Bir Venezuela dizisinden uyarlanan ve Amerika'da The CW kanalında izleyicilerle buluşan Jane the Virgin seyircilerin beğenisini toplamaya devam ediyor. Öyle ki ilk sezonuyla başrol oyuncusu Gina Rodriguez'e Altın Küre Ödülü kazandırmayı başardı. Şimdi Jane ve ailesinin maceraları ikinci sezonla devam edecek. Bu bölümler 23 Mayıs'tan itibaren ekrana gelmeye başladı. Sizler de diziyi pazartesi günleri 20.15'te FoxLife'tan seyredebilirsiniz.
Jane the Virgin dizisinde hikayeye etki eden ve izlemesi keyifli birçok karakter bulunuyor. Bunların arasında Jaime Camil'in hayat verdiği Rogelio De La Vega karakteri de yer alıyor. İkinci sezonun ülkemizde yayına başlaması vesilesiyle Jamie Camill ile konuştuk. Buyurun...
● Karakterinize bayılıyorum. Her şeyi çok ciddiye alan adam olarak dizinin pembe dizilerle olan bağını oluşturduğunuzu düşünüyorum. Tüm sezon boyunca hepimize neşe verdikten sonra, 2. sezona başlamadan önce bu konuda yorum yapabilir misiniz?
Çok teşekkür ederim. Ben de karakterimden çok hoşlanıyorum. Çok şanslı olduğumu düşünüyorum çünkü Rogelio için harika şeyler yazıyorlar. İş dizinin yaratıcısı Jennie Snyder Urman ve muhteşem ekibinin onun için yazdıklarının tadını çıkarmaya kalıyor. 2. sezondan beklentimin ne olduğunu sordular. Daha fazlasını istersem açgözlülük etmiş olacağımı söyledim çünkü karakteri yazıldığı haliyle çok seviyorum. Biliyorsunuz, oyuncular olarak Jennie Urman’ın güvenlik çemberinin içinde yer almıyoruz, o yüzden de 2. sezonda ne olacağını bilmiyoruz. Kanal yöneticilerinden ve Jennie’den duyduğuma göre çok fazla sürprizimiz var. Rogelio’nun harika sahneleri olmaya devam edecek ve insanlar onu görmeyi sevdikleri abartılı durumların içinde görecekler.
● 2. sezonla ilgili bildiğiniz şeyleri paylaşabilir misiniz? Ayrıca, sette bir bebekle çalışmaya can atıyor musunuz?
Tabii ki. İki çocuk babasıyım. Dört ve bir yaşlarında iki çocuğum var, çocuklara bayılırım. Bebeklerle ilgili hiçbir sıkıntım yok. 2. sezonda olacakları bilmiyorum. Gerçekten bilmiyorum. Bunu söylediğimde sizinle bilgi paylaşmak istemediğimi düşünmeyin lütfen. İşin aslı, bize hiçbir şey söylemiyorlar. Örnek vermem gerekirse, Sin Rostro’nun kim olduğunu okuma provasında öğrendik. Çünkü senaryoları provadan bir önceki gece gönderiyorlar. Senaryoları bazen gece saat 1’de alıyoruz ve insanlar o saatte uyuyor oluyor. O yüzden provadan önce okuma fırsatımız olmuyor. İlk kez prova esnasında okuyoruz ve tıpkı seyirci gibi her şeyi o anda öğreniyoruz, neredeyse onlarla aynı anda. Bu yüzden karakterim 2. sezonda neler yaşayacak gerçekten bilmiyorum. Jennie Rogelio’nun biraz daha derinlerine ineceğimizi söyledi. Eski eşi ya da ilk aşkı 2. sezonda etkili olacak sanırım. Garipliğini, abartılı kişliğini bu sezonda da koruyacak ve diziye etki edecek.
● Kendi espri anlayışınız karaktere etki ediyor mu? Karaktere kendinizden bir şey katıyor musunuz?
Evet. Çekim çok güzel ve yaratıcı bir süreç. Karaktere uyacağını düşündüğümüz şeyleri yapmamıza izin veriyorlar. Elbette ki yönetmene ve her şeyden önce senaryoya sadık kalarak. Ama bazı sahnelerde kendi bakış açımızı ve fikirlerimizi sunmamıza müsaade ediyorlar. İzin veriyorlar. Harika yönetmenlerimiz var. Harika yönetmenlerimiz ve oyuncuların yaratıcı insanlar olduklarını ve engellenemeyeceklerini anlayan muhteşem bir yapımcımız var.
Elbette ki sağduyu eksiği olan birçok aktör var. Bence bu dizide harika kişilerle, harika insanlarla çalışıyoruz. Yönetmenimize, yapımcımıza çok saygı duyuyoruz. Ama özellikle de hikayeyi beslemekle ilgili söylemek istediğimiz bir şey olduğunda söyleyebiliyoruz. Her bölümün çekim süreci çok güzel ve yaratıcılıkla dolu oluyor.
● Hiçbir erkek Jane için yeterince iyi olamayacak gibi gözüküyor.
Asla.
● Asla. 10 yıl sonra kızınızın hayatına biri girdiğinde ne hissedeceğinizi düşünüyorsunuz?
Bu çok kolay bir soru. Kızım 40 yaşına kadar bir zindanda yaşayacak. Neden gülüyorsunuz anlamıyorum. 40 yaşına kadar orada kalacak, herhalde 38 yaşındayken falan dışarı çıkmasına izin verebilirim. Eğer hamile kalmış ya da evlenmiş bir şekilde geri dönerse bunu kabullenebilirim. Bence hiçbir baba kızının sevgilisini onaylamaz, öyle değil mi? Rogelio için de durum bu bence, bu yüzden Michael’ın tarafını tutuyor çünkü belki de onun şu an, şimdilik de olsa, yarışmadan elendiğini biliyor. Eğer Michael biraz daha resmin içinde olsaydı, o zaman da Rafael’in tarafını tutabilirdi. Taraf değiştirirdi. Justin Baldoni’yle, Rafael’le karşı karşıya geldiğim sahneler yazdıklarında çok mutlu oluyorum. O çok eğlenceli biri. O sahneleri çekerken çok eğleniyoruz.
● Amerika’da çalışmak Meksika’da çalışmaktan ne kadar farklı? Amerika’da iyi bir rol kapmak ne kadar zor?
En temel fark bütçe. Farklı ülkelerde ve kültürlerde çalışmanın farkını sordukları zaman hep söyledim, tüm oyuncular aynı çiftliğin hayvanlarıyız. Çalıştığımız ülke ve dil gözetmeksizin hepimiz film dilini, yardımcı yönetmenin, görüntü yönetmeninin ya da yönetmenin ne yaptığını anlayabiliriz. Setteyken aynı dili konuştuğumuzu söyleyebiliriz. O yüzden bence ilk fark bütçe, ortadaki para.
Bence rol kapmak her ülkede zor. Senaryo bağımlısı biriyim. Senaryo okumayı çok severim. Eğer hikaye yeterince güçlüyse senaryoyu yalayıp yutuyorum. Eğer okurken eğleniyorsam bu benim için yeterli. Eğer senaryonun arkasında iyi bir yönetmen, iyi bir kadro ve iyi bir ekip varsa bu harika olur, çok iyi bir artı olur. Ama bence her hikaye harika bir metinle başlar. Eğer metni ve metindeki karakteri seviyorsam o yapmayı düşüneceğim bir proje olur.
● Kolombiya pembe dizilerinden uyarlanmış üç dizide yer aldınız.
Ben onursal bir Kolombiyalıyım. Tabii ben kendi kendimi öyle ilan ediyorum.
● Sizce bu Kolombiya televizyonlarıyla özel bir bağınız olduğuna ve bir gün oradaki bir dizide yer almanız gerektiğine bir işaret mi?
Bunu çok isterdim.
● Sizce bu Kolombiya televizyonlarıyla özel bir bağınız olduğuna ve bir gün oradaki bir dizide yer almanız gerektiğine bir işaret mi? Bunu çok isterdim.
Bana bir proje teklifi gelmişti. Sanırım ER dizisini uyarlıyorlardı. Muhtemelen George Clooney’nin karakteri için benimle temasa geçmişlerdi ama çalışıyordum. Kabul edemedim. Jorge Enrique Abello ile yakın arkadaşız ve irtibat halindeyiz. Birbirimize sıklıkla mailleşiyoruz ve birlikte çalışabileceğimiz bir proje arıyoruz. Bence onun Kolombiya’da yaptığı tüm hikayelerin Meksika versiyonlarında benim yer almam bence tesadüften de öte, Tanrı’nın bir oyunu. Ona da birlikte bir dizi yapmamız gerektiğini söylüyorum. Önünde sonunda birlikte bir şey yapmak zorundayız. Doğru projeyi arıyoruz. Aslı Kolombiyalı olan üç projede yer aldım ve hepsi, çok şükür ki, Meksika’da ve Kolombiya’da çok başarılı oldu. Bu yüzden kendimi onursal Kolombiyalı sayıyorum. Ülkeyi çok seviyorum.
● Bir dramada karakter canlandırmakla pembe dizide canlandırmak arasında fark var mı? Bugünlerde Latin kültüründe de seyirci pembe dizilerden çok dramaları tercih ediyor. Bunun hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bence aralarında fark var. Jane the Virgin Venezuela çıkışlı pembe dizi Juana la Virgen’in uyarlaması olsa da pembe dizi olmaktan çok uzak. Bu türün bir örneği değil. dilinin ve hikayenin tonunun pembe dizilerle hiç alakası yok. Biz bir dizi yapıyoruz. Elbette ki Jane’in pembe dizi özellikleriyle saygı çerçevesinde oynayıp eğlenebiliriz. Bizim temelde yaptığımız şey aynen bu. Amerikan pazarındaki ana akım dizilerden de, pembe dizilerden de epey farklı bir tonumuz var. Hem de çok farklı. Ama çok saygılı bir şekilde göndermeler yapmaya, pembe dizileri canlandırmaya bayılıyoruz.