RaniniTV Ekspres: 15 Soruda Ecem Erkek

RaniniTV Ekspres: 15 Soruda Ecem Erkek
Hayat Sırları’nın izleyicisi miydiniz? O zaman dizide Şirin karakterini canlandıran Ecem Erkek’e uzun uzadıya güzellemeler yazmama gerek yok. Bu sırlara tanık olmayanlardan mısınız? O zaman size tabiri caizse fotoğraf karesinden “cin cin bakan” bu genç kadından biraz bahsedeyim. Özellikle yabancı sitcomları düşünün; başrol kadın veya erkeğin en yakın arkadaşları kontenjanına giren bir adam veya kadın, adres bulmaya veya içinde bulunduğu zor durumdan kaçmaya çalışırken kendini bir anda dizi veya film setinde bulur. Hem de çekimlerin tam kalbinde; motor denilmiş ama “Kestik!” sesi duyulmamış henüz. Nerede olduğunu algılamaya çalışırken sahnenin ortasına dalar ve de öyle bir kendisi olur ki yönetmen koltuğundan kalkar ve “Kimdi o?” demeye başlar. Çünkü aradığı samimiyet, doğallık, oyunculuk budur. İşte, Hayat Sırları’nın Şirin’i vesilesiyle tanıştığım Ecem Erkek de bu bahsettiğim tabloda kendine yer bulanlardan. Sanki karşımızda profesyonel bir oyuncu yok; sadece geçerken bir dizi setine uğramış ve aranan ruhu üfleyip çıkmış biri gibi. “Profesyonel oyuncu yok” derken yanlış anlaşılmalara sebebiyet vermeyeyim zira Şirin’i oynamadı benim gözümde Ecem Erkek, onunla empati kurdu ve tüm özellikleriyle donanıp kamera önünde kendisi oldu. Bu nedenle de her bölüm onun sahnesine denk geldiğimde elimi ekrana uzatıp tabiri caizse iki yanağını da sıkıştırmak istedim Erkek’in. Ankara DTCF Tiyatro Bölümü mezunu olan Ecem’le tanışmadan önce onu birkaç dönem arkadaşına sorduğumda cevaplar kolaylıkla ortak paydada toplandı: “Okuldayken de efsaneydi; komedi yönü kadar dram performansı da çok iyi. Fakat Hayat Sırları’nın ardından onu kesin BKM kapar.” Açıkçası kim kapar bilemeyiz ama Ecem Erkek’in adını sıkıldığınızda bilimum geometrik şekillerle kendinizi eğlendirdiğiniz o defterin sağ köşesine not etmenizde bizce fayda var.



1- Canlandırdığın karakteri özetleyecek beş anahtar kelime.
Boşboğaz, meraklı, rahat, aç, heyecanlı.

2- Hayat Sırları’nın Şirin’inin tek bir özelliğine sahip olacaksın; hangisini seçerdin?
Biraz gamsızlığına sahip olmak isterdim. Yanan köyün içinde elinden tarağını bırakmıyor. Belki o kadar değil ama bu rahatlığının üçte biri bende olsa çok daha mutlu biri olabilirdim.  

3- Hayat Sırları’nı bir yemek, Şirin’i de malzemelerden biri olarak düşünecek olursan; diziyi hangi yemeğe benzetirsin ve karakterin olmasa hangi malzeme eksik olurdu?
Hayat Sırları, ıspanaklı kek gibi. Ispanakla kek ne alaka diyebilirsiniz ama yediğinizde aldığınız fıstık tadına şaşırırsınız. Şahane bir renge sahiptir. Sürprizli bir tatlıdır, önyargılarınızı yıkar. Ben o keke renk veren ıspanak veya son dakika üzerine sıkılan krem şanti olabilirim.

4- İlk audition’ını hatırlıyor musun; nasıl geçmişti?
İlk audition’ıma okulda ikinci sınıftayken girmiştim; bir sinema filmiydi. Çok heveslenmiştim. Audition verdiğim role seçilmiştim ama kilo vermem istenmişti ve yeterli zamanım yoktu. Neticede film çekilmedi ve ben de kilo vermek zorunda kalmadım (gülüyor.)

5- Bugüne kadar sette yaptığın en komik hata nedir?
Hata yapmaktan çok korktuğum için hata yaptığımda o benim için komik olmuyor genelde. Fakat “Orada olsaydınız çok gülerdiniz” diyebileceğim bir anım var. Bir keresinde Devrim Hoca’ya (Yakut) kendi karakterimin ismiyle seslenmiştim. … İşte, orada olsaydınız çok gülerdiniz demiştim.

6- Hayat Sırları’nda senin veya başka bir karakterin söylediği, en sevdiğin replik nedir?
Kemal’in (Olgun Toker) ilk bölümde söylediği replik: “… bu kadar iyi olmak zorunda mı? Bu terör işte. Felç ediyor insanı. Sevgi terörü…”

7- Bir bölümlüğüne / sahneliğine Şirin’i ekipten başkası canlandıracak. Kimi o rolde görmek isterdin? Aynı şekilde sen de başka bir karakteri oynayacaksın. Hangisini seçerdin? (Yaş, cinsiyet vb. etmenleri düşünmeden.)
Bu konuda çok net bir cevaba sahibim; görüntü yönetmenimiz Hüseyin Tunç (gülüyor.) Çünkü bazen kamerayı unutabiliyorum. Hüseyin Abi bu konuda hiç hata yapmayacağı için Şirin’i oynasın isterdim. Ben de Melek (Ayşegül Cengiz Akman) karakterini canlandırmak isteyebilirdim. Bence çok eğlenceli, tanıdık ve deneyimlemek istediğim bir rol.

8- Ergenliğine döndük; sevdiğin bir ünlünün fotoğrafını tişörte bastıracaksın. Bu kim olurdu? (Yerli / yabancı fark etmez.)
Pencere önündeki Sıdıka.  

9- Karşında zaman makinesi var; hangi dönemde, hangi şehre ışınlanmak isterdin?
Gırgıriye filminin setine, İstanbul Sulukule’ye (gülüyor.)

10- Bugüne kadarki en büyük çılgınlığın nedir?
Arkadaşlarımın ısrarıyla lunaparktaki asansör denen korkunç oyuncağa binmek yaptığım en büyük çılgınlıktı. O tür adrenalini sevmiyorum.  

11- Hangi dizileri takip ediyorsun ve onları izlerken yanında yemesem olmaz dediğin abur cuburlar neler?
Stranger Things, Sense8, Fi, Black Mirror ve Masum. Abur cubur konusunda sınırsızım ama daha çok cips yemeyi seviyorum. Dolayısıyla Türk dizilerindeki birçok repliği de kaçırıyorum. Yani bazen cips yerken dizi izlemek oluyor benimki. Dizi izlerken cips yemek değil (gülüyor.)  

12- Güne bir kitabın dünyasında başlayacaksın; öğlen bir dizinin, akşamı da bir filmin dünyasında geçireceksin. Hangilerini seçerdin?
Murathan Mungan’ın Mutfak adlı kitabındaki mutfakta o güzel kadınlarla kahvaltı edip öğlen Aramızda Kalsın dizisindeki Celepoğlu evinde Hüsnelerle (Binnur Kaya) o geniş bahçede sohbet etme, akşama da Neşeli Günler filminde Adile Naşit’in dizinin dibinde uykuya dalmak isterdim.  

13- Oyunculuğun en çekilir ve çekilmez yanları neler?
En çekilmez yanı, özellikle komedi oynuyorsam istediğim reaksiyonu alamadığımda kendimi hasta gibi hissetmem. Sadece izleyici reaksiyonundan bahsetmiyorum. Bazen insan kendinden de reaksiyon alamaz. Her zaman olan şey o gün olmayabilir. İçinizde o kadar enerji olmaz ve başaramazsınız. Ben işte o zamanlar hastalanıyorum hakikaten. Sahnede kendinle savaşmak çok zor. En çekilir yanı da yaptığın iş içine sindiğinde yaşanılan o tarifsiz haz. Eğer yaptığım şeyi sevdiysem ve sevildiğini de hissettiysem o zaman dünyalar benim oluyor. İşte o haz için bu mesleği sonsuza kadar yapacağım.

14- Kapitalizm, feminizm, sosyalizm, elitizm... Hadi, bunların yanına bir tane de siz yepyeni bir “-izm”li kavram ekleyin.
Ebeveynist. Çok garip bir nesil yetişiyor. Bunu söylerken aniden buruşup 70 yaşına gelebilirim ama yine de söyleyeceğim. Artık tek zevkleri ellerindeki tabletler olan, ona bağımlı yaşayan çocuklar görüyorum. Boya kalemlerine, kitaplara, müziğe ve arkadaşa ihtiyaç duymuyorlar. Yalnız büyüyorlar. İşin en kötü tarafı ebeveynler, onun tablette yaptığı şeyden kıvanç duyup “Ne kadar akıllı” diye övünüyorlar. Bu ebeveynist bir sınav ismi olsun. Anne baba olmak isteyenler bu sınava girsin. Sınavı geçemeyen ebeveyn olmasın. Bunu denetleyen de bir kurum olsun.   

15- Bir sonraki oyuncuya sormam için senden bir soru rica etsem...
Hangi efsane dizi veya film yeniden çekilsin isterdiniz ve hangi karakteri oynardınız?
 
Bir önceki RaniniTV Ekspres 15 Soruda’nın konuğu Hayat Van Eck’in sorusu:
Seni en çok keyiflendiren şey nedir?
Ankara’da çocukluğumun geçtiği yerlere tekrar gitmekten çok keyif alıyorum. Yani aslında değişiyor yapmaktan keyif aldığım şeyler. Zamana ve ruh durumuma bağlı.

Röportaj: Cansu Uras
Fotoğraflar: Alper Kemal Özkorkmaz



BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER