Rabia Soytürk, Ocak 1999 yılında İstanbul da dünyaya geldi. İlk kez Hakan Günday’ın yazıp, Onur Saylak'ın yönettiği Şahsiyet projesinde yer aldı. Ardından Şevki Es’in yönettiği Aksoy yapıma ait olan Özgür Dünya filminde Aslı karakterine hayat verdi. 2018-19 yılında Gülperi dizisinde yer alan Soytürk, şuanda TRT 1'de yayınlanan Benim Adım Melek dizisinde Defne karakterini canlandırıyor.
1- Son projenizde canlandırdığınız karakteri özetleyecek beş anahtar kelime?
Çıkarcı, hırslı, dik kafalı, idealist, bencil.
2- Canlandırdığınız karakterin tek bir özelliğine sahip olacaksınız; hangisini seçerdiniz?
İstediği şeye ulaşmanın yolundaki o hırsına sahip olmak
isterdim. Yorulmak bilmeyen o hırsa..
3- Oynadığınız diziyi bir yemek, canlandırdığınız karakteri de malzemelerden biri olarak düşünecek olursanız; diziyi hangi yemeğe benzetirsiniz ve karakteriniz olmasa hangi malzeme eksik olurdu?
Diziyi kızartmaya benzetebiliriz. Karakterimi de yağ olarak
tanımlayabilirim. Yağ ısındıkça kızar ve "yağ gibi de üste çıkmak" tabirinden de aklıma gelmiş olabilir.
4- İlk audition’ınızı hatırlıyor musunuz; nasıl geçmişti?
İlk audition çekimim Şahsiyet dizisi içindi. Teke tek olmuştu. İlk
audition verdiğim projeye girmiştim. O kadar heyecanlanmıştım ki, asla
olmadığını düşünmüştüm. Sanırım o yeni heyecanım işime yaramıştı. Aslında
heyecanlanmadığımda bir tuhaflık seziyorum artık.
5- Bugüne kadar oynarken yaptığınız en komik hata nedir?
Öyle spesifik hatırladığım bir şey olmadı dakikalarca güldüğümüz
ama aklımda kalan şu; uyuma oyunu yaptığım sahnede uyuya kalmış olmam.
6-Şu an/son olarak oynadığınız dizide, filmde veya tiyatro oyununda sizin ya da başka bir karakterin söylediği, en sevdiğiniz replik nedir?
“Ömür boyu unutmak, unuttuğunu bile unutmak.”
7- Bir bölümlüğüne/sahneliğine oynadığınız herhangi bir işteki karakterinizi ekipten başkası canlandıracak. Kimi o rolde görmek isterdiniz? Aynı şekilde siz de başka bir karakteri oynayacaksınız. Hangisini seçerdiniz? (Yaş, cinsiyet vb. etmenleri düşünmeden)
Şahsiyet dizisinde Nevra karakterini oynamak isterdim. Süveyda'yı ise Cansu Dere canlandırsın isterdim.
8- Ergenliğinize döndük; sevdiğiniz bir ünlünün fotoğrafını tişörte bastıracaksınız. Bu kim olurdu? (Yerli/yabancı fark etmez.)
Kesinlikle Lana Del Rey olurdu. Hala çok seviyorum ama sanırım fotoğrafını
t-shirtüme bastıracak kadar heyecanlı bir kafam yok.
9- Karşınızda zaman makinesi var; hangi dönemde, hangi şehre ışınlanmak isterdiniz?
80’ler İstanbul. O dönemin şarkıları, o dönemin
dizileri, filmleri...
10- Bugüne kadarki en büyük çılgınlığınız nedir?
Skydiving yapmış olmam... O anın hazzı tutkusunu
hala hatırladıkça kalbimde çarpıntı halinde.
11- Hangi dizileri takip ediyorsunuz ve onları izlerken yanında yemesem olmaz dediğiniz abur cuburlar neler?
One Day at a Time, yeni yeni keşfine kapıldığım
dizi. Pringles Paprika vazgeçemediğim ya da vazgeçmeyi denemediğim
diyebileceğim kadar sevdiğim abur cubur favorim.
12- Güne bir kitabın dünyasında başlayacaksınız; öğlen bir dizinin, akşamı da bir filmin dünyasında geçireceksiniz. Hangilerini seçerdiniz?
Antoine de Saint-Exupéry'nin Küçük Prens kitabında güne başlayıp, Jane
Austen’ın Emma romanında devam edip, Sarah Jio’nun Yeşil Deniz Kabuğu romanında
günü sonlandırabilirim.
13- Oyunculuğun en çekilir ve çekilmez yanları nelerdir?
Çekilmez bir yanı olduğunu düşünmüyorum ama
sadece şöyle bir problem görüyorum ki Türkiye'de dizi sürelerinin uzun
olmasından kaynaklı olarak set arkası ve kamera önü ekibin çok çalışmaktan
şikayetleri olabilir. Çekilir yanı ise; o kadar uzun çalışma saatlerine katlanmam için en çok
güç veren şey sokakta insanların karşılıksız size olan
sevgisi ve tebessümü.
14- Kapitalizm, feminizm, sosyalizm, elitizm... Hadi, bunların yanına bir tane de siz yepyeni bir “-izm”li kavram ekleyin.
“Gülizm” mutlu insanların inandığı ve inandıkça
güldüğü bir topluluk olsun.
15- Bir sonraki oyuncuya sormam için senden bir soru rica etsem…
Sahip olduğunuz bir takıntınız ya da
alışkanlığınız var mı?