak izleyici karşısına çıkıyoruz. Seher’in uzun
vadede yaşayacağı içsel dönüşümü ben de izleyicilerimiz gibi heyecanla
bekliyorum.
• Başka bir kadının gölgesiyle hayatı
boyunca mücadele eden Seher, büyük aşkla bağlandığı kocası Ziya’nın eski
sevgilisi Alanur ile karşılaşmasında neler yaşandı?
Uzun zamandır beklenilen, bir o kadar
beklenmedik bir karşılaşma oldu aslında. Karşılaşmanın asıl şaşırtıcı önemi ise
konunun çocukları üzerinden olmasıydı. Bazen bir şeylerin değişmesi için
hareket etmek gerekir. Siz hazır olsanız da olmasanız da hayat, sizi
kaçındığınız şeylerle yüzleştirir. Bu yüzleşmeyi de kimi zaman en sevdikleriniz
üzerinden sınanarak yaşarsınız. Seher, Ziya ve Alanur üçgeninde yaşanan
karşılaşmanın etkilerini de ilerleyen bölümlerde nasıl tezahür ettiğini hep
birlikte izleyeceğiz.
• Sizce güçlü kadın kimdir?
Seher güçlü bir kadın diyebilir miyiz?
Çalışan, emek veren, üreten, kendini
başkaları üzerinden değil kendi özellikleriyle özgürce ifade edebilen kadın,
güçlüdür. Bu doğrultuda Seher için güçlü diyemeyiz, ancak Seher’in mutsuzluğu,
hayat yolculuğundan farkında olmasa da içindeki gücü bulması ve önce kendini
iyileştirmesi onu yaradılışında sahip olduğu gücüne kavuşturacaktır.
• Seher’e bir öğüt verecek olsanız bu
ne olurdu?
Bu hayatta önce kendini sevmeyi
öğrenmelisin…
• Partneriniz Selim Bayraktar ile
nasıl bir uyum içindesiniz? İlk kez mi birlikte bir projedesiniz?
Projeyi kabul etmeden önce Selim’in
ismini duymanın beni projeye daha çok yaklaştırdığını söyleyebilirim. Evet
Selim ile ilk defa bir projede rol alıyoruz. Biz birlikte oynamaktan dolayı çok
mutluyuz, umarım izleyiciye de geçiyordur enerjimiz.
• Türk televizyon tarihinde iz
bırakmış birçok yapımda rol aldınız. Hangi diziyi televizyon kariyerinizin
dönüm noktası olarak görüyorsunuz ve en çok hangi karakter sizde iz bıraktı?
Şevket Altuğ’un başrolünde olduğu
Süper Baba dizisinde canlandırdığım Elif karakteri şüphesiz rol aldığım TV
dizileri arasında kariyerim açısından dönüm noktası diyebileceğim bir proje
oldu. Son sezonda 20 bölümde oynamama rağmen dizinin sevilen karakterlerinden
biri olmuştum. Şüphesiz Yaprak Dökümü’nde canlandırdığım Fikret karakteri de
daha büyük kitlelerle tanışmam konusunda epey etkili oldu.
• Proje iyiyse her karakteri
canlandırır mısınız yoksa canlandıracağınız karakterlerde belli başlı
özellikler arıyor musunuz?
Proje içerisinde karakterimin nerede
durduğunu, etkilerini, rolün senaryodaki gidişatını, ağırlığını mutlaka
önemserim. Proje iyi diye her karakteri canlandıramayacağım gibi sırf sadece
oynayacağım karakter iyi diye projedeki diğer unsurları da göz ardı edemem.
Kolektif bir iş yapıyoruz ve asıl bütünü detaylar belirliyor.
• Sizi hep dram işlerinde izledik,
komedi yapmak ister misiniz?
Maalesef bazı rollerin benimle
bütünleşmiş olması gerek yapımcı gerek seyirci açısından benim sadece dram
oyuncusu olarak algılanmama sebep oldu ki bu durumun beni çok da mutlu ettiğini
söyleyemem. Bu algı Bennu Yıldırımlar olarak benim yelpazemi daraltıyor.
Gülmeyi seven, çok ince bir espri anlayışı olan, birçok oyunda komedi oynamış
bir oyuncu olarak bu algının yıkılmasını ümit ediyorum. Yüzümüzü güldüren bir
komedi de rol almak elbet isterim.
• Başucu kitaplarınız ya da
hayatınızın belirli evrelerinde sürekli okuduğunuz kitaplar, izlediğiniz
filmler var mı?
Tarih kitapları, arkeoloji ile ilgili
yazılar her zaman daha çok ilgimi çekmiştir. Krzysztof Kieślowski ve Teodoros
Angelopulos’un filmlerini izlemeyi severim.
• Eş seçiminde aile seçimi önemli mi?
Sadece eş seçiminde değil! Aile,
hayatın her alanında, kişinin yaptığı seçimlerde, kendini bulmasında, kendisine
yarattığı çevrede ve kendisini ifade etme şeklinde bile o kadar önemli bir
unsur ki… Nihayetinde dolaylı yoldan da olsa eş seçimine kadar etkileyici bir
faktördür.
• Ask size ne ifade ediyor unutulmaz
ask nasıl bir şeydir siz Mehmet in yerinde olsaydınız ne yapardınız ?
Gençlik denince aklımıza gelen ilk
duygu elbet aşk…Aşkın, coşkusu ve erişilmezliği ilişkinin ateşleyicileri.. Ama
aşkın kalıcı olmadığını yaş ve yaşanmışlık size öğretiyor. Mehmet yaşlarında
insanda “herşeyi yapmaya gücüm yeter” algısını değiştirmek pek de mümkün
olmuyor. Dolayısıyla Mehmet’in değil ailenin tavrının nasıl olacağı bence sonuç
için daha belirleyici..
• Seher ile ortak yönleriniz var mı,
ona hak veriyor musunuz?
Evladını seviyor olmaktan başka ortak
bir yönümüz yok Seher ile. Sevgimizi ifade etme şeklimiz de birbirinden çok
ayrı. Seher’e benzer insanların olmamasını dilerim.
Veda Mektubu yeni bölümleri ile
her pazartesi akşamı Kanal D’de…