RaniniTV Ekspres: 15 Soruda Armağan Oğuz

RaniniTV Ekspres: 15 Soruda Armağan Oğuz
Fi’nin cast çalışmaları başladığında en merak ettiğim karakterler Sadık Murat Kolhan ve Göksel olmuştu. Osman Sonant’ı çok sevmeme rağmen Sadık Murat Kolhan’la ikisi bir türlü hayal gücümde yan yana gelememişlerdi. Ancak SMK’yı ekranda ilk gördüğüm an hayal gücümün sığlığından dem vurmaya başladım. Keza aynı durum Armağan Oğuz için de geçerliydi. Seriyi okuyanlar bilir; Göksel karakteri ne çok yakışıklı ne de çirkin bir adam. Karizmatik bir adam ama Göksel’i Armağan Oğuz’un canlandırdığını duyduğumda dayanamayıp “E bu adam yakışıklı…” demiştim. Fakat Armağan Oğuz, Göksel’e öyle güzel büründü ki, plastiğini bir kenara atıp bu hem dansçı hem de çöp toplayıcısı adamın karizmasını, ruhunu kendi ruhunu enjekte etti. Ve üçlemede okuduğum, hayal gücümde canlandırdığım Göksel tamamen değişip yerini Armağan Oğuz’un Göksel’ine bıraktı. Fi’nin bitmesiyle beraber Börü’de “Ayı Murat” karakteriyle izleyici karşısına çıkan Oğuz, iyi ki hayatındaki en büyük çılgınlık olarak tanımladığı eylemde bulunup istatistik okumasına rağmen oyuncu olmuş. Zira “mayınlı tarla” kıvamında karakterlere imza atan Oğuz’un filmografisine daha nice mayınlar döşemesi kaçınılmaz bir gerçek.  

Dipnot: 12’nci soruya kanımca bugüne kadarki en orijinal cevabı verdiği için de kendisine buradan selam olsun, No Country for Old Men ayağına ben de katılmak isterim.


  
1- Canlandırdığınız karakteri özetleyecek beş anahtar kelime. 
Fi’nin Göksel’i için kaktüs, atar manyağı, sevgi yoksunu, hocaaa, kafamı seveyim hocaaa kelimelerini söyleyebilirim. Börü’nün Ayı Murat’ını ise gülpembe, ölümsüz, görev, kahraman ve ayı şeklinde özetleyebilirim.
 
2- Canlandırdığınız karakterin tek bir özelliğine sahip olacaksınız; hangisini seçerdiniz?
Göksel’in adalet anlayışını, Ayı Murat’ın da görev aşkını alabilirim.
 
3- Oynadığınız diziyi / filmi veya tiyatro oyununu bir yemek, canlandırdığınız karakteri de malzemelerden biri olarak düşünecek olursanız; diziyi, filmi ya da tiyatro oyununu hangi yemeğe benzetirsiniz ve karakteriniz olmasa hangi malzeme eksik olurdu? 
Fi, türlü olurdu; Göksel de türlünün suyu. Börü ise Adana kebap olurdu; Ayı Murat da acısı.
 
4- İlk audition’ınızı hatırlıyor musunuz; nasıl geçmişti? 
Evet, rezaletti. Hiç o konuya girmeyeyim en iyisi (gülüyor.)
 
5- Bugüne kadar sette yaptığınız en komik hata nedir? 
Dağ 2 filminin setinde el bombasını ışıkçımız Hüseyin Coşkun’un kafasına atmıştım. E, yarıldı haliyle. 
 
6- Şu an / son olarak oynadığınız dizide, filmde veya tiyatro oyununda sizin ya da başka bir karakterin söylediği, en sevdiğiniz replik nedir? 
“Yeter Hoca, kimse kimseyi sevmesin!” Fi dizisinde Göksel’in, sevginin kontrol edilmez gücüne haykırışında söylediğim replik. “Hepinizi çok seviyorum. Sizler benim ailemsiniz, sizler için her şeyi yaparım.” Ayı Murat’ın şehit olmadan önce ekip arkadaşlarıyla olan son diyalogundan.
 
7- Bir bölümlüğüne / sahneliğine Şirin’i ekipten başkası canlandıracak. Kimi o rolde görmek isterdiniz? Aynı şekilde siz de başka bir karakteri oynayacaksınız. Hangisini seçerdiniz? (Yaş, cinsiyet vb. etmenleri düşünmeden.) 
Fi’de Serenay’ı (Sarıkaya) Göksel rolüyle izlemek isterdim. Ben de Canberk Gültekin’in canlandırdığı Doğru karakterine hayat verebilirdim. Börü’de ise Emir Benderlioğlu’nu Ayı Murat rolüyle izlemek isterdim. Ben de Turan karakterini canlandırırdım.
 
8- Ergenliğinize döndük; sevdiğiniz bir ünlünün fotoğrafını tişörte bastıracaksınız. Bu kim olurdu? (Yerli / yabancı fark etmez.) 
Freddie Mercury olurdu.   
 
9- Karşınızda zaman makinesi var; hangi dönemde, hangi şehre ışınlanmak isterdiniz? 
Bundan tam 35 yıl sonraya gidip beni heyecanla bekleyen ve daha tecrübeli olan kendimle yine İstanbul’da tanışmak için kullanırdım.
 
10- Bugüne kadarki en büyük çılgınlığınız nedir? 
İstatistik okuyup oyuncu olmak.
 
11- Hangi dizileri takip ediyorsunuz ve onları izlerken yanında yemesem olmaz dediğiniz abur cuburlar neler? 
Dip, Kanaga, Şahsiyet, Jet Sosyete, Mindhunter; yanında da çifte kavrulmuş bol tuzlu kabak çekirdeği.
 
12- Güne bir kitabın dünyasında başlayacaksınız; öğlen bir dizinin, akşamı da bir filmin dünyasında geçireceksiniz. Hangilerini seçerdiniz? 
Heidi ile Alp Dağları’nda bol oksijenle güne başlayıp Seinfeld dizisindeki Kramer ile bol kahkahalı bir gün geçirerek No Country for Old Men filminde Javier Bardem’in dostu olarak günü bitirmek isterdim.
 
13- Oyunculuğun en çekilir ve çekilmez yanları neler? 
Çekilir yanı; hayat verdiğin farklı karakterlerin bakış açılarını, değer yargılarını öğrenmek ve kendini içine attığın bu yeni dünyada hissettiklerini izleyenlerinle paylaşmak. Kendi seçtiği yolda iş aşkı ve heyecanını kaybetmiş kişilerle aynı projede yer almak ise sanırım çekilmez olabilir. 
 
14- Kapitalizm, feminizm, sosyalizm, elitizm... Hadi, bunların yanına bir tane de siz yepyeni bir “-izm”li kavram ekleyin. 
Hepimist!
Sevgili Levent Erden abime, “Müsait bir zamanında ‘Senin şu bütün dünyanın ortak bir dil olarak konuştuğu emoji dilini benim yeni hepimiz için düşündüğüm hepimizm akımıyla dünyaya sunsak mı? İşin varsa hallederim ben ama sen müsaitsen çok iyi olur; beraber yaparız” diye mesaj attığım sabah, “Bu hepimist yaklaşımın hoşuma gitti Armağan” şeklinde cevaplamıştı mesajımı.
Tarih, 27.01.2018
Hepimiz/m, Hepimist…
Sadece kendin için değil, herkesi düşünerek hareket etmektir hepimist hareket. Arkadaşlarıylayken susadığında marketten su almaya gidip hepimize su alandır hepimist. Bütün insanlığın, hepimizin paylaştığı ortak güzelliklerdir belki de hepimizmin simgeleri. Belki de hepimist, Imagine şarkısını dünyayla paylaşan John Lennon gibi sanatçılardır. Belki de “Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için” derken de hepimizm akımı yaşanıyordur.
Hepimist yaklaşımdır ve egoist yaklaşımlardan hoşlanmayanlara önerimdir.
 
15- Bir sonraki oyuncuya sormam için senden bir soru rica etsem...
Yaşayan tüm insanlığa bir tavsiye versen bu ne olurdu?
 
RaniniTV Ekspres 15 Soruda bölümünün önceki konuğu Seray Kaya’nın sorusu:
Özel bir yeteneğin olma şansı verilse ne seçerdin?
İnsanlık tarihimizin gelmiş geçmiş bütün dillerini anlayabilmek ve konuşabilmek isterdim; işaret dili dahil.

Röportaj: Cansu Uras
Fotoğraflar: Alper Kemal Özkorkmaz



BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER