RaniniTV röportajlarına başladığım dönem
hangi oyuncuyla sohbet etsem Hakan Günday’ın ve de Daha’da kurduğu, gerçek yerine distopik olmasını dilediğim dünyanın
havasını mutlaka solurduk. Halihazırda uzun zamandır okumak istediğim
yazarlardan olduğu için Günday’ın Daha’sıyla
1.5 yıl önce yollarımız kesişti sonunda. Her satırında beni iyice
kamburlaştırdı ve boğazımdaki yumruğu çığa dönüştürdü. Gaza yerine ben çığlık
atmak, Ahad’ı Sineklerin Tanrısı’ndaki
çocukların önüne yem olarak bırakmak istedim. Darbesini öyle sağlam indirmişti
ki Onur Saylak’ın, Hakan Günday ve Doğu Yaşar Akal ile birlikte kolları
sıvayarak Daha’yı beyazperde
uyarlayacağını duyduğum an şafak sayar gibi filmi bekledim. Ve gün gelip de o
117 dakika sonlanarak ışıkların görünürde yandığı ama insanlık için tekrar
tekrar söndüğü gün salondan, “Galiba ilk defa bir kitap uyarlaması, aslından
daha sert” diyerek ayrıldım. Ahmet Mümtaz Taylan’ın Ahad portresine bence
değinmeye bile gerek yok; öfke, saygı ve hayranlığı aynı anda hissettirdiğini
söylesem herhalde yeterli olur. Harmin (Turgut Tunçalp) ve Dordor (Tankut
Yıldız) ise gözümde kitaptaki betimlemelerin özel dikim vücut bulmuş halleri
oldu. Ve Gaza… Nüfus kağıdındaki yaşıyla 180 derece ters orantılı hayat
deneyimine sahip, kendi akvaryumu içinde diğer balıkları yemek zorunda kalırken
her saniye boğulan Gaza rolündeki Hayat Van Eck, filmin en sarsıcı nokta
atışlarından oldu. Her “Hadi baba bana bin vur, bir say” dediği an onun yerine
ben hayatın kendisine, sisteme tekme atmak istedim.
Ay Yapım imzalı filmin galasının
gerçekleştiği gün kendisinden çok heyecanıyla tanıştığıma mutlu olduğum Hayat
Van Eck’i “daha” fazla anlatmayıp şunu diyeceğim; bu filmi ve de Hakan
Günday’ın kaleminin bıraktığı izi ıskalamayın. O 36 seanstan birine denk
gelerek hedefi tam 12’den vurun!
1- Canlandırdığın karakteri özetleyecek
beş anahtar kelime.
Derin, manyak, sıkıntılı, masum ve ruhsuz.
2- Daha’nın
Gaza’sının tek bir özelliğine sahip olacaksın; hangisini seçerdin?
Zihinsel gücüne sahip olmayı seçerdim.
3- Daha’yı bir
yemek, Gaza’yı da malzemelerden biri olarak düşünecek olursan; filmi hangi
yemeğe benzetirsin ve karakterin olmasa hangi malzeme eksik olurdu?
Daha, atom; bizler de kesinlikle içindeki acı biberiz.
4- İlk audition’ını hatırlıyor musun; nasıl
geçmişti?
İlk audition’ı değil de, hatırladığım en eskisi Daha filmi için girdiğim audition’dı. Üç veya dört tekrar almıştık.
Tam olarak nasıl bir sahneyi canlandırdığımı kavrayamamıştım. Ajanstakilerin
yardımları ve önerileriyle başardım.
5- Bugüne kadar sette yaptığın en komik hata nedir?
Daha, benim ilk
oyunculuk deneyimim ve söz konusu çok mutlu bir film olmadığı için “komik”
denebilecek bir hata aklıma gelmiyor.
6- Daha’da senin veya başka bir
karakterin söylediği, en sevdiğin replik nedir?
“Kurt gibi
geçireceksin hayata dişlerini, kurt gibi!”
7- Bir bölümlüğüne / sahneliğine Gaza’yı ekipten başkası
canlandıracak. Kimi o rolde görmek isterdin? Aynı şekilde sen de başka bir
karakteri oynayacaksın. Hangisini seçerdin? (Yaş, cinsiyet vb. etmenleri
düşünmeden.)
Benim yerime filmde Ender karakterini canlandıran Salih (Alkan) oynasa ilgi
çekici olabilirdi bence. Ben ise öksüren adamın dostu ve ona yardımcı olmaya
çalışan adamı oynamak isterdim.
8- Ergenliğine döndük; sevdiğin bir ünlünün
fotoğrafını tişörte bastıracaksın. Bu kim olurdu? (Yerli / yabancı fark
etmez.)
Özgürlük, keyif ve müziğin insanı Bob Marley’i bastırırdım tişörtüme.
9- Karşında zaman makinesi var; hangi dönemde, hangi
şehre ışınlanmak isterdin?
1960’lar, New York. Hippielerle bolca aktiviteye katılmak hoş olabilirdi.
10- Bugüne kadarki en büyük çılgınlığın nedir?
Bunu söyleyebilecek durumda değilim ne yazık ki; daha çok gencim (gülüyor.)
11- Hangi dizileri takip ediyorsun ve onları izlerken
yanında yemesem olmaz dediğin abur cuburlar neler?
Pek dizi izleyen biri değilimdir; sadece Vikings’i takip ediyorum. Yanında patlamış mısır fena olmuyor.
12- Güne bir kitabın dünyasında başlayacaksın; öğlen
bir dizinin, akşamı da bir filmin dünyasında geçireceksin. Hangilerini
seçerdin?
Şimşek Hırsızı serisinin
dünyasında güne başlar; oradan Vikings’e
geçerim. Akşam da final Narnia’nın
dünyasında olurdu.
13- Oyunculuğun en çekilir ve çekilmez yanları neler?
En çekilir yanı yaratıcılık ve kendimden farklı birisini canlandırmak. En
çekilmez yanı ise her an neyle karşılaşacağını ve ne isteneceğini bilememek.
14- Kapitalizm, feminizm, sosyalizm, elitizm... Hadi,
bunların yanına bir tane de siz yepyeni bir “-izm”li kavram ekleyin.
Relaxist olurdu.
15- Bir sonraki oyuncuya sormam için senden bir soru
rica etsem...
Seni en çok keyiflendiren şey nedir?
Bir önceki
RaniniTV Ekspres 15 Soruda’nın konuğu Nejat Uygur’un sorusu:
Hollanda ile
ilgili en sevdiğin şey nedir?
Bisiklet
yolları.
Röportaj: Cansu Uras
Fotoğraflar: Alper Kemal Özkorkmaz